Bir yerleşim yerinin modern kent kimliğini hak ettiğinin göstergeleri yeşil alanlar, parklar, iyi korunmuş kültür mirası tarihi yapılar, kütüphaneler, çok amaçlı büyüklü, küçüklü salonlar ve kültür merkezleridir.

Bir de bu öğelere kentlerin büyümesi sonucu pazaryerleri eklendi.

Pazaryerlerinin kent kimliğine katkısı günümüzde sadece güvenli, sıcağa ve soğuğa karşı korunaklı olmasından ibaret değildir.

Aynı zamanda belediyelerin her mahalledeki aynasıdır.

Artık bu gün artan nüfusa bağlı olarak kent merkezlerinde haftanın her günü bazen aynı gün iki ayrı semtte pazar kuruluyor.

Onun içindir ki, devlet vatandaşın rahatını ve güvenliğini sağlamak için pazaryerlerini bir standarda bağlama gereği duymuştur.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çıkardığı12.07,2012 tarihli Pazaryerleri Yönetmeliğiyle pazaryerlerinde pazarcı ve üretici satış yerleri, zabıta bürosu, elektronik tartılar, hoparlör sistemi, güvenlik kamerası bulunmasını ve tuvaleti şart koşmuştur.

Bunlar modernliğin bir göstergesidir.

Ayrıca belediyelere mevcut yerleri bu standartlara uygun hale getirmeleri yoksa yenilerini yapmaları şartını getirmiş bunun için de ilçe belediyelerine 01.01.2016 tarihine kadar, büyükşehir sınırları içersindeki belediyelere de 01.01.2017’ye kadar mühlet vermiştir.

Aksi halde ya başka yere nakil o da olmuyorsa kapatma mecburiyeti getirmiştir.

Buna rağmen Efeler’de şartları yönetmeliğe uygun bir tek Fatih Mahallesi Kapalı Pazaryeri vardır ki, o da İlhami Ortekin döneminde yapılmıştır.

Bir de standardı yönetmeliğe tam uymasa da Hüseyin Aksu döneminde yapılan Kemer-Efekent Açık Pazaryeri

Yönetmeliği uygulama mecburiyetinin başladığı 2017 Ocağından bu güne 18 ay geçmesine rağmen 10 yıldır CHP’li başkanlar tarafından yönetilen Efeler’de şartları uygun bir pazaryeri yapılmamıştır.

Yapılmadığı gibi Fatih Pazaryeri, Özlem Çerçioğlu’nun başkanlığı döneminde kömür deposu olarak kullanılmış, pazaryeri olarak hizmet vermesi resmen engellenmiştir.

Israrcı olan Mahalle Muhtarı Yıldız Karadaş Taşcıoğlu belediyeye ait muhtarlık bürosunun suyu kesilmekle cezalandırılmıştır.

 

Fatih Pazaryeri Mal Paylaşım Komisyonu tarafından Efeler Belediyesine verilmesi sonucu önceki başkan Mesut Özakçan sayesinde pazaryeri olabilmiştir.

Yoksa perşembe günleri kurulan Efeler Mahallesi Pazarı ile Cuma günkü Yedi Eylül Pazarı diğer semt pazarları gibi sokak arasında varlığını devam ettirecekti.

Yönetmeliğine uygun tek pazaryerinin ihtiyaca rağmen asli görevi dışında neredeyse on yıldır kömür deposu olarak kullanılması nasıl bir kent vizyonuna sahip insanlar tarafından yönetildiğimizin de ibretlik bir göstergesidir.

Başkanların ihmali ve umursamazlığının bir sonucu semt pazarları Üveys Paşa ve Zafer Mahallesi’nde kurulan meşhur Salı Pazarı, Kemer ve Kurtuluş Mahallerinde ayrı ayrı kurulan Pazar Pazarı, yine aynı şekilde Soğukkuyu’da ve Efekent’te kurulan Cumartesi Pazarları ve Meşrutiyet’teki Çarşamba Pazarı devam ediyor.

Gerçek neden oy kaybetme korkusu olduğu halde uygulamaya mazeret olarak vatandaşın mahalleden pazarın kaldırılmasını istemediği gösteriliyor.

Ne var ki, gerçek söylendiği gibi değil.

Semt pazarlarının kurulduğu yerler de dâhil 2014 yılı Kasım ayında başlayan 2015’de de devam eden aydınpost’un düzenlediği mahalle toplantılarında halkın, sorunlarını dinledik.

10.01.2015’de Salı Pazarı’nın kurulduğu Zafer Mahallesi’nde, 17.01.2015 günü de Pazar Pazarı’nın kurulduğu Kurtuluş Mahallesi’ndeydik.

Her iki mahallelinin bu toplantılarda dile getirdiği ortak şikâyet mahallelerinde sokak aralarında kurulan pazardı.

İstememelerinin nedeni de acil hallerde sokaklarına cenaze arabasının, ambülânsın ve itfaiyenin girememesiydi.

Pazardan şikâyet edilen sadece acil durumlarda araç girememesi değildi bunun yanında başka konular da vardı mesela pazar bitiminde oluşan pislik, pazarcıların bahçelerdeki ağaçlara, balkon ve pencere demirlerine çadır ipi bağlamaları gibi.

Zamanın Zafer Mahallesi Muhtarı Mustafa Saraç’ın “Pazar hem biz mahalleli için hem de pazarcı için bir handikap” sözleri her şeyin özetiydi.

Durumdan rahatsızlık duyan sadece vatandaş değildi muhtarın dediği gibi bir de pazarcı esnafı vardı.

Onların dertleri ise yaşta yağmurda, soğukta sıcakta çektikleri eziyet... Bir de umumi tuvaletin yokluğu… Bu durum eksiklik olmaktan öte bir ayıptır.

Öyle ki, bir vatandaş “sizin pazaryeri dediğiniz bu mu”, sorusuna muhatap olmaktan korktuğu için Aydın’ın yabancısı bir misafirini bugün semt pazarlarına götürmekten çekiniyor.

Sonuç olarak bir Batı Anadolu kenti olan Aydın bu pazaryerleriyle modernlikte Türkiye’nin en az 25 yıl geridedir.

Bu ayıp ise belediyenindir.

Hemşerileri Başkan Fatih Atay’dan kentlerini bu yüzkarası durumdan kurtarmasını bekliyor.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!