İşçi Partili (İP) sanıkların avukatı Mehmet Cengiz, tutuklu sanık Osman Yıldırım"ın davaların birleştirilmesi nedeniyle hem sanık hem tanık olduğunu söyledi. Cengiz, “Bir sanığın başka bir sanığa yönelik suçlaması olsa olsa "atf-ı cürüm" olur. Osman Yıldırım"ın bu davadaki ´Gizli tanık 9´ olduğu da ortaya çıkmıştır. Bir gizli tanığın kimliği ne kadar gizlenirse gizlensin mahkemeniz onun kimliğini bilmek durumundadır ve bilmektedir. Sanık ve gizli tanık sıfatıyla verdiği ifadeler karşılaştırıldığında Yıldırım"ın kimliğinin ortaya çıkacaktır. Bunu önlemek için, ya bunlardan birinde susma hakkını kullanacak ya da yalan söylenek zorunda kalacaktır.” Mahkeme Yıldırım"ın, birleşen Danıştay dosyasındaki suçlamalarla ilgili savunmasının alınmasını, eğer varsa gizli tanık konusundaki durumunun daha sonra değerlendirilmesini kararlaştırdı.

Olmayan madde

Davanın tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük"ün avukatı Zeynep Küçük ise savcıların birleştirilen Danıştay suikasti iddianamesine katılıp katılmadığına dair görüş bildirmediklerini hatırlattı. Küçük, “Danıştay suikasti davası sanıkları hakkında şu anda bir iddianame yok. Bu sanıkların hangi kanun maddesine göre cezalandırılmak istendiğine dair bir açıklık yok. Olmayan bir sevk maddesine üzerinden yargılama istiyorsunuz” dedi.

Küçük"ün isteği

Veli Küçük, kendisinin değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin üzerine gidildiğini belirterek “Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alındığımda Emin Şirin aradı ´Valla Paşam, bilmiyorum, örgüt diyorlar. Ergenekon diyorlar´ dedi. Bunun üzerine, "nasıl bir örgütmüş?" diye sordum. Ancak bu konuşma soruşturmayı yapan polis tarafından dosyama konulmadı. Ben o telefon konuşmasını istiyorum. "Böyle bir telefon konuşması yok" demesinler. Bu görüşmeyi istiyorum” diye konuştu.

Sanık Zekeriya Öztürk ise son günlerde gündemde olan Kürt açılımına değinerek, “PKK"nın Şubat 2007´de Kandil kongresinde aldığı kararları uyguluyorlar. Açılım dedikleri budur. Tahliye olabilmem için Kürtçe konuşmam mı lazım?” dedi. ?/hürriyet