Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladığı gebe veya emziren kadınların çalışma şartlarını düzenleyen yönetmelik uyarınca, 150’den fazla kadın çalışanı bulunan işverenler kreş hizmeti vermek zorunda.

İşverenler bu yükümlülüklerini, ya kendileri doğrudan kreş açarak, ya da mevcut kreşlerden hizmet satın almak veya başka işverenlerle ortak kreş açmak suretiyle yerine getirebilirler. 150 kadın hesabında, kadınların yaşı, çocuğu olup olmaması veya medeni durumu önemli değil. Annesi ölmüş çocuğu bulunan veya boşandığı için çocuğunun velayetini almış erkek çalışanlar da 150 kişi hesabında dikkate alınıyor.



Çalışanların 0-6 yaşındaki çocuklarının bırakılması, bakımı ve çocuklarını emzirmeleri için, çalışma yerlerinden ayrı bir mekânda kreş açılması gerekiyor. Kreş, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren ulaşımı sağlamakla yükümlü.

Birden fazla işveren, ortaklaşa kreş açabilecekleri gibi, bu yükümlülüklerini, kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.

Kreş açma yükümlülüğünün belirlenmesinde işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınıyor. Örneğin bir mağaza zincirinin veya bankanın kentin farklı semtlerindeki işyerlerinde çalışan toplam kadın sayısı 150’ye ulaşıyorsa, kreş açma zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Kadın çalışan sayısı 100-150 arasında olan işyerlerinde ise çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta emzirme odası kurulması zorunlu.

Emzirme odalarından 0-1 yaşındaki, kreşlerden ise ilkokula kaydı yapılmayan 66 aylığa kadar çocuklar yararlanabiliyor. Emzirme odalarının ve kreşlerin amacı dışında kullanılması yasak. Çalışanlar çocuklarını oda ve kreşlere işbaşı yapmadan önce bırakıp, işin bitiminde alabilir.



Oda ve kreşlerde çocukların ihtiyaçlarına göre gerekli besin, kahvaltı ve yemek verilmek zorunda. Çocuklara ayrıca, günde 250’şer gram süt veya yoğurt verilmesi gerekiyor.

KREŞ DESTEĞİNE VERGİ İNDİRİMİ

Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, işverenlerce kadın çalışanlara kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinden muaf tutuluyor. İşveren kreş hizmetini vermek üzere doğrudan kendisi bir mekân açarsa, bu amaçla yaptığı giderlerin tamamı vergi matrahından indiriliyor.

İşverenlerce bu hizmetlerin doğrudan verilmeyip, mevcut kreşlerden hizmet satın alınması durumunda ise her bir çocuk için aylık olarak, brüt asgari ücretin yarısı oranına kadar harcamalar gelir vergisi matrahından düşülüyor. Buna göre, 2019 yılı için bin 279 liraya kadar olan kreş giderleri vergi matrahından indiriliyor. Bu durumda, en düşük yüzde 15 vergi dilimi üzerinden çalışan başına aylık 192 lira tutarında vergi indirimi sağlanıyor.

İşverenin doğrudan kendisi kreş hizmeti sağlarsa, bu amaçla yaptığı harcamaların tamamı vergi matrahından düşülüyor. Bunda herhangi bir tavan uygulanmıyor.



NAKİT ÖDEMELER VERGİYE TABİ

İşçiye kreş yardımı nakit ödeme şeklinde yapılırsa ücret olarak kabul ediliyor ve bu durumda en az yüzde 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılıyor. Vergi muafiyetinden yararlanabilmek için kreş ödemesinin doğrudan hizmet satın alınan kreş veya gündüz bakımevine yapılması gerekiyor.

Kreş yardımının ayrıca net ücrete ilave olması gerekiyor. Örneğin, normalde 5 bin lira brüt ücret alan işçinin, kreş hizmeti almaya başladıktan sonra ücretinin bin lirası kreş yardımı olarak adlandırılırsa, vergi indiriminden yararlanılamıyor.

ERKEK ÇALIŞANLAR İÇİN VERGİ İNDİRİMİ YOK

Bazı işverenler zorunlu olmamalarına karşın hem kadın hem de erkek çalışanların çocuklarına kreş hizmeti verebiliyor ama kadın çalışanlar için sağlanan vergi avantajından yararlanamıyorlar.

Anne öldüğü için çocuğuna kendisi bakan erkek çalışanlara yapılan kreş yardımları hem vergiden, hem de sosyal güvenlik priminden muaf tutuluyor. Ancak, işverenlerin diğer erkek çalışanlar için yaptığı kreş yardımı için vergi indirimi uygulanmıyor. Zorunlu olmadığı halde erkek çalışanların çocukları için sağlanan kreş hizmetleri SGK prim kesintisinden muaf tutuluyor.



İŞVERENİN KREŞ HİZMETİ VERMEMESİ İŞÇİ İÇİN HAKLI FESİH SEBEBİ

Kreş zorunluluğu konusunda uygulamada henüz tereddütler yaşanıyor. Yargıtay, kreş hizmeti alamadığı için haklı nedenle iş akdini fesheden kadın çalışanlar lehine kararlar veriyor. Bazı mahkemeler, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun işçinin haklı fesih hallerini düzenleyen 24. maddesinde kreş zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, çalışanların talebini reddediyor. Yargıtay, kanunun söz konusu maddesinin II numaralı bendinin (f) alt bendinde yer alan “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklindeki ifadenin, kreş zorunluluğu gibi çalışma koşullarını da kapsadığına dikkat çekiyor.

Yargıtay kararlarında, Çalışma Bakanlığı’nın konuyla ilgili yönetmeliğindeki düzenleme gereği işverenin kreş açma zorunluluğu bulunduğu, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren karşısında işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı bulunduğu kaydediliyor. Ancak Yargıtay, işyerinin kreş zorunluluğu kapsamında yer alıp almadığının tespiti bakımından, kadın çalışan sayısının 150 olup olmadığının mahkemece araştırılması gerektiğine hükmediyor.

Sonuç olarak, 150 ve daha fazla kadın çalışanın bulunduğu işyerlerinde işveren çalışanlarına kreş hizmeti vermezse, 66 aydan küçük çocuğu bulunan kadın çalışanlar veya annesi ölmüş ya da velayeti kendisinde olan çocuğu bulunan erkek işçiler haklı nedenle iş akitlerini feshedip kıdem tazminatı isteyebilir.