Seçim akşamı siyasi rakiplerinden helallik isteyen, kendisinin de hakkını helal ettiğini açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan, ilk somut adımı attı. Erdoğan, seçim döneminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı 10, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında açtığı 3 ve DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek hakkında açtığı 1 tazminat davasını geri çekti. Gazeteciler, Ahmet Altan, Meriç Velidedeoğlu ve Taraf gazetesi hakkındaki davalardan da vazgeçen Erdoğan’ın daha önce bazı kitaplar hakkında açtığı davalar ise devam ediyor. ‘Temiz bir sayfa’ açtıklarını ifade eden AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Kilometreyi sıfırlıyoruz” dedi. 
 
Radikal’e önceki gün yaptığı ziyarette sürpriz sinyali veren Çelik, dün TVNET’te bu sürprizi açıkladı. Başbakan’ın balkon konuşmasında kullandığı ‘helalleşme”’sözlerinin sözde kalmaması için bir adım daha atılması gerektiğini belirten Çelik, konuyu müzakere ettiklerini, seçim döneminde kişilik haklarına saldırı anlamına gelebilecek sözlerden dolayı açılan davaların geri çekildiğini söyledi. Çelik, Erdoğan’ın siyasetçi ve gazetecilere açtığı davalardan vazgeçtiğini açıklarken, “Bizim şiarımız şudur; galipken zalim olmayacaksınız, mağlupken mazlum olmayacaksınız. Allah’a şükürler olsun biz hiç mağlup olmadık” dedi. 
 
Çelik, şöyle konuşutu: “Bu aslında bir temiz sayfa açmaktır, bir beyaz sayfa açmaktır. Balkon konuşması balkonda kalmıyor. Dostlar birbirlerine aynadır ama bu ayna tümsek ayna, çukur ayna olmasın. İnsanları şekilden şekle dönüştüren ayna olmasın. Hakaret olmadıktan sonra, kişilik haklarına saldırı olmadıktan sonra kesinlikle biz eleştiride varız.” 
 
Çelik, Erdoğan’ın şahsını ve ailesini hedef alan ‘çok galiz küfürlerin yer aldığı’ bazı kitaplarla ilgili davalardan vazgeçilmediğini de belirtti. 
“Umarız bu jest karşı tarafta da karşılık bulur” diyen Çelik, Radikal’e de, “Kilometreyi sıfırlıyoruz. Ama bu sonra araba hareket ettiğinde kilometre yazmayacağı anlamına gelmez. Yeni hakaretler olursa yeni davalar açılabilir” diye konuştu. 
 
Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “helalleşme” konusundaki sözlerine yönelik, “Olgunluk bizde kalsın. Bir evde çocuklar küser, herkes bir tarafa gider ama babanın küsme hakkı yoktur” dedi. 
 
CHP ve MHP’den tepkiler 
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise “Seçim meydanlarında MHP’ye ve Genel Başkan’a çok ağır hakaretleri var. Bunları yok sayamayız. Biz Başbakan’ın önce milletle hesaplaşmasını, sonra MHP’den özür dilemesini isteriz. Balkondan konuşmakla hak helal olmaz” dedi. 
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum da, Kılıçdaroğlu’nun açtığı davaların iptali için bir talimat olacağını sanmadığını söyledi. 
 
Ahmet Altan davası da geri çekildi 
Geri çekilen bazı davalar şöyle: 
Taraf’ta Ahmet Altan’ın yazdığı ‘Erdoğan ve Kof Kabadayılık’ başlıklı yazıya 50 bin TL’lik tazminat davası. 
Köşesinde ‘insanımsı’ diyen Cumhuriyet gazetesi yazarı Meriç Velidedeoğlu aleyhinde tazminat davası. 
“Erdoğan’ı angut olarak ilan ediyorum” diyen DP lideri Namık Kemal Zeybek’e açılan 100 bin TL’lik dava. 
Kılıçdaroğlu’nun farklı yer ve zamanlardaki “Ben bu kadar edepsiz, bu kadar ahlaksız, alçak değilim” (50 bin TL) ve “Parayı yürüttün” (40 bin TL) ifadeleri için açılan davalar. 
Bahçeli’ye hakaret ettiği gerekçesiyle açılan 100 biner liralık davalar. 
Devam edecek davalar 
CHP Milletvekili Oktay Ekşi’ye “Bunlar anasını da satar” diye yazdığı için açılan 100 bin TL’lik dava. 
“AKP’ye oy verenleri aptal olmakla itham ettiği” iddiasıyla tiyatrocu Müjdat Gezen’e açılan 50 bin TL’lik dava. 
Ergun Poyraz’ın ‘Musa’nın Çocukları, Tayyip ve Emine’ kitabı.
Yalçın Küçük’ün ‘Saralı Cumhur’ kitabı. 
 
9 Haziran tarihli ‘helalleşme’ daveti 
Radikal yazarı Akif Beki, 9 Haziran tarihli nüshadaki yazısında hem Başbakan’a hem de basın camiasına ‘helalleşme’ çağrısında bulunmuştu. Akif Beki yazısında, “İlk adımın gelmesini Başbakan’dan beklemek hakkımız” demişti. Yazıdan ilgili bölümleri ayırıyoruz. 
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin sözlü şiddeti kınayan açıklamasını önemsiyorum. Sözlü şiddet, çok doğru bir kavramsallaştırma. Dil ile dövmek, kalem ile sövmek de bir nevi şiddet uygulamasıdır elhak! Gazetecilere yönelik sözlü şiddeti kınıyor Cemiyet. Aynı kritere gazetecilerin de tabi tutulması kaydıyla katılıyorum. Gazeteci-siyasetçi ilişkisinde sınır hattını buradan çekmeliyiz. 
(...) Basın özgürlüğünü cevap hakkından ayrı düşünemeyiz. Birincisini savunmak ne kadar gerekliyse, diğerini korumak da en az o kadar lazım. İkisi, birbirinin ayrılmaz tamamlayıcıları değil midir? 
Hem gazetecinin dilini serbest bırakırken, siyasetçinin dilini bağlamak hakkaniyete sığmaz. 
(...) Sağlıklı bir iletişim zemini için, Başbakan’la medyanın helalleşmesi gerekiyor artık. Birikmiş hesapların, kırgınlıkların, kızgınlıkların geride bırakılması için bu şart. 
(...) İlk adımın Başbakan’dan gelmesini beklemek de hakkımız. Başbakan olmanın sorumluluğu bu hakkı veriyor bize. Fakat, ilişkilerin yumuşatılarak normalleştirilmesi için medyanın üzerine düşenlerin de var olduğunu bilelim.