Görünen o ki AK Parti'nin hedefi, CHP'nin ise 'kalesi' olan 'Efeler' kenti uzun süre daha ülke gündeminden düşmeyecek. AKŞAM Türkiye'nin ihracat limanının nabzını tuttu. Önce siyasileri dinledi.

AK Parti İl Başkanvekili Ali Aşlık: Ev ev, kapı kapı dolaşarak AK belediyeciliği belediyecilik anlayışını anlatacağız.

CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu: İzmirli olmak bir yaşam tarzını benimsemektir. MHP İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu: İzmirli'nin çok fazla seçeneği yok. Büyük bir hamle yapacağız

İzmir'in adı önce içme suyunun 'siyanürlü' olduğu iddiasıyla kamuoyunun gündemine geldi, 22 Temmuz seçimleri sırasında da 'Gavurluk' tartışmalarıyla. Tam bitti derken geçen hafta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 'İzmir'i, burnu akmış, eli ayağı çamur içindeki çocuğa' benzetince ortalık karıştı. Çelik'e ilk tepki muhalefetten geldi. CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, bunun bir proje olduğunu söylerken, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da Çelik'in benzetmesini sert bir dille eleştirdi. Anadol, İzmir Belediyesi'nde yolsuzluk ya da hırsızlık bulunmadığını belirterek, 'Ankara ve İstanbul Belediyelerine baksınlar, oradaki yolsuzlukların hesabını versinler, İzmir'in adını ağzına almasınlar'dedi.

İLK SÖZ KENTTEKİ SİYASİLERİN
Ardından CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Çelik'in benzetmesini sert bir dille eleştirdi. Anadol, İzmir Belediyesi'nde yolsuzluk ya da hırsızlık bulunmadığını belirterek, 'Ankara ve İstanbul Belediyelerine baksınlar, oradaki yolsuzlukların hesabını versinler, İzmir'in adını ağzına almasınlar'dedi. Art arda gelen açıklamalarla siyasi arenada ve kamuoyunda küllenen İzmir polemiği bir kez daha doruk noktasına ulaştı. Görünen o ki AK Parti'nin hedefi, CHP'nin ise 'kalesi' olan İzmir uzun süre daha ülke gündeminden düşmeyecek.

AKŞAM tüm bu gelişmeler ışığında siyasi tartışmaların kenti, Türkiye'nin en büyük ihracat limanı, tekstil, hazır giyim, gıda, içki, demir-çelik, petro- kimya, otomotiv, çimento, gübre, tarım makineleri üretimin adeta üssü olan ülkenin batıya açılan kenti İzmir'in nabzını tutuyor. Bu kapsamda ilk sözü kentin siyasilerine, seçilmişlere veriyor. 2011 Haziran seçimleri ve İzmirli seçmen hakkında görüşünü aldığımız AK Parti İzmir İl Başkanvekili Ali Aşlık, ilde 2011 seçimlerine çok güçlü şekilde gireceklerini belirtirken seçmen sayılarını artırdıklarına dikkat çekti. 'Mart ayında İzmir'de 180 bin olan üye sayımız, yıl sonuna yaklaştığımız şu günler itibarıyla 204 bini geçmiş durumda' diyen Aşlık şunları söyledi:


AK BELEDİYECİLİĞİ ANLATACAĞIZ
- Tüm ilçe teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, mahallelerdeki temsilcilerimiz, sandık görevlilerimizle çalışmalarımızı sürdürerek 2011 seçimlerine güçlü bir şekilde gireceğiz. AK Parti Bilgi Sistemleri (AKBİS) ile mahalle, köy ve sandık yönetim kurullarının belirlenmesi çalışması, ilçe yönetimleri ve ilçe başkanlarımız tarafından yürütülüyor. Mart ayında İzmir'de 180 bin olan üye sayımız, yıl sonuna yaklaştığımız şu günler itibariyle 204 bini geçmiş durumda. Başarılı bir taban çalışmasıyla AK Parti'nin diğer şehirlerde yakaladığı başarıyı İzmir'e taşıyacağız.

- Ev ev, kapı kapı dolaşarak AK Parti iktidarının yaptığı yatırımları anlatacağız. İzmirli hemşerilerimizin belediyecilik anlamında CHP'nin başarısız yönetimlerinden kaynaklanan sıkıntılarını da unutmayacağız. Tüm Türkiye'de AK belediyeciliğin yazdığı başarı destanlarını, çözüm odaklı yönetim anlayışını da anlatacağız.

MHP'nin gözü de 'Efeler kenti'nde
MHP'nİn de 2011 seçimlerinde İzmir için zafer beklentisi var. İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu MHP'nin bütün kesimlerinden oy alan bir merkez parti olduğunu belirterek şöyle konuştu:

SEÇİM ÜÇ PARTİ ARASINDA GEÇER
- Ülkemizde önemli gelişmeler yaşanmakta. Ekonomik problemlerin yanında milli birlik ve beraberliğimizin tehdit altında bulunduğuna dair ciddi endişeler hüküm sürmektedir. İzmir bu kaygıyı en derinden hisseden insanların çoğunlukta bulunduğu aydın bir kenttir. Vatandaşlarımız doğal olarak karşı karşıya bulunduğumuz sorunların aşılmasında, partilerin projeleriyle birlikte duruşlarını da merak etmekte, hatta sorgulamaktadır. İşte bu sorgulama diğer partilere oranla MHP'yi avantajlı kılmaktadır. 2011 genel seçimlerinin üç parti arasında yaşanacak bir iktidar mücadelesine sahne olacağı aşikardır. Yaşanan kötü gidişatın sorumlusunun tartışmasız AK Parti olduğunu, CHP'nin de, oy almak uğruna AK Parti'nin yöntemlerini kullanmak bataklığına battığını belirleyen İzmirlilerin önünde çok fazla seçenek yoktur.

TEK HEDEFİMİZ VAR, O DA ZAFER
- AK Parti'ye oy verip, gaflet uykusundan uyananlar CHP'yi, CHP'ye oy verip, parti politikalarındaki sapmalardan rahatsız olanlar da AK Parti'yi tercih etmeyeceğine göre, bu oylar nereye gidecektir? Bu sorulara verilecek vicdani cevapların özellikle İzmir yerelinde MHP'ye büyük bir hamle yaptıracağı kanaatini taşıyorum. Tek hedefimiz zaferdir.

İzmirli olmak bir yaşam tarzını, bir duruşu benimsemektir
İzmir'in CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ise özellikle yoksula, dar gelirli İzmirlilere hem AK Parti'nin gerçek yüzünü hem de partilerinin sosyal projelerini anlatacaklarını söylüyor. İşte Nalbantoğlu'nun İzmir'le ilgili görüşleri:

- İzmir'e sadece bir kent, seçimde kazanılması gereken bir büyükşehir olarak bakmadık hiçbir zaman. İzmir'de yaşamak İzmirli olmak bir yaşam tarzını, bir duruşu benimsemektir. İzmir'de yaşayan vatandaşlarımız sadece kentimizle ilgili değil, ülkemiz ve dünyamızla ilgili önemli konularda da fikir sahibidir. Kendisinin yaşadığı özgürlüğü herkesin yaşayabilmesi için, bugüne kadar gerçekleştirilen siyasi, sosyal, ve ekonomik hareketlerin öncüsü ve katılımcısı olmuştur.

VAROŞLARA ULAŞACAĞIZ
- Hal böyleyken, CHP olarak İzmir'de ki oy oranımızı arttırmak için en büyük çalışmamız, bundan önce olduğu gibi bir İzmirli olarak yaşamaya ve İzmir'e katkı koymaya devam etmektir. Elbette ki genel merkezimizin ve Sayın Genel Başkanımız'ın tüm ülkemiz için geliştirdiği ve halkın her kesiminden destek gören yeni projeleri kentimize anlatmak için ayrı ayrı bir çok çalışma yapacak ve özellikle AK Parti'nin bilerek yoksullaştırdığı ve sadaka gibi bir koliyle fakir edebiyatı yaparak oy aldığı, varoş diye tabir edilen kesimlerde yaşayan halkımızla yakınlaşmamızı artırarak, onlara hem AK Parti'nin gerçek yüzünü hem de partimizin sosyal projelerini anlatacağız.

YOKSULLUK KADER DEĞİL
- Kendilerine AK Parti tarafından layık görülen, yoksulluk ve çaresizlik içindeki hayatın kaderleri olmadığını ve CHP iktidarıyla bu kaderlerinin değişeceğini anlatacak ve başta Aile Sigortası olmak şartıyla geliştirdiğimiz sosyal kalkınmaya yönelik projeleri kendileriyle paylaşacağız. Ancak başta da, belirttiğimiz gibi İzmir de yaşayan vatandaşlarımızın bize olan sempatisi ve desteği, bizim de İzmirli duruşuna ve kültürüne yakışan duruşumuz ve bu duruşu tehlike olarak gören tüm odaklara karşı verdiğimiz mücadeleden gelmektedir. Bu mücadelemizin en büyüğünü, İzmir'e yapılan her yatırımı perde arkasında işler çevirerek engellemeye çalışan günümüz iktidarına karşı veriyoruz.

Turizme verilecek destek misliyle döner
Hedefteki İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise İzmir'in bir dünya kenti olduğunu ve kimseden para değil turizme teşvik vermelerini istediklerini söyledi. AK Parti'li Çelik'in açıklamalarından üzüntü duyduklarını da belirten Kocaoğlu. 'Bu kenti hırpalamaya kimsenin hakkı yoktur' dedi.

- İzmir hakkında sağlıklı yorum yapabilmek için öncelikle kentin iktisadi verilerini dikkatle incelemek gerekiyor. İzmir, Ege Bölgesi GSYİH'sinin neredeyse yarısını oluşturmakta, Türkiye'nin toplam sanayi üretiminin yüzde 8-9'unu gerçekleştirmekte ve ülkemizde oluşturulan katma değerin yüzde 13.5'ini sağlamaktadır. Sosyoekonomik gelişmişlik ve rekabetçilik endeksinde Türkiye'nin üçüncü ili olan İzmir'in son 10 yılına bakıldığında, Türkiye'deki kamu yatırımlarından aldığı payda azalma olduğu görülecektir.

- İzmir ayakları üstünde duran, zenginlikleri olan bir kent. Turizm ve hizmet sektöründe İzmir'e verilecek destek, en kısa zamanda misli misli geri dönecektir. Ama önce bu kenti sevmek lazım. Hükümetten para desteği istemiyoruz, projelerimizi özkaynaklarla yapıyoruz. Ama standart teşviklerin dışında, Antalya örneğinde olduğu gibi İzmir turizmine ciddi teşvik verilmesini istiyoruz.

DENİZ ULAŞIMI GÜÇLENECEK
- Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 18'i, toplam ithalatının yüzde 12'si, Ege bölgesinin toplam ithalat ve ihracatının yüzde 90'ı İzmir Limanı'ndan gerçekleşiyor. İzmir ayrıca yılda yaklaşık 400,000 turisti ağırlayan önemli bir kurvaziyer noktasıdır. Ancak eskiyen limanımızın yenilenmesi, İzmir'in geleceği açısından kritik önem taşıyor.
- Deniz ulaşımını güçlendirmek amacındayız. Bunun için mevcut iskelelerimizi geliştirmenin yanı sıra yeni iskele ve marinalar yapmayı, filomuza yeni hızlı deniz otobüsleri katmayı planladık. Çalışmalarımız sürüyor. Kent içindeki otopark sorununa çözüm olarak çok katlı otoparklar planladık; Alsancak ve Hatay semtlerimizde inşa edeceğimiz otoparklar için kamulaştırma çalışmalarımızı tamamladık. Mevcut cadde, bulvar ve anayollarda düzenlemeler yaparken, yeni imar yolları da açarak kent merkezindeki ulaşım sonunu çözüme kavuşturuyoruz.
- İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 2015'teki EXPO adaylığımızda taahhüt ettiğimiz ve halen hayata geçirmek için planladığımız çalışmaları tamamlama hedefindeyiz. Toplu ulaşım ve kentsel altyapı alanındaki bu çalışmalarımız inanıyorum ki, EXPO 2020 adaylığı için İzmir'e büyük avantaj sağlayacak. (akşam)