Evcil hayvan beslemenin kimileri için vazgeçilmez bir tutku kimileri için ise kabul edilemeyecek bir beraberlik olduğuna işaret eden Mehmet Özçakır, “Oysa bu masum hayvanlar kendilerini insan zanneden bazılarından daha sevecen ve içtendir. Özellikle psikolog ve psikiyatris uzmanları yalnız yaşayanların mutlaka bir evcil hayvan beslemelerini öneriyor. Gerçektende yalnızlığın "sessiz" sesini bilmeyenler bunun ne kadar sıkıcı ve hatta derin psikolojik bozukluklara sürüklediğini,intiharlara neden olduğunu bilemezler” dedi.
Sokaklarda yaşayan hayvanlar için bakım evlerine alınmanın yararlı bir davranış olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını savunan Özçakır, “Onlar en az bir çocuk kadar insan sevgisine muhtaçlar. Azıcık sevginize, misliyle karşılık vermek için sıcak birer yuvaya ihtiyaçları var. Özellikle engelli çocukların tedavilerinde evcil hayvan bakımının oldukça başarılı sonuçlar verdiği çeşitli yayınlarla ortaya konuyor. Hatta yunusların bu tedavilerde sıkça kullanıldığı bilinmektedir” diye konuştu.
Tüm bunlara rağmen evlerde beslenen evcil hayvanların çevre tarafından sorun haline getirildiğini iddia eden Özçakır, şöyle konuştu: “Bu hayvanlar apartman yaşamından dışlanıyor. Özellikle konutlarda güvenliğin ciddi sorun olduğu günümüzde hayvanların en üstün alarm sistemlerinden daha güvenli birer uyarı ve doğa uyarıları ile yalnız yaşayanların büyük yardımcısıdır. Alarm sistemleri bazen teknik sorunlarla yanılabilse de dostlarımız şaşmaz bir dakiklikle duyamadığımız seslere çok duyarlılar. Kötü niyetlilerin ise düşmanı olan bu sevimli dostlarımızı bir kez olsun sevmeği deneyin. Zararından çok yararı olduğunu göreceksiniz”