Eşi boşanmak isteyince de “Tevacüz etti” iftirasını attı. Cezaevine atılan Nihat Güneş hakkında eşine "nitelikli cinsel istismar"da bulunduğu suçlaması ile Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi"nde dava açıldı.

Davanın ilk duruşmasına Nermin Bostancı müşteki, tutuklu eşi Nihat Güneş sanık olarak katıldı. Aynur Dinç, Meliha Atay ve Teoman Atalay ise tanık olarak ifade verdi. Tanıkların ifadelerinden sonra Nermin Bostancı'nın yalanları ortaya çıktı. Mahkeme Nihat Güneş"i ilk celsede tahliye etti. Nermin Bostancı"yı da vücut ve sinir hastalıkları yönünden anlattıklarına itibar edilip edilmeyeceği ve söylediklerinin ruhsal olarak doğruluğu yolunda rapor aldırılması için Adli Tıp Kurumu"na sevk etti. İlk duruşmada ortaya çıkan gerçeklere göre:

DEPREM YALANI

Üç çocuk annesi Nermin Bostancı, 1990 yılına kadar evli olduğu Hasan Sırma"dan boşandı. Bu evlilikten Sinem Sırma ve Yusuf Ozan Sırma adında iki çocuğu oldu. Nermin Bostancı"nın 1992 yılında başka birinden evlilik dışı Berçem Gül adında bir çocuğu daha oldu. Nermin Bostancı, 1998 yılında Avcılar Fizruzköy"de Aynur Dinç"e ait evi kendisini üniversite öğrencisi olarak tanıtarak kiraladı.

17 Ağustos Depremi'nden sonra Avcılar"da adres sormak bahanesiyle gittiği bir fabrikada kendisini Zehra olarak tanıtan Nermin Bostancı, Meliha Atay Bilgi"nin kızıyla tanıştı. Meliha Atay Bilgi tanıklık yaptığı duruşmada "Üşümüş vaziyette olduğu için kızım da kendisine acımış ve yardım etmek amacıyla evimize getirdi. Depremde çocuklarını ve ailesini kaybettiğini ve depremden öncesini hatırlamadığını söyleyince kendisine acıyarak kalabileceğini söyledik. İki üç ay bizimle birlikte kaldı" dedi.

Nermin Bostancı, Atay Ailesi'nin yanında kaldığı sırada Bakırköy Belediyesi"nde memur olarak çalışan 27 yaşındaki Nihat Güneş ile tanıştı. Nermin Bostancı, Nihat Güneş'e de depremde bütün ailesini kaybettiğini, mağdur ve kimsiz kaldığını söyleyerek evliliğe ikna etti. Nihat Güneş, ailesinin tüm baskılarına rağmen kendisinden 14 yaş büyük Nermin Bostancı ile 9 Kasım 2001 günü Büyükçekmece Orduevi"nde evlendi.

BULABİLDİĞİM TEK KİMLİK

Nihat Güneş eşinin Sinem Sırma kimliğini kullandığını fark etti. Nermin Bostancı "Ailem depremde öldüğü için gerçek kimliğimi de kaybettim. Evde bulabildiğim tek kimlik bu" diyerek eşini ikna etti. Çift, 2005 yılına kadar Nermin Bostancı"nın daha önce kiraladığı Aynur Dinç"in evinde kaldı.
Nihat Güneş, 2003 yılında bulundukları evin iki sokak ötesinde aldığı arsada yaptırdığı müstakil eve taşındı. Nihat Güneş, bütün birikimiyle yaptırdığı evin tapusunu 2005 yılında eşi sandığı Sinem Sırma"nın üzerine tescil ettirdi. Nermin Bostancı, gizlice 2006 yılında evi oğlu Yusuf Ozan Sırma"nın üstüne yaptı.

11 Aralık 2006"da ortaya çıkan gerçek Sinem Sırma, mahkemeye başvurarak evliliğin iptali davası açtı. Sinem Sırma, dava dilekçesinde annesi Nermin Bostancı"nın kendi kimliğini kullanarak evlilik yaptığını ve evliliğin iptal edilmesini istedi. Bunun üzerine Nihat Güneş, Nermin Bostancı ile bir daha görüşmemek üzere yollarını ayırmak istediğini söyleyerek dairesini geri istedi.

Ancak daire eşinin amcasının oğlu diye tandığı Yusuf Ozan Sırma"nın üzerine kayıtlıydı. Bu sırada Yusuf'un eşinin gerçek oğlu olduğunu öğrendi. Yusuf Ozan Sırma daireyi geri verdi. Nermin Bostancı evden ayrıldı. Nihat Güneş, 2009 yılana kadar evinde tek başına yaşadı.

MİT GÖREVLİSİYİM

Nermin Bostancı tekrar birlikte olmak istedi. Nihat Güneş buna yanaşmayınca "7 yıl birlikte yaşadık. Senin başına öyle çoraplar öreceğim ki sen de göreceksin. Ben Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisiyim" diyerek tehdit etti.

Nermin Bostancı, 8 Ekim 2009 günü eşyalarını almak için geldiğini söyledi. Nihat Güneş'in içeri girmesine izin verdiği Nermin Bostancı eşyalarını toplarken evi polisler bastı. Nermin Bostancı eşinin zorla ırzına geçtiği söyledi. Gözaltına alınarakm karakola götürülen Nihat Güneş Zehra diye tanıdığı eşinin gerçek adını öğrendi. Nihat Güneş cezaevine konuldu, Nermin Bostancı iftira attığı eşinin evine yerleşti.

Nihat Güneş"in avukatı Oğuz Çelik mahkemeye sunduğu dilekçede, "Topladığımız delillere göre adını herkese Zehra olarak tanıtmış ve normal hayatına devam etmiştir. O kadar ustaca yalan söylemeye başlamış ki SSK Genel Müdürlüğü"nden malül olduğuna dair raporlar alarak kendine maaş bile bağlatmıştır. Adli Tıp Kurumu"nda verdiği ifadelerlerle eşi tarafından deli muamelesi gördüğü ve aşağılandığını ileri sürerek 2005,2007 ve 2009 yıllarında çalışamaz raporu almayı bile başarmış" iddia etti./milliyet