Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kevser Koç, ''Çizgi film kahramanlarıyla özdeşleşen çocuk, bunların hayata bakış tarzını kendi bakış tarzı olarak benimseyebilmekte, onun kişiliğine denk bir tutum sergileyebilmektedir'' dedi.

Yrd. Doç. Dr. Kevser Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çizgi kahramanların hayatının çocuğun kişiliğini etkileyebildiğini söyledi.

Çocukların, hayal ile gerçeği tam olarak ayırt edemediklerini ifade eden Koç, çizgi film kahramanlarını taklit eden çocuğun örnek aldığı karakterin saldırgan davranışlarını da uygulamaya çalıştığına dikkati çekti.

Televizyonun çocuklar üzerinde çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Koç, şöyle konuştu:

''Televizyon hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ölçüyü iyi ayarlamamız gerekiyor. Televizyonu aşırı seyreden çocukların ruhsal ve fiziksel sağlıkları tehdit altında kalıyor. Yapılan araştırmalarda uyku düzensizlikleri, depresyon ve hiperaktif gibi sorunların gerisinde televizyonu aşırı seyretmenin olduğu görülmüştür. Ayrıca televizyonda şiddet sahneleriyle sık sık karşılaşan kişilerde başka insanlara karşı acımasızlık ve saldırgan davranışların daha fazla olduğu gözlenmiştir. Televizyonun çocukların bir numaralı eğlence kaynağı haline geldiği günümüzde televizyonda izlenen şiddetin çocuklar üzerindeki etkileri anne ve babalar tarafından oldukça sorgulanan bir konu. Çizgi filmler her ne kadar sinemada da işlenmekteyse de çocuklara yaygın olarak televizyon üzerinden ulaşmakta ve çocuklar yoğun bir şekilde televizyonla karşı karşıya kalmaktadır. 5 yaşında bir çocuk günümüzde yaklaşık 2,5 saat, 12 yaşında bir çocuk 4 saat televizyon izlemektedir.''

Çocukların televizyonda en çok çizgi filmleri izlediğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Koç, ''Çizgi filmler doğruyu, yanlışı, güzeli, çirkini öğrenme yaşındaki çocuk için eğiticidir. Çocukların yaşı ne kadar küçük olursa çizgi filmlerden etkilenme oranı o derece fazlalaşıyor. Çünkü çocuklar davranışlarıyla bunun sonuçlarını zihinlerinde çok fazla eşleştiremiyor. Dolayısıyla çocukların tecrübe eksiklikleri var'' diye konuştu.

-''Eğitici özellikli çizgi film diğerlerinden farklı''-

Koç, bir televizyon kanalında yayımlanan Caillou adlı çizgi filmin eğitici özelliği nedeniyle diğerlerinden farklı olduğunu söyledi.

Caillou'da diğer çizgi filmlerin tersine gerçek dışı hiçbir olgu olmadığını ifade eden Koç, şunları kaydetti:

''Caillou, alışılmış ev ve arkadaş hayatı olan bir karakterdir. Caillou'nun ailesi de olgun, dürüst, eğitici ve mükemmel davranışlara sahip bir aile. Caillou da buna karşılık ailenin her davranışını kendine model alıyor. O yaşta olan çocukların davranışlarını sergiliyor. Örneğin o yaştaki çocuklar genellikle arkadaşlarıyla kıyafetini, oyuncağını, bireysel eşyalarını paylaşmak istemiyor. Kısacası, Calillou, küçük bir çocuğun gelişim evrelerinde neler yapmak istediğinin, duygu dünyalarının, isteklerinin, sevinçlerinin, hüzünlerinin neler olduğunu en iyi anlatan, buna karşılık ailenin nasıl davranması gerektiğini gösteren en iyi çizgi filmdir diyebilirim.''

Koç, çocukların normal yaşamda büyüklerinden, kendi yaş grubundan örnek davranışlar aldığı gibi çizgi film kahramanlarıyla özdeşleştiğini belirterek, ''Çocuk, çizgi film kahramanlarının hayata bakış tarzını kendi bakış tarzı olarak benimseyebilmekte, onların kişiliğine denk bir tutum sergileyebilmektedir'' dedi.