Doğuştan kalbi delik olarak dünyaya gözlerini açan ve üç yaşında kalp deliği ameliyatı olan 28 yaşındaki Turan Selçuk Öztürk'ün hayatı hastanelerde geçti. Rutin kontrolleri için her ay hastaneye gitti. Yine böyle bir rutin kontrolde akciğerle kalp arasındaki PDA damarının açık kaldığı tespit edildi. Akciğer ve kalp basınçlarına bakmak için de anjiyo yapıldı. 19 yaşında yapılan anjiyoda nadiren görülen ama geç tespit edildiğinde ölümcül olabilen pulmoner arteriyel hipertansiyon hastası olduğu ortaya çıktı. Bebekken yapılan ameliyat sırasında damarın açık kalmasından kaynaklanan hastalık gün geçtikçe kendisini yormaya, zaman zaman hastaneye yatmasına sebep olmaya başladı. Çünkü bu hastalık kalp hastalığı sanılsa da aslında bir akciğer hastalığıydı ve akciğer basıncını düşürmek gerekiyordu. 

AMELİYAT ŞANSI YOK 
28 yaşına kadar ilaç tedavisi ile yaşamına, okuluna ve işine devam etti. Akciğerlerdeki yüksek kan basıncı ile ilişkili bir kalp rahatsızlığı olan Eisenmenger sendromu hastası olduğu için de operasyon ile damarın kapatılma şansı yoktu. Dört yıl önce 14 Haziran 2010'da arkadaşları aracılığıyla tanışan Turan Selçuk Öztürk ve eşi Elif Çakmak Öztürk tam da tanıştıkları günün dördüncü yılında 14 Haziran'da hastanede düzenlenen nikâh töreni ile evlendi. Elif Çakmak, tiyatro sanatçısı. Turan Selçuk ise özel bir firmada teknik müdür olarak çalışıyor. Elif, Turan'ın hastalığını en başından beri biliyordu. Hatta Turan kendisine hem ilk görüşmeye başladıklarında, hem de evlenmeden önce, "Emin misin? Adrenalin mi seviyorsun? Bu yol, zor bir yol" dedi. Bir gün bile ayrılmayı düşünmeyen Elif ise "Evet, adrenalini de, seni de seviyorum" cevabını verdi. 

'CÜZDAN BENDE ARTIK!' 
Elif Çakmak Öztürk, "1.5 aydır hastanedeyiz. Yaşadığımız süreçte, hastalığın bu kadar hızlı ilerleyeceğini hiçbirimiz ön göremedik. Ben sadece Turan'ın iyi olmasını istedim. Hastane süreci zor bir süreç. Ayrılmayı hiç düşünmedim. Nikâhın hastanede olmasını istedim. Hem özel günümüz olduğu için, hem de beraber olduktan sonra nerede olduğumuzun önemi yoktu. Nikahımıza hiç beklemediğimiz insanlar gelmişlerdi. İlk okul, ortaokul arkadaşlarımız geldi. Turan TEGEV gönüllüsü. TEGEV yönetimi ve Turan'ın gönüllü arkadaşları geldi. Çok özel ve güzel oldu. Hastabakıcılardan hemşirelere kadar tüm hastane personeli bizden daha heyecanlıydı. Doktorlarımız nikâh şahidimiz oldu. Doktorumuz düğün pastasımızı yaptırdı, kesti, elleriyle misafirlere dağıttı. Ceyda Düvenci, kardeşim diyebileceğim bir insan. Bu süreçte hep yanımızdaydı. Nikâh şahidim oldu. Bundan sonra durum ya da şartlar ne olursa olsun, hayat bize ne getirirse getirsin moralimizi bozmayacağız. Hayatımızı Turan'a göre ayarlayacağız. Kadıköy'de değil hastaneye yakın olan Maltepe'de yaşamayı düşünüyoruz. Cüzdan bende artık" diyerek mutluluklarını anlattı. 

İKİ SAAT SAHİL İZNİ 
Nikâhtan sonra doktorunun izni ve refakatinde arkadaşları ile birlikte 1-2 saatliğine Kartal sahiline giden yeni evli çiftten damat Turan Selçuk Öztürk ise en çok Taksim ve Beyoğlu'nda gezmeyi özlediğini belirterek iyileşince oraya gitmek istediğini anlattı. Hastane odasında balayını geçiren Öztürk çifti, Amerika'dan gelecek ilacı bekliyor. Ciğer basıncını düşüren tıpkı kalp pili gibi ilaç deri altına yerleştirilecek. Turan Selçuk hasta yatağına bağımlı olmaktan kurtulacak ve dışarıda yaşamına devam edebilecek. 1.5 aydır hastanede olan çiçeği burnunda çift, yaklaşık 1-2 ay daha hastanede kalacak.