Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son haftalık Meclis Grup toplantısında milletvekillerine seslendi.
Son kez Partilelere hitap eden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları kaydetti;


BİLMEDİĞİNİZ DELİLLERLE NASIL KARAR VERİYORSUNUZ?
Kılıçdaroğlu: Sizin çocuklarınız torunlarınız ilerde okullara giderken benim babam yargıçlık yaparken benim babam henüz taslak halinde olan bir kitabın basımını durdurdu diyecek. Bu mirası çocuklarınıza bırakmaktan utanmıyor musunuz? Herkes çocuklarına utanmayacakları bir miras bırakmak ister. Siz nasıl bir miras bıraktığınızın farkında mısınız? Bütün yargıçlarımız böyle değil. Hukukun üstünlüğünü savunan yürekli, siyasal baskılara direnen, vicdanının sesini dinleyen yargıçlar da var. O yargıçlardan biri de yine gündemdeydi. Birisi bir kitap yazıyor herşey güllük gülistanlık. Hanefi Avcı hemen ardından hakında iki davadan tutukluluk kararı veriyor. Şu cümleyi dikkatinize sunuyorum 'Savcılıkta yüzden fazla klasör olduğu halde bize sadece 16 klasör gönderildi. Belki başka deliller de var ama bunu bilmiyoruz' diyor. Diğer iki yargıca şunu soruyorum. Bilmediğiniz delillerle ilgili nasıl karar veriyorsunuz. Hayır yani bize 100'e yakın dosya geldi deseydiniz eyvallah. Ama görmediğiniz bilmediğiniz dosya hakkında nasıl karar veriyorsunuz?

Sizden ne istiyorlar tutukluluğunun devamını istiyorlar. Hukukun 'H'si olur. Hatta onun da bir çizgisi olur. Siz dellilerini görmeden, dosyasını görmeden içeriğini görmeden nasıl bu kararı verebilirsiniz? Bu sadece yargıçların ayıbı değildir. Hukukun ayıbına dönüşmüştür. Bir hukuk katliamı yaşanmaktadır. Ne eliyle özel yetkili mahkemeler eliyle. Eskiden adı DGM idi. Kim kurdu Kenan Evren ve arkadaşları bu mahkemeleri kim kurdu Recep Tayyip ve Arkadaşları aynı anlayış var. Hiçbir farkı yok.

Hapishanelerde yatan binlerce kader mahkumu var. Bu tablo 21. YY tablosuna yakışmıyor. Biz bunları savunuyoruz. Adalet Bakanlığı siyasi otoriteden çıkartacağız. Yargıçlar Yüksek Kurulu'nun başkanı Para dilenmek için Maliye Bakanlığı'nın kapısında beklemeyecek. Hukukun üstünlüğüne inanan hakimler yetişecek orada. Elbette o da denetlenecek. Ama biz hukukun üstünlüğünü bu ülkede egemen kılacağız bu konuda kararlıyız. Savcı Yargıç'ın yanında kürsüde olmayacak. Aşağıda olacak. Bu düzen yolsuzlukları kapatma düzenidir. 

Almanya'da bir dava görüldü Deniz Feneri bilirsiniz. Mahkum olmuş fail Almanmahkemelerine gitmiş bir de demiş ki benim güvencem Recep Tayyip Erdoğan'dır demiş. Bu dava bitmiyor. Bu dava bitmiyor. Bir türlü dava açılmıyor. Şimdi Ankara Adliyesi'nde yeni görevlendirmeler yapılıyor. Bu dava açılmazsa bunun sorumlusu Ankara'daki başsavcıdır o da bilsin. Türkiye'yi Türkiye'yi bu ayıptan temizlemek zorundayız. Başka yerde görülecek dava bütün deliller Türkiye'ye gelecek dava açın açmıyorlar niçin davayı açmayın mı dediler size. Bu davanın takipçisi olacağız. Kul hakkı yiyenin ne kadar ağır bir sorumluluk getirdiğini hepimiz biliyoruz. Fakire yardım edeceğim diye yardım topla götür parayı başka yere ver. Bu hafta aynı zamanda polislerin de haftası. Zaman zaman kızdığımız dertlerini dinlediğimiz polis kardeşlerimizin de kavgası. Bir yerde cüzdanımız çalınır, haksızlığaı uğradığımızda nerede bu devlet deriz ama aslında nerede polis demek isteriz. İlk başta polis gelir bize sorar kim aldı nasıl oldu diye. Zaman zaman dozunu aşarak eleştirebiliriz. O da insan onun da sorunları dertleri var. O eğer bir gösteriyi dağıtıyorsa kendi isteğinden değil birileri ona talimat verdiği için. Polis kime bağlı özerk mi özgür mü hayır. Dağıtacaksınız diyorlar, biber gazı sıkacaksınız diyorlar o da görevini yapıyor. İlgileneceğiz. Bizim iktidarımızda halkın iktidarında Türkiye'nin polisi halkı temsil ediyor bunu unutmayın.

Antalya'da tesisler açarken ben tabi Başbakan'ın rahatsızlığını biliyorum. Her ile giderken 100 tesis 500 tesis açılışını yaptı. Mantar gibi tesis açılışları yaptı. Çatı yapılmış beyefendi gidip açılışını yapıyor. Bunu söyledik şimdi tamirci gönderiyorlar. Biz gittiğimiz yere tesis açıyoruz. Ataşehir'e gittik Türkan Saylan Tıp Merkezi'ni açtık. O bölge halkına nasıl sağlık veriliyor Recep Bey gidip baksın. Antalya'da açtığımız arıtma tesislerine gidip baksın bakalım. O tesisler yapıldığı dönemde etrafa felaket koku veriyordu şimdi koku yok. Şimdi orada elektrik bile üretiliyor. Hayali bile yetmez onun. Biz halk için çalışıyoruz halkımız için çalışıyoruz cebimiz için değil. Onlar cepleri için çalışıyorlar. Antalya'da programımız sürerken Aksu'dan bir telefon geldi.

Bizden sonra hükümet de gitmiş zarar tespiti yapmışlar Antalya'daki olaydan sonra. Onların zararı bizim zararımızdır. Onlar alın teri döküp çalışıyorlar, üretiyorlar. Bize dediler ki çiftçi bitti bundan haberiniz olsun. Biz mazotu 1,5 TL'ye indireceğiz dedik çiftçi için dedik duydunuz duyduk dediler. Karadenizde fındık dondu ücret vermediler. Onu bütçeye gelir kaydettiler size de verecekleri konusunda endişem var. Ama 12 Haziran var bize destek verirseniz Haziran ayı içerisinde sizin zararlarınız ödenir. Antalya'da hurdacılar sitesine de gittik. Yangın çıkmış, 4 işyerinde hasar var onlarla konuştuk çaylarını içtik. Onlara dedik ki sizin derdiniz bizim derdimizdir. Siz artık Antalya'lısınız. Sizin derdinizi çözeceğiz dedik. Bizden bir köprü istediler o sözü verdik köprü bitecek gideceğiz o kardeşlerimizle köprünün kurdalesini beraber keseceğiz. Antalya dönüşünde İstanbul'da yakınlarını kaybetmiş ailelerin derneğine uğradık. Bizim çocuklarımız geleceğimiz, umutlarımız, okula gönderdiğimiz daha iyi yaşasın daha iyi okusun dedğimiz çocuklar. Ama bu çocuklarımızdan her yıl 10 bini kayboluyor. O aileleri ziyaret ettiğimde dramı bir kez daha yaşadım.

15 Yıldır kaybolan çocuklar anneler ağlıyorlar. Yaşadıklarından da emin değiller. Bari mezarları belli olsun ki gidip dua okuyalım. Zengin olsaydık devlet bizim çocuklarımızı da bulurdu. Bu algı en büyük ayıbımızdır. O ailelerin dramı hepimizin dramı olmak zorundadır. O anneler konuşurken ağlayarak gösteriyorlar. Küçük bir kız çocuğu kardeşimi bulun, annem sürekli ağlıyor ben annemin ağlamasını istemiyorum diyor.

Öyle gidip Doğu ve Güneydoğu'ya size modern bir hapishane yapacağız demiyorum. Diyarbakır'a gelip sana fabrika değil işyeri değil hapishane sözü veren Başbakan'a oy verirsen kusura bakma ama sen hapishaneyi hak ediyorsun. Doğu Güneydoğu'yu kalkındıracağım. Kalkınma hızı 9,5 olacak. Orayı petrol kimya üssü olacak. Petrol, doğalgaz hattı oradan geçer. Toprak mı yok var insan mı yok var. Eksik olan siyasi irade o da bizde var. O coğrafya dünyanın en güzel coğrafyası. Orayı bir lojistik haline getireceğiz. Orası o bölgenin lojistik üssü haline gelecek. Yine o bölgeyi biz güneş enerjisi ileri teknolojinin üssü haline getireceğiz. İddia ediyorum bizim hazırladığımız rapordan daha mükemmel bir rapor Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yazılmamıştır biz yazıyoruz. Şeker fabrikaların tümünü özelleştirme kapsamından çıkaracak orayı şeker üssü haline getireceğiz. Ora aynı zamanda besiciliğin üssü haline gelecek. Doğu Güneydoğu'lu kardeşlerim bunu unutmasınlar. Biz bunları size siyaseten söylemiyoruz. Oy vermesenizde iktidar olduğumuzda bunları göreceksiniz. Biz bunları yaptığımızda bile Batı'ya ancak yüzde 25 yaklaşabiliyoruz. Fark gittikçe açılıyor biz bunu kapatacağız. Şunu sakın düşünmeyin. Efendim ekonomik açıdan düşündünüz başka sorunlarımız da var. Sizin tüm sorunlarınıza çözüm getireceğiz hiç meraklanmayın. Baştan söyledim bu ülkede bir yurttaşın bir sorunu varsa benim sorunumu sorun edinen tek parti var o ülke de CHP'dir. Pazar günü Ankara'da bir yürüyüş vardı. Biz daha önce Gebze'de bir miting yaptık. Biz insan haklarına inanıyoruz. Bütün devlet kurumlarında çalışan, hastanelerde çalışan, TBMM'de çalışan bütün taşeron işçilere söylüyorum senin sorunun çözecek parti CHP'dir. Çağdaş köleliğe hayır diyen tek parti CHP'dir. İtirafları hatırlarsanız biz aile sigortasını getireceğimizi söylediğimizde Recep Bey siz asıl kayıt dışı yoksulluğa bakınız. Biz de dedik ki zaten biz senin söylediğinin daha üzerinde aldık bu rakamı. Bir başbakanın resmi itirafı bu oldu. İkinci itirafı o da ilginç birşey. Ben sanırdım ki ülkeyi tanıyan sorunları bilen bir iktidar var. Meğer öğrendik ki bu ülkeyi acemiler yönetiyor. Dedi ya çıraklık o zaman sonra kalfa olmuş şimdi de ustalığa gelmiş. Biz senin hangi konularda usta olduğunu çok iyi biliyoruz. 

Biz dedik ki her aileye 600 TL vereceğiz. Önce kıyameti kopardılar vay efendim kaynağı nereden bulacaksınız. Şimdi diyor ki bizim dağıttımız o 600 TL'den fazla. Hani sen kaynak soruyordun bana. Bizim projelerimizin karşısında ayakları dilleri dolandı. Bugün demiş ki kes yapıştır bizi taklit ediyorlar. Senin programında aile sigortası mı var sen benden kopya çekiyorsun ne diyorsun sen? Taşeronluğu kaldıracağız dedik senin programında var mı bu yok. Onlaırn kimyalarını ezberlerini bozduk. Siz hiç meraklanmayın. Askerliği 15 aydan önce 9 sonra da 6 aya indireceğiz dedik. Senin programında mı var sen kes yapıştır diyorsun. Bir insanın ar damarı çatlarsa yalan söylemekten kendini alıkoyamaz. Bütün milletimin şunu bilmesini isterim. Bunlar çırak olamaz ne derse desin. Milletimizin samimiyetimize inanmalarını isterim. 29 İlde ön seçim yaptık. Arkadaşarımız demokratik yöntemlerle seçildiler. Diğer illerde kamuoyu yoklamaları yapacağız. Artık kendisi listede birinci sırada olmamasına karşın söylediği artık halkın iktidarını kurmak için mücadele edeceğiz. Kim ne derse desin. Siz neyse söylemiyeyim. Pozitif ayrımcılık nedeniyle birşey söylemiyorum. Grubumuz olağanüstü çaba harcaıd mücadele etti. 12 Saat oldu 12 saat, 24 saat dendi 24 saat çalışıldı. Çaba harcayan emek sarfeden bütün milletvekillerine teşekkür ediyorum.

Bu dönem kolay bir d önem olmadı. Orada engel oldular, konuşma sürelerimizi 5 dk ile sınırlandırdılar onunla mücadele ettik ama sesimizi kesemediler. Mücadele bu çatının altında demokrasi adına yapıldı. Birilerinin baskısı ile değil özgür irademizle kürsüye çıktık. Seçmenlerimize doğruları anlatmaya çalıştık. O nedenle bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. CHP'nin internet sitesinde bir yenilik yaptık. Bir kişi vatandaşlık numarasını girerek oy kullanacağı yeri görebiliyor. Bu hizmeti bütün seçmenlere veriyoruz. Buradn YSK'ya bir çağrıda daha bulunmak istiyorum. Sandık Sonuç tutanaklarının asıllarının YSK'nın internet sitesine konulmasını istiyoruz. Bu olursa scanner ile taranır ve konur. Kaç bin tane sandık var bugünkü teknoolji ile bu mümkün. Böylece seçimlere gölge düşmemiş olur ve seçimin denetimini bütün yurttaşlara açmış oluruz. Bu son grup toplantımız, arkadaşlarıma daha önce söylemiştim. Çalışacağız, üreteceğiz, arabamızın bagajında bizim broşürlerimiz olsun, gittiğimiz yerlerde onu dağıtmaya özen gösterin. Her yere her zaman giderek her yurttaşımızla tokalaşarak, onlara CHP'nin projelerini anlatarak bizim projelerimizi çalabilirler kopyalayabilirler. Çocuklarımızla ilgili güzel bir projemiz olacak. Projeleri olan, ekonomiyi ve ülkeyi yönetmeye talip olan ve bu konuda en hazırlıklı olan temiz siyaseti, temiz toplumu saygıdeğer bir parlamentoyu hep birlikte oluşturacağız. Bizim tek hedefimiz herkesin alın terinin karşılığını aldığı sosyal hukuk devletini oluşturmaktır. Teşekkür ederim' dedi.