Bugün 01 Ağustos 2019 Perşembe, akşam saat 19.00’da Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda önümüzdeki hafta yapılacak olan Jeotermal saha ihalelerini protesto gösterisi var. Jeotermal sorunlar ortada, en azından bunu herkesin burnu hissediyordur. Eğer hissetmiyorsa ya yalan söylüyordur ya da abesle iştigal ediyordur. Bu ihalenin iptal edilmesi gerekir. Neden iptal edilmesinin gerekliliği Aydınpost yazarı Avukat Akın Yakan’ın Pazartesi günü yayınlanan yazısında gayet açık olarak anlatılmıştır.1”

Konu ile Aydın’da yaşayan insanların sağlığı doğrudan ilintili. Eğer bu jeotermal sahalar ve kurulmuş olan JES’ler denetim altına alınmazsa hem havamız, hem suyumuz, hem de toprağımız hızla kirlenecek, bizlerde tıpkı Hindistan Bhopal felaketinde2” olduğu gibi toplu ölümlere tanık olacağız. Bizler burada yaşayan insanlar olarak sağlıklı bir ortamda yaşayıp zamanı gelince yine bu topraklarda ölmek istiyoruz. JES’ler yüzünden çabucak kansere yakalanıp ölmek istemiyoruz.

Bu durumda ne yapmalıyız? Elbette birlik olmalıyız. Eğer biz birlik olabilirsek halka rağmen bu ihaleyi yapma cesaretini gösteremezler. Biz halk olarak birlik olursak JES’ler ilgililer tarafından en iyi şekilde denetlenir, halkın sağlığına zarar vermeyecek şekilde işletilmeye başlar. Biz halk olarak birlik olabilirsek hem Milletvekillerimiz, hem bizi yöneten Valimiz JES patronlarının ağzından konuşamazlar. Biz halk olarak birlik olursak bizi yöneten yerel yöneticiler kanunen kendilerine verilen denetim görevlerini yerine getirip halk sağlığı için önemli olan kirlilik ölçüm görevlerini eksiksiz yerine getirirler. Biz halk olarak birlik olabilirsek her şeyi elde edebiliriz.

Birlik olma konusunda Şair ve Yazar Ataol Behramoğlu’nun Mayıs 2000 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yazmış olduğu “Bir Ulusu Birleştiren Anlar” yazısından bir bölümü aktarmak istiyorum.

….”Galatasay’ın UEFA şampiyonluk sevincini otelin TV odasında, hiç tanımadığımız kişilerle paylaştık. Oysa ne ben, ne eşim, ne de bildiğim kadarı ile arkadaşlarım futbol meraklısı değildik. Bu ise bambaşka bir şeydi. Ertesi sabah eşim, ‘Galatasaray kazandığında gözlerim yaşardı, şimdide yaşarıyor, bu nedir? dedi. Evet, nedir? Bu bir ulusu birleştiren anlardır.”

Bir ulus olarak bir sevinç etrafında birlik olabiliyorsak bir çevre felaketi karşısında da kolaylıkla bir araya gelebiliriz, hem de birbirimizi ötekileştirmeden.

İçinde bulunduğumuz durumun asıl sebebi küreselleşmiş büyük firmaların yüksek oranda kâr elde etme amacının bizi yönetenler tarafından da çeşitli sebeplerle desteklenmesidir. Bu firmalar yüzünden yaşadığımız dünyamız acımasızca yağmalanmaktadır. Bu yağmaya dur demek ne kadar zor olsa da bir şekilde bunu başarmamız gerekir.

Burada kendimize sormamız gereken soru şu; Karşı karşıya kaldığımız bir felaket karşısında insanca davranışımız ne olmalıdır? Bireysel kaçış yolları aramak mı, yoksa felakete uğrayacak olan başkalarıyla birlikte felakete karşı savaşmak mı

Ülkemizde altyapı, ulaşım, kentsel dönüşüm, atık yönetimi, biyolojik çeşitlilik, endüstriyel işletmeler, fosil yakıtlar, HES’ler, su yönetimi, maden ve yapı malzemesi çıkarılması, nükleer enerji, orman, toprak, tarım, hayvancılık, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal ve turizm gibi konularda yüzlerce noktada anlaşmazlıklar”3” ve protestolar var. Ama Aydın ili en kirli havaya, en kirli sulara ve en kirli topraklara sahip olmasına rağmen direnme konusunda zayıf kalıyor. Karadenizlilerin HES direnişi, Bergamalıların altın madeni direnişi, İzmir Efem Çukuru direnişi, Sinopluların nükleer santral direnişi takdiri en fazla hak edenlerdendir. Bizim Jeotermal ve çevre direnişimiz henüz yeterince ses getirebilmiş değildir.

01 Ağustos 2019 Perşembe günü yapılacak olan protesto Aydınlılar için bir milat olmalıdır. Her düşünceden insanlar sağlıklı bir çevre yaşayabilmek için bir araya gelmeli, tüm siyasi özelliklerinden ayrılıp sade vatandaş olarak yaşanabilir bir çevre için mücadeleye başlamalıdır. Bu katliama dur dememenin vebalini taşımak istemeyenler direnişe kendi kişilikleri ile katılmalıdır. Yoksa yarın çok geç olabilir. Yok olan çevreyi geri getirmenin mümkünü de yoktur. Anlayana elbette.  

“Tabiatın isteklerini anlamazlıktan gelen, cezasını görür.” (Balzac)

  1. https://www.aydinpost.com/jeotermal-ihaleleri-neden-iptal-edilmeli-2933yy.htm
  2. http://cevrefelaketleri.weebly.com/bhopal.html
  3. http://www.diken.com.tr/wp-content/uploads/2014/04/cevreharita.jpg

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!