Hakim ve savcıların paylaşım sitesi adalet.org sitesinde, yaklaşan HSYK seçimleri öncesi ateşli bir tartışma başladı.

 

Hakim ve savcıların paylaşım sitesi adalet.org sitesinde yaklaşan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimleri tartışmaya açıldı. Hakim ve savcılar, Hükümetin yargıda kadrolaştığını belirterek tepki gösterdi. 

 

İşte o tepkiler… 

 

Aydın Başar (Hakim): 

“Sevgili hükümetim, Biliyorsun yakında bizim yani yargının seçimleri var. Sen yine 2010 yılında olduğu üzere paçaları sıvamışsın. Sürmüşsün meydanlara bürokratlarını, adamlarını. Yine yargı benden olsun diyorsun. Hiç mi akıllanmadın. Bak senin dizayn ettiğin kurul sonrası başına neler geldi. Ama halen aynı yoldasın. Sayın hükümetimin yargıyı çok seven yetkilileri. Allah rızası için bir kerede karışmayın yahu. Karıştığınız zaman başınıza ne iş geliyor, görüyorsunuz. Bir kere de yargıyı yargıya bırakın. Bu yargının içinde babası suç işlese onu affetmeyecek, bu yargının içinde kimseye haksızlık yapmayacak binlerce hakim ve savcı var. Siz adil bir yargı düzeni istemiyor musunuz? Siz herkese adalet istemiyor musunuz? Ayrıca biz çok mu akılsızız, sen müdahale etmezsen, yanlış adamlarımı seçeriz. Hani milli irade üzerinde hiç bir güç olmazdı, hani herkes özgür olarak seçimlerini yapmalıydı. Bu kural sadece sizin için mi geçerli. Yargı gibi tarafsız ve bağımsız olması gereken bir güç için evveliyatla geçerli değil mi? Hadi bir kere de böyle deneyin. Şu sahaya sürdüğünüz arkadaşları çağırın. Biz karışmıyoruz, yargıya onun hakim ve savcılarına güveniyoruz, hadi işinizin başına deyin.” 

“Şu dünyada hiç bir kere yalnız kalamadık ki. Dün asker vardı tepemizde, o gitti bu sefer siz bizi çok sevdiğiniz için hep tepemizdesiniz. Sanki çocuk gibi korumaya çalışıyorsunuz bizi.” 

“Şimdi belki de bana kızıyorsun sayın hükümetim. Sen kim oluyorsun da bizi sorguluyorsun diye. Niye sorgulamayacakmışım ki. Hatalı olan sen. Ben senden doğruyu, hayatta bir kere doğruyu yapmanı istiyorum. Ayrıca sen yürütmeysen, bende yargıyım. Ne yani senden küçük ve aciz miyim? Artık sesimi çıkaracağım. Yani vesselam hükümetim, dediğim üzere bir kez bizi, bize bırak. Vallahi sana söz, ne davulcuya, ne de zurnacıya kaçacağız.”

Şeref Kaya (Savcı): 

“Yürütmeye bağlı bir Yargı'dan ne geliyorsa Yürütme'nin şahsında tüm ülkenin başına geliyor... Yoksa "heyeti vükela" ya olan bir şey yok...” 

 

Tuncay Demir (Savcı): 

“Biz devletin üç kardeşiyiz. Düşman olmak hakkımız yok. Biz düşman olursak devlet olmaz. Ama sen biraz zenginsin, adamın çok diye de yargıyı ezmeyeceksin. Yargısı olmayan devlete, devlet denmez. Tarafsız ve bağımsız yargısı olmayan devletin, vicdanı olmaz…” 

 

Aydın Aktaş (Savcı): 

“Eski HSYK döneminde 7 kişilik kurulda müşteşar ve bakan hariç diğerleri bizdendi, yaptıklarını hepimiz gördük, yeni HSYK döneminde bizdekilerin çoğunluğu vardı ve yargı bizlere bırakılmıştı diye düşündük sadece düşündük o kadar, bize bırakılmadığını yaşayarak gördük. Sorun bence zihniyette. Yargı hiç kimsenin ele geçirmesine gerek olmadığı bir kurum olarak kabul edilmediği müddetçe bu savaş hep sürecek gibi...” 

 

Metin Sarıkurt (Hakim): 

“Ne davulcuya kalacağız ne de zurnacıya. Söz...” 

 

Nedim Acu (Hakim): 

“Güzel bir sesleniş hem meslektaşlara hem de hükümete umarım duyarlar. Ama elinde yargı gibi bir gücü bırakırlar mı? İşte orda şüphelerim var. Zira güç bende olursa Adaleti de ben sağlarım gibi iktidarların kendinden başka güç tanımama gibi hastalıkları oluyor... Umarım her üç erkte ayrı bağımsız ve kendi yetki ve görevi içerisinde uyumlu çalışan kurumlar olurlar...” 

Alparslan Yanıkoğlu (Savcı): 

“Eğer bir gün yukarda elinde hediye ile geleni kovanlar olursa belki bu düzen değişir. Ve en önemlisi de o gelenlere hediye, eğilmek, yaltaklanmakla bir şey olamayacağını gösteren bir düşünce hakim olursa…”