Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, şu anda elindeki oyuncuları tanımaya çalıştığını dile getirerek, ''Benim takımımı altı ay ile bir sene sonra görebilirsiniz'' dedi.

Hagi, Galatasaray Dergisi'nin Aralık ayı sayısında yer alan röportajında, her teknik direktörün bir fikri ve felsefesinin bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

''Ben bir ofans oyuncusuydum. Hücum futbolu oynamayı severdim. Ama hücum oynamak için elinizdeki kadro müsait olmalı. Bir de defans ve ofans oyunu arasında bir dengeniz olmalı. Ben bu dengeyi kurmak zorundayım. Takımdan maksimum verim istiyorsanız bunu gerçekleştirmelisiniz. Şu an elimdeki kadroyu çok iyi tanımalıyım. Benim takımımı altı ay ile bir sene sonra görebilirsiniz. Ondan sonra kazanmak için her şeyi yapmak zorundayız. Ama takımı hücum takımı ya da defans takımı olarak tanımlamak doğru olmaz. Takım iyi olmak istiyorsa, defansif- ofansif, toplu-topsuz oyunları iyi bir şekilde oynamak zorunda.''

''Geldiğiniz dönemden bugüne kadar, takım kafanızdakilerin ne kadarını sahaya yansıttı'' sorusunu ise Rumen çalıştırıcı, şöyle yanıtladı:

''Eskiye göre daha iyiyi, ona inanıyorum. Bu kadar az maçla değerlendirmek çok kolay değil. Bu aşamada çok fazla konuşmak da doğru olmaz. Çok fazla sakat oyuncumuz var. Bu şekilde takım yapmanın kolay bir iş olmadığını herkes bilmeli. Sakatlık yaşayan oyuncu zaten fiziksel olarak da düşüyor. Hemen hemen sakatlık yaşadığı dönem kadar da uyum süresi oluyor. Ben oyuncularımdaki maksimumu çıkarmaya çalışıyorum. Bu sırada genç oyuncuların adaptasyonunu sağlamaya çalışıyorum. 19 yaşındaki Emre'nin adaptasyonu bizim için önemli. Çünkü hücum oyuncusunun kazanılması önemli.''

-''ARKAMDA HEP İYİ ŞEYLER VAR. AMA ÖNEMLİ OLAN YAPACAKLARIM''-

Hagi, ''1996 yılında Galatasaray ile sözleşme imzaladığınız zaman bu kadar başarılı olabileceğinizi öngörmüş müydünüz'' sorunu ilginç bir şekilde yanıtlarken, ''Ben doğduğum zaman başarılı olabileceğimi öngördüm. Buna inandım her zaman. Şu anda da sadece kazanmak için çalışıyorum. Sadece var olmak bana yetmez. Kazanmalıyım. Çünkü Hagi bu. Bazen olur, bazen olmaz. Ama benim yolum bu. Ben her gün bunun için çalışıyorum ve sonra ne olacağına bakıyorum. Arkama baktığımda ise çok mutlu oluyorum. Arkamda hep iyi şeyler var. Ama önemli olan yapacaklarım'' ifadelerini kullandı.

Galatasaray'ı çok iyi tanıdığını ve kulüpte bulunduğu süre içinde kendini evinde hissettiğini dile getiren Hagi, şöyle devam etti:

''Galatasaray'da o kadar büyük mutluluklar yaşadım ki, Galatasaray ne zaman beni çağırırsa gelirdim ve geldim. Evet, Fenerbahçe maçı benim ilk maçım oldu ama buraya gelişim birkaç maçlık değil. Takımın zor bir pozisyonda olduğunu biliyordum. Ama dediğim gibi buraya imzaladığım sözleşme süresince çalışmak için geldim. Hedefim Galatasaray'ı eski günlere taşımak. Bu aşamada eskiden kazanılmış başarılara tekrar ulaşmak benim için çok önemli. Rekabetçi bir takım kurmamız gerekiyor. Burada amaçlarım var. Bu amaçlara ulaşmak için belli bir süreç gerekecek. Galatasaray'a teknik direktör olarak ikinci gelişim. O yüzden en azından birinci gelişimde yaptıklarımı yapmalıyım.''

Teknik direktör olarak ilk geldiği döneme göre daha tecrübeli olduğunu anlatan Hagi, geçen beş senenin kendisine çok şeyler öğrettiğini, ancak mantık, mentalite ve karakter olarak aynı olduğunu kaydetti.

-''KAZANMAYI SEVEN OYUNCULARI TAKIMDA İSTİYORUM''-

Oyuncularda teknik, kişilik ve çabukluk gibi özelliklere dikkat ettiğini anlatan Rumen teknik adam, iyi bir takım için bunların geçerli olduğunu ifade etti.

Hagi, oyuncunun teknik, çabuk ve kişilikli olmasının gerekli olduğunu kaydederek, ''Ben her zaman kazanmayı istedim. Bu yüzden kazanmayı seven oyuncuları takımımda istiyorum. Futbol, oyuncunun bir numaralı hobisi olmalı. Futbolcu sahaya hakim olmalı. Hiçbir zaman da kaybetmeye tahammül etmemeli. Ben bu özellikleri barındıran bir takım kurmak istiyorum. Ama ilk önce takımı tanımam gerekiyor. Bu ancak bir sene içerisinde olabilir. Futbolcunun beynini bu yönde asimile etmeliyim'' dedi.

''Futbolcuda olması gereken özellikleri zeka, yetenek ve çalışma olarak gruplarsak. Bu üç nitelikte nasıl bir sıralama yapmalıyız'' sorusu üzerine Hagi, ''Doğarken bazı kabiliyetleriniz ve üzerinizde barındırdığınız kişisel kaliteleriniz vardır. Diğerleri için ise çalışmak gerekir. İnsan her gün motive etmelidir kendini. Her gün yeniden başlamak gerekiyor çalışmaya. Çünkü durduğunuz an geride kalıyorsunuz. İlk önce yetenek gelir. Çünkü yeteneğin ile seçilirsin. Ama devamlılık için çalışmak gerekiyor. Yani önce yetenek sonra çalışmak'' değerlendirmesini yaptı.

-''TARAFTARA ŞU AN ÇOK İHTİYACIMIZ VAR''-

''Sizin 1996 yılında Galatasaray'a gelişinizle ilgili olarak Meksika'ya giderken havaalanından döndüğünüz şeklide bir olay anlatılır. Bu ne kadar doğru'' sorusu üzerine Hagi, ''Evet bu olay doğrudur. Kader beni buraya getirdi diyelim. Yukarıda biri var ki, her şeyi düzenliyor. Böyle olup bittiği için çok mutluyum tabii ki'' dedi.

Son olarak Galatasaray taraftarına bir mesaj gönderen Hagi, ''Taraftarda benim en sevdiğim şey takımlarının yanında olmaları. Zor durumdayız ama onların her zaman yanımızda olacağına inanıyorum. Onlara şu an çok ihtiyacımız var. Bu durumdan sadece hep birlikte çıkabiliriz. İşte o zaman daha güçlü olacağız. Onların bizle beraber olması, bizim için çok önemli'' diyerek sözlerini tamamladı.

A.A.