Kırıkkale'de boşandığı eşi tarafın boğazından bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut cinayeti tüm yönleriyle tartışılıyor. Habertürk yazarları Fatih Altaylı, Nihal Bengisu Karaca ve Esin Övet, Emine Bulut cinayetini yazdı. 

İşte Habertürk yazarlarının Emine Bulut cinayetine ilişkin yazıları:

 



FATİH ALTAYLI: BİR KADININ DEĞİL, İNSANLIĞIN ÖLÜMÜ

Yıllarca uğraştım kadın cinayetlerini bir nebze engellemek, en azından azaltmak için.

Bir farkındalık yaratmaya çalıştık.

Cezalar artsın demedik asla.

Biliyorduk çünkü ceza arttırmanın çözüm olmadığını.



Kadına şiddetin yanlışlığını kafalara sokmaktı asıl gereken.

Kendisi de eşini dövdüğü için, şikayete gelen kadına “Bacım evine dön” diyen emniyet mensubunu da, kadına şiddete evinden alıştığı için bunu çok da önemli bir suç gibi görmeyen yargı mensubunu da, babası da anasını dövdüğü için bununla ilgili yasal düzenleme yapma ihtiyacı hissetmeyen parlamento mensubunu da eğitmek, kafa değiştirmek.

İlk mektepten itibaren kadını saygıyı öğretmek.

Gereken bu idi.

Hâlâ da gereken bu.

Haa, etrafta feveran edenlere de bakmayın, aldanmayın.

Sahtekardır geneli.

Tüm kadınlarını vurduran adamın verebildiği zaman konserleri full, yapabildiği zaman albümleri milyon satan ülkede, kadına şiddete tepki mi!

Güldürmeyin beni.

Ever, tepki gösteren bir çoğunluk.

Bunda samimi olan bir azınlık var.

Bu mahallede salyangoz satan bir azınlık.



 



NİHAL BENGİSU KARACA: HİÇ SUSMAYACAK O ÇIĞLIK…

Devlet sadece düzgün yasalar çıkarmakla yetinemez.

Milli Eğitim Bakanlığı, müfredatı ağacı yaşken eğecek şekilde genişletmeli, ‘hayat bilgisi’ dersi yeni eşitlikçi rol modellerini içerecek şekle kavuşmalı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘erkek eğitim’ merkezleri kurmalı. Bu arada en önemlisi ‘kadın’, bakanlığın adına geri dönmeli ve bakanlığın görev alanındaki en önemli alanı kaplamalı. ‘Kadın çiçektir, bazen koklarız, bazen koparırız’ ön kabulünü değiştiren, kadının ‘insan’ değerini ve anlamını yükselten çalışmaları yapmak, erkek popülasyonunu çıkan yasaların standardıyla senkronize etmek gibi işler KADEM gibi kuruluşları aşıyor, dahası daha bir buçuk ay kadar önce KADEM hedef tahtası oldu; erkek şiddetinden nasibini aldı. Bu işin bir ya da birkaç STK'nın yetemeyeceği kadar kapsamlı olduğu ve evsaflı bir regülasyon gerektirdiği hala anlaşılamadıysa yazık.



 



ESİN ÖVET: 8 SANİYEYİ İÇİNE SİNDİRİYOR MUSUN TÜRKİYE

Hangi siyasi parti lideri olduğu hiç fark etmez. Burada tüm liderlerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Tüm meclisin bir araya gelmesi gerekiyor.

Kadınlar için.

Çocuklar için.

Bir araya gelmesi gerekiyor.

“Kurban kestim” diye övünen pislik hapiste yatacak. Belki kravat takıp iyi halden on yıl sonra çıkacak.

O anne toprak altına.

Peki o çocuk.

“Anne lütfen ölme” diyen o çocuk ne yapacak?

İşte bu çocuklar için geleceklerimiz için, yarınlarımız için hangi parti lideri olursa olsun, hangi partiye oy vermiş olursa olsun bu konuda herkesin birleşmesi gerekiyor.

Bu duruma artık yeter demesi gerekiyor.