Güriş Holding yetkilisi Ali Karaduman ile yapılan röportaj, bir köşe yazısında geçen hafta yayınlandı.

Bu söyleşi sırasından Ali Karaduman “…Yıllardır işlettiğimiz jeotermal santrallerimizde halkımızı ve çevre konusunu her zaman önemsedik. Türkiye’nin, insanlarımızın, hayvanlarımızın ve çevremizin iyiliği için her zaman çalışmalarımız devam edecektir.

Bunlara rağmen;

Jeotermal santrallerinin yatırımlarının engellenmesi amacıyla yapılan saldırıların araştırılması ve saldırıların arkasında kimler olduğunun ortaya çıkarılması hem bizler için hem de halkımız için önemli olduğunu düşünmekteyiz.” şeklinde beyanda bulundu.

Ali Karaduman bu ifadeleri ile jeotermal santrallerin engellenmesi amacıyla yapılan saldırılar derken, jeotermal santrallere karşı çıkanları ifade etmektedir.

Kızılcaköy halkı, köylerinin dibine Gürmat Elektirik Üretim Anonim Şirketi tarafından yapılması planlanan Sarı Zeybek JES (54 MWe) projesine karşı çıkıyor. 2 yıldan fazla bir süreden beri köy meydanına kurdukları ve adına “direniş çadırı” dedikleri alanda kadınlar başta olmak üzere, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine herkes bu mücadeleye katılıyor.

Kızılcaköy, tarihi çok eski dönemlere dayanan, kurtuluş savaşı sırasındaki başarıları ile dürüst, çalışkan insanlarıyla Aydın ekonomisine önemli katkılar sunan bir köydür.

Kızılcaköy, muhafazakâr bir köydür. Yapılan seçimlerde ortalama olarak köy halkının %60-65 i muhafazakâr partilere oy vermektedir.

Kızılcaköy’ün insanı mücadeleci ve azimlidir.

Ama Kızılcaköylü kadınlar edebin, azmin, iradenin, mücadelenin simgesidir.

Sadece bu zamanda değil, tarihten beri böyledir.

Aslı Uludağ tarafından yapılan araştırma sırasında, köy meydanında yer alan çeşmede Osmanlıca kitabede yazılanların anlamı ortaya çıktı.

 Kitabede yazılanlar son derece ilginç.

"Sahib-i inşaa Kadın Fatıma, Kadın Meryem, Kadın Hacı Molla 1158" yazıyor.

1158 tarihi, 1745/1746 yıllarına denk düşüyor.

Yani, Osmanlı döneminin sosyal ve kültürel yapısı içinde, 1745-1746 yıllarında Kızılcaköy meydanına üç kadının birlikte çeşme yaptırması çok önemlidir.

Aslı Uludağ ile yapılan röportaja linkten[1] ulaşabilirsiniz.

Tarih tekrar eder gibi, Kızılcaköy de yapılmak istenen jeotermal santrale karşıda yine kadınlar öne çıktı. Aslında hepsi birbirinden değerli, hepsi örnek gösterilecek kadar önemli birçok kadın yer alıyor bu hikâyenin içinde.

Ama bugün sadece bir tanesini anlatacağım size.

Hatice Barlas, Kızılcaköy’de bilinen adıyla “Ceride Teyze”

Maalesef Ceride Teyze 19.12.2020 tarihinde vefat etti.

Ceride Teyze, direniş çadırının kurulduğu ilk günden itibaren korona yasakları başlayana kadar çadırdan hiç ayrılmadı. 80 yaşındaydı. Yaşlıydı ama içindeki mücadele inancını ve umudunu hiç kaybetmedi. Kızılcaköy direniş ve mücadelesine sonuna kadar inandı.

4-5 Aralık 2018 tarihlerinde, ÇED süreci tamamlanmadan, jandarmayı da yanına alarak,  araziye girerek hazırlık çalışmalarına başlamak isteyen şirket ile Kızılcaköy halkı karşı karşıya geldi. Jandarma Kızılcaköylü kadınlara biber gazı kullanarak fiilen müdahale etti. Bu sırada yaralanan Kızılcaköylü kadınlar arasında Ceride Teyze’de vardı. Hastaneye kaldırıldı.

Ceride Teyze o gün yaşananları şöyle anlattı.

Mücadele azmi ve enerjisi gençlere örnek olacak kadar yüksekti. Hep en önde, sesi çıktığı kadar derdini anlatmaya çalıştı.

Kızılcaköylü kadınlar, yapılmak istenen jeotermal santrale karşı mücadelelerini anlatan bir tiyatro oyununu sahneye koydular. Ceride Teyze burada görev aldı. Hem de büyük bir başarı ile. Aşağıda tiyatro oyunundan bir bölüm ve Kızılcaköy mücadelesini kendi anlatımıyla dinleyebilirsiniz.

Ali Karaduman “…Jeotermal santrallerinin yatırımlarının engellenmesi amacıyla yapılan saldırıların araştırılması ve saldırıların arkasında kimler olduğunun ortaya çıkarılması hem bizler için hem de halkımız için önemli olduğunu düşünmekteyiz.” şeklinde beyanda bulundu.

Sayın Ali Karaduman, Ceride Teyze ve onun gibi Kızılcaköylü, Germencikli insanlar ve Aydınlılar sizin kurmaya çalıştığınız jeotermal santrallere karşı çıkıyor. Sadece yaşadıkları toprakları, soludukları havayı ve yaşam kaynağı sularını korumak için. Onların arkasında kendi inanç ve iradeleri dışında hiçbir şey yok.

Bu halk sizi istemiyor!

Ve bunu Ceride Teyze aşağıdaki videoda o kadar güzel anlatmış ki…

Ceride Teyze, çok emeğin geçti hakkını helal et. Bu toprak seni sevgiyle kucaklayacaktır. Sana hakkını helal edecektir.

Allah rahmet eylesin.

 

[1] https://www.aydinpost.com/aydin-da-yasanan-jes-sorununu-istanbul-tasarim-bienaline-tasiyan-asli-uludag-ile-roportaj-makale,3626.html