Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

GÖRÜŞME ALANIMIZ ÇOK GENİŞ

“Sayın Biden ile göreve geldikten sonraki yüz yüze ilk görüşmemiz olacak. Birinci derecede Türkiye- ABD ilişkilerini masaya yatırmamız gerekiyor. Birçok dedikodular vesaire, içeride dışarıda oldu. Bunları geride bırakıp, neler yapabiliriz, neler yapacağız; bütün bunları konuşmamız lazım. Ve görüşme alanımız çok geniş. Zira 24 Nisan bizler için maalesef çok çok olumsuz bir süreç oldu. Böyle bir yaklaşımı tabii ki beklemezdik. Bu yaklaşım bizleri ciddi manada üzmüştür.

TÜRKİYE RASTGELE BİR ÜLKE DEĞİL

Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmamız mümkün değil. Zira Türkiye rastgele bir ülke değil. Türkiye Amerika ile NATO’da müttefik bir ülke. Bu iki müttefikin NATO ile yakından uzaktan alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşımın içerisine girmesi bizi rahatsız etmiştir, üzmüştür. Bunu tabii hatırlatmadan geçmek, mümkün değildir.

SAVUNMA SANAYİİ KONULARI VAR

Savunma sanayiine yönelik birçok masaüstünde kalan konular var. Bunların da en önemlisi, F-35 konusudur. Bu konuda Türkiye maalesef ahdini yerine getirdiği halde, ahdini yerine getirmeyen, sözleşmeye uymayan bir ABD vardır. Ödemelerini yapmış bir ülke var. Bunun yanında ciddi manada parça alma işlemini Türkiye’den yaptıkları halde... Çok ciddi bir ödemeyi de yapmış bir Türkiye var. 5 tane F-35 verilmiştir. Daha sonra da bu F-35’lere el koymak suretiyle bunlar gönderilmemiştir.

BEKLENTİMİZ ‘AMASIZ’ YAKLAŞIM

Patriot’lar konusu var. Bu konuda da yine ABD sözünde durmamış, bunları geri almış, geri alınca bizler de bu arada Rusya ile bir anlaşmaya gitmek suretiyle, malum S-400’ler konusunda adımı attık. Ve S-400’leri aldık. Tüm bunların yanında başka birçok savunma sanayinde başlayıp da devam edemediğimiz konular var. Gönül hiçbirini arzu etmiyor. Bundan sonraki sürece yönelik neleri yaparız veya yapamayız, bunları da ikili görüşmede masaya yatırmamızda fayda var. Ama bizim beklentimiz NATO’nun birlik ve beraberliğine, dayanışmasına güç katacak, amasız ve fakatsız bir yaklaşımı ABD’den görmektir.

SÖYLEM VE EYLEMDE MÜTTEFİKLİK

Biz NATO’dan ve ittifak ülkelerinden ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alınmasını, söylem ve eylemde müttefiklik ruhuna uygun hareket edilmesini bekliyoruz. Kaldı ki şu anda malum, ABD Afganistan’ı terk etmenin hazırlığı içinde. Ve burayı terk ettiği andan itibaren orada süreci devam ettirecek, güvenilir tek ülke Türkiye. Bu konuda da zaten arkadaşlarımız muhataplarına gereken cevapları da verdiler. Şu anda onlar da bundan memnunlar. Afganistan sürecini kendileriyle görüşeceğiz.”

AFRİN’DEKİ SALDIRININ HESABINI SORACAĞIZ

"Afrin’deki Şifa hastanesine yapılan terör saldırısı PKK- YPG’nin nasıl kalleş, vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Aralarında bebeklerin, doktorların, hastaların da olduğu 14 sivil saldırıda şehit olmuş, 32 kardeşimiz de yaralanmıştır. Ülkemizde masumları, Suriye’de sivilleri, Irak’ta Kürt kardeşlerimizi katleden bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız."

ABD LİDERLERİYLE YENİ TANIŞAN BİRİ DEĞİLİM

Amerika’yla ve Amerika’nın liderleriyle yeni tanışan biri değilim. Bush döneminden itibaren, bu süreç içerisinde gerek Sayın Obama ile olan bir sürecimiz var. Bu arada malum Trump ile olan bir sürecimiz var. Şimdi de Biden ile olan bir süreci yaşıyoruz. Ve bu süreç içerisinde de hepsiyle kötü günlerimiz oldu diyemem, genelde çok çok başarılı çalışmalar yaptık. Ve bu başarılı çalışmalar esnasında tabii ‘Amerika gibi bir ülkeden Türkiye’nin beklentileri acaba tam manasıyla karşılığını buldu mu’ derseniz, ona da buldu diyemem. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bunu bulalım. Çünkü şu anda NATO ülkeleri içerisinde üzerine düşen görevleri yerine tam manasıyla getiren ülkelerden bir tanesi, ilk beşin içeresinde olmak suretiyle Türkiye’dir.

GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ BİR DOSTUMUZ

Sayın Biden ile geçmişe yönelik görüşmelerim de var, ilk defa bir araya gelmeyeceğiz. Geçmişte kendileriyle gerek evimde ziyaret etmek suretiyle, gerek Amerika’da bulunduğumuz yerde bir araya gelmek suretiyle görüşmelerimiz oldu. Yani kendisinin Obama’nın yardımcısı olduğu dönemde de sık sık görüştüğümüz bir dostumuz. Şu anda da temenni ederim ki, bu görüşmelerimizi aynı hassasiyet içerisinde yaparak, 24 Nisan’ı unutturacak adımları da atmış oluruz.

Ülkemizin sınırları, NATO’nun da sınırlarını oluşturuyor. Biz kendi sınırlarımızı korurken, NATO’nun sınırlarını da koruyoruz"

MERKEZ BANKASI REZERVİ: 100 MİLYAR DOLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın rezervlerinin ne kadar olduğuna ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta, 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış vaziyetteyiz. Ülkelerin kendi yerel paralarıyla ticaretleri, merkez bankaları arasında yapılan ve SWAP adı verilen para takası anlaşmalarıyla gerçekleşiyor. Bu çerçevede yakın zamanda en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin ile çok önemli bir anlaşma yaptık. Daha önce Çin ile 2.4 milyar dolarlık bir Swap anlaşmamız zaten vardı. Şimdi bu rakamı 3.6 milyar dolarlık yeni bir Swap anlaşmasıyla, toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Bu Türkiye’nin son zamanlardaki çok ciddi bir sıçraması oldu. Bazı malum, kendilerine göre Merkez Bankası’nın döviz rezervi düşüyor, bundan dolayı zil takıp oynayanlar var. Onların bu oyunlarını da bozmuş olduk.
Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara çıkmıştık. İnşallah bu tırmanış şimdi yeniden başlıyor. Ve bu tırmanışı da devam ettireceğiz.”

MÜSİLAJLA MÜCADELE

"Cumhurbaşkanlığı genelgesini yayınladık. Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde koordinasyon kurulunu kurduk. 77 noktada 1700 metreküp müsilaj temizlenmiş vasiyette. Buradan toplanan müsilajın incelemeler neticesindeki durumuna göre, bunlar eğer gübre olmaya müsaitse, gübre olarak kullanılabilir. Ama bunun kararını kim verecek? İşte bu kurulan ekip. Ona göre bunların adımı atılmış olacak. Biraz zaman alacak. Ama bu işi kısa zamanda başaracağız."