Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Lübnan'dan başlayan, Suriye sınırını aşarak Türkiye'ye ulaşan ve ters akmasıyla bilinen Asi Nehri'nin, Samandağ ilçesindeki bölümünde bazı noktaları yeniden su sümbülleri kapladı. Suyun oksijen ve ışık almasını engellediği için balıkların ve diğer su canlılarının ölümüne neden olan istilacı su sümbüllerinin, bazı noktalarda nehrin yüzeyini tamamen kaplaması dikkat çekti.

Belediye ekipleri, zaman zaman temizlik yapsa da yaz aylarında nehrin akış hızının yavaşlaması nedeniyle su sümbüllerinin üreme hızının arttığı belirtildi.

Biyolog Dr. Samim Kayıkçı, su sümbüllerinin Güney Amerika kökenli bir bitki olduğunu, ancak dünyanın pek çok yerinde istilacı tür olarak yayıldığını anlattı.

Su sümbüllerinin adapte olduğu yerlerde çok hızlı üreyebilen bir canlı olduğuna dikkat çeken Dr. Kayıkçı, "Su sümbülünün biyoçeşitlilik açısından ve insanlar açısından farklı etkileri var. Oksijen ve ışığı engellediği için su canlılarını öldürmesinin yanı sıra buharlaşmayı da iki kat artırdığı tespit edildi. Bunun dışında, sıtma hastalığı gibi hastalık yayıcı hayvanlar için bir yaşam alanı oluşturuyor. Dolayısıyla balıklar sinek larvalarını yiyemediği için bu sümbüllerin çok olduğu yerlerde özellikle hastalık yayıcı sineklerin miktarı artıyor. Ayrıca, bu sümbüllerin akıntıyla denize döküldüğü yerlerde çevre kirliliği oluşuyor ve nesli tehlikede olan yavru deniz kaplumbağalarını tehdit ediyor" dedi.

''ZARARI DA EKONOMİK DEĞERİ DE VAR''

Su sümbüllerinin zararlarının yanı sıra ekonomik olarak faydalı yanlarının da olduğunu vurgulayan Dr. Kayıkçı, "Özellikle dünyada bazı bölgelerde, biyodizel üretimi yapılıyor, hayvan yemi olarak kullanılıyor, kağıt üretilebiliyor, hasır yapımında kullanılıyor. Onun dışında dünyanın bazı bölgelerinde gıda olarak tüketildiği ve ilaç sanayisinde kullanıldığı bilinmektedir" diye konuştu.