Mahkemeye başvuran H.G., S.G. ve S.G., kişilik haklarına saldırıda bulunduğu öne sürülen kişi hakkında tazminat talebinde bulundu. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, mağdur aileye manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Davacı aile bireyleri, tazminatın tahsili için icrâya başvurdu. Davalı kararın kesinleşmediğini temyiz aşamasında olduğu gerekçesiyle hakkında başlatılan icrâ takibinin iptali talebiyle 3. İcrâ Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı.

Mahkeme, kararın kesinleşmediği için davanın kabulüne karar verdi. Karar, davacılar tarafından temyiz edilince Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi. Daire, 'içtihat metni' niteliğindeki kararla, 'kişilik haklarına saldırı'ya ilişkin verilen manevi tazminatın kararın kesinleşmeden tahsil edilebileceğine hükmetti.

Kararda, "Somut olay; kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkindir. Tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarda bir değişiklik oluşturmamaktadır. Sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkilemektedir. Bu itibarla ilâm, sayılan hususlar arasında olmadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez.Mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde verilen hüküm tesisi isabetsizdir. Karar oy birliği ile bozulmuştur. Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.