Kepez ilçesinde, 1 Aralık 2015'te Varsak Kındıra mevkisindeki ormanlık alanda, su kuyusunda çürümeye yüz tutmuş erkek cesedi bulundu. DNA testi sonucu cesedin, 9 Temmuz akşamı kaybolan iş takipçisi Salih Güler'e ait olduğu belirlendi. Yapılan araştırmada Salih Güler'in kaybolduğu gün, Varsak yolu üzerinde kurulan perşembe pazarında Ali Tosun tarafından dövüldüğü, akşam saatlerinde de evinin önünden alınıp götürüldüğü tespit edildi. Soruşturmayı derinleştiren polis, Salih Güler kaybolduktan birkaç gün sonra ormanlık alana bira içmeye giden Ali Tosun'un yanındaki iki kişiyi tanık olarak dinledi. Tanıkların, Ali Tosun'un kendilerine Salih Güler'i ormanlık alana götürüp yere yatırdığını, sigara molası vere vere taşla vurduğunu anlattığını söylemesi üzerine Tosun gözaltına alındı. Yapılan incelemede Ali Tosun'un otomobilinin bagajında Salih Güler'e ait kan izleri tespit edildi. Cinayeti ormanlık alanda işledikten sonra, cesedi kahvedeki oğlu Osman ile birlikte aracın bagajına yükleyip Kındıra mevkisinde kör bir kuyuya attığı iddia edilen Ali Tosun tutuklandı. Cesedin taşınmasına yardım eden oğlu Osman Tosun ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

ÖMÜR BOYU HAPİS İSTENDİ

Ali Tosun hakkında, Salih Güler'i canavarca hisle öldürmekten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istendi. Tutuksuz yargılanan oğlu Osman Tosun hakkında ise suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan 5 yıla kadar hapis istendi.

'O SÜREDE İSTESEM KAÇARDIM'

Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ifade veren Ali Tosun, “Biri kız, diğeri erkek iki çocuğum anneleriyle kalıyordu. Boşandıktan sonra Karşıyaka Mahallesi'ndeki anneme ait eve taşındım. Evin elektrik aboneliği iptal edilmişti. 3 yıldır elektriksiz yaşıyordum. Kızım evlenmeye karar verince, düğünde gelen giden olur düşüncesiyle eve elektrik aboneliği almak için iş takipçiliği yapan Salih Güler'e 200 lira verdim. Parayı vermeme rağmen elektrik aboneliğimi yapmadı. Olay günü kendisini Varsak köprüsü yanında görünce 2 yumruk, kafa ve tekme attım. Araya pazarcılar girdi. Ben bu kişiyi öldürüp kuyuya atmadım. Eğer ben bu kişiyi öldürmüş olsaydım, kaçardım. Salih Güler kaybolduktan 5 ay geçtikten sonra cesedi bulundu. Ben ceset bulunduktan bir ay sonra gözaltına alındım. Bu süreçte istesem kaçardım" dedi.

Mahkeme heyeti, sanığı haksız tahrik indirimi uygulayarak 'kasten öldürme' suçundan 24 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmaktan da 3 yıl olmak üzere 27 yıl hapis cezasına mahkum etti. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan yargılanan Osman Tosun'a ise 2.5 yıl hapis cezası verildi.

YARGITAY KARARI BOZDU

Bölge Adliye Mahkemesi'nin onayladığı kararı, Yargıtay 30 Kasım 2020 tarihinde bozdu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın üzerine atılı suçu 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek' işlediğine dikkat çekerek, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağını belirtti ve Ali Tosun'un yeniden yargılanmasını istedi.

İNDİRİMSİZ AĞILAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosya, dün yeniden görüldü. Duruşma savcısı da Yargıtay'ın bozma ilamına uyulması yönünde mütalaa verdi. Mahkeme, sanığı, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın kast ve yoğunluğunu gözeterek, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, cezada hiçbir indirim de uygulamadı.