Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

FOLİK ASİT, BEBEKTE OMURGA GELİŞİM BOZUKLUKLARINI ÖNLER

 Vitaminler vücutta pek çok hayati fonksiyonlarda görev alır. Genellikle insan vücudunda üretilemedikleri için besinlerle dışarıdan alınmaları zorunludur. Dengesiz beslenme şekli çeşitli vitamin eksikliklerine neden olabilir. Üreme çağındaki kadınların yaklaşık %15’i gebe kalamama sorunu yaşamaktadır. Bazı vitaminlerin eksiklikleri üreme sağlığını olumsuz etkilemketedir diyen Prof. Dr. Remzi Abalı; “B vitaminlerinin çoğu (B1, B2, B6, B9, B12) hücrelerin çoğalması ve normal DNA üretiminde görev alır. Hormon üretiminde, üreme sağlığında, gebelik döneminde ve bebeğin sağlıklı doğmasında rolleri vardır. B9 vitamini olarak da bilinen Folat DNA sentezinde görev alır ve üreme hücrelerinin üretimi için hayati önemi vardır. Folik asit gebe kalmayı kolaylaştırır ve gebeliğin devamını sağlar. Ayrıca bebekte omurga gelişim bozukluklarını önleyebilir. D vitamininin üreme işlevinde pek çok alanda görevi vardır. Üreme hormonlarının üretimi, yumurta gelişimi, yumurta hücresinin olgunlaşması ve embriyonun rahime tutunmasında görev aldığına dair çalışmalar vardır. E vitamini, C vitamini ve selenyum ise çok güçlü antioksidanlar olup, hücre zarını koruyucu etkilere sahiptir. Sperm ve yumurtaların sağlığında önemli görevleri vardır. Sperm hareketliliğini arttırır. Bu saydığımız vitaminler dışında da pek çok besin ve elementlerin üreme sağlığına ve gebe kalabilme üzerine etkileri vardır. Bunlardan bazıları omega- 3, l-karnitin, Co-enzim Q10, çinko ve demirdir. Tüm bu etkilere bağlı olarak günlük vitamin ihtiyacını karşılayabilecek şekilde dengeli beslenmek çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için çok önemlidir” şeklinde uyardı. 

OMEGA- 3 İÇEREN BESİNLER TERCİH EDİLMELİ

Dengeli beslenmek ve gebe kalabilmeyi arttıran besinleri tüketmek; hormon üretimini ve üreme hücrelerinin sağlıklı olmasını sağlar. Gebe kalmayı arttıran beslenme prensipleri şu şekilde olmalıdır diye belirten Prof. Dr. Remzi Abalı; “ yoğun işlenmiş ve pişmiş gıdalarda bulunan trans yağ asitleri kullanımından kaçınılmalıdır. Omega 3 ve doymamış yağ asitleri fazla miktarda tüketilmelidir. Omega-3 deniz ürünleri dışında fındık, ceviz, susam, keten tohumu, soya fasulyesi, kanola ve zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bol miktarda bulunmaktadır.Hayvansal proteinlerin tüketimi azaltılmalı; bunun yerine nohut, fasulye ve bezelye gibi bitkisel proteinler tercih edilmelidir” dedi. 

GLUTEN İÇEREN YİYECEKLER YERİNE LİFLİ GIDALAR TÜKETİLMELİ

Çölyak ve gluten duyarlılığı olan bireylerde doğurganlığın azalması görülebilir. Bu nedenle özellikle bu tür sorunları olan kişiler gluten tüketiminden kaçınmalıdır diye uyarılarda bulunan Prof. Dr. Remzi Abalı; “Ekmek, simit gibi hamur ürünleri; irmik, pasta, kek, makarna, bulgur, kuskus, şekerlemeler, malt ürünleri, cips ve patates kızartması gibi gluten içeren gıdalardan uzak durulmalı. Bunların yerine meyve, sebze ve tam tahıl gibi lifli gıdaların tüketimi arttırılmalıdır. L-Karnitin, vücuda giren besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan bir besin maddesidir. L-karnitin’in en zengin kaynakları kırmızı et ve süt ürünleridir ve bu ürünlerin anne-baba olmayı düşünen çiftlerin beslenme programında yer alması gerekir. Doğurganlığı arttıran vitaminlerin hemen hemen hepsi dengeli ve doğru beslenme ile alınabilmektedir. Beslenme bozukluğu olmadığı sürece dışarıdan ilaç olarak takviye almaya gerek olmaz. Ancak beslenme problemi ya da yeme bozukluğu olan kişilerde bu vitaminler dışardan takviye olarak alınabilir. Doğru ve dengeli beslenmek hem doğal yolla gebelik oranını arttıracağı gibi, ihtiyaç duyulması halinde tüp bebek gibi üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinin de başarısını arttıracaktır” diye ifade etti.