Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Selay SAYKAL/ TRABZON, (DHA)- Olay, 11 Ağustos'ta, Ortahisar ilçesi Yeşilbük Mahallesi'nde meydana geldi. İstanbul'dan dedesini ziyaret etmek için Trabzon'a gelen Emir Yuşa Atıcı, aile bireylerinin fındık topladığı bahçede aniden düştü. Atıcı'nın başından kanlar geldiğini gören yakınları, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Atıcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Atıcı'nın sağ kulağının arkasından yorgun merminin giriş yapıp, omuriliğine saplandığı tespit edildi. Ameliyata alınan Atıcı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Soruşturma başlatan polis ekipleri, silahı ateşleyen kişinin belirlenip, yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor. Emir Yuşa Atıcı’nın annesi Asiye ve babası Mustafa Atıcı da Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde Trabzon Baro Başkanı avukat Sibel Suiçmez ve Baro Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı avukat Berrak Pınar Alioğlu'nun katıldığı basın toplantısı düzenledi.

'NASIL BU VİCDANLA UYUYABİLİYOR?'

Asiye Atıcı, cinayet şüphelisine ‘teslim ol’ çağrısında bulunarak, “Gelip, kendisinin teslim olmasını bekliyoruz. 48 gün oldu, nasıl bir vicdanla yatıp, uyuyabiliyor? Oğlumun resmine, gülen yüzüne bakan herkes ağlıyor. Acaba o nasıl bu vicdanla uyuyabiliyor? O şahıs, bir kişiyi öldürmedi. Çocuğumun hayallerini öldürdü, o sırada yanındaki arkadaşının ve bizlerin geleceğini öldürdü” dedi.

Oğlunun yakın arkadaşının, Emir Yuşa’nın ölümünün ardından şiir yazdığını söyleyen Atıcı, “Annesi, İstanbul’dan arayıp söyledi hatta oğlumun kabristanına gitmek istiyormuş, beni bekliyor. Bir şiir yazmış onun için. Şiirinde ‘Beynimden çık artık Emir, git artık kafamın içinden’ diyormuş. Demek ki çocuk ne kadar düşünüyorsa 'Artık kafamdan git, rahat bırak' diyormuş. Bunu yazan okuldan, bebekliğinden beri birlikte büyüdüğü arkadaşı. Başka bir arkadaşı Twitter’dan hesap açıp, bireysel silahlanmayla ilgili bir şeyler paylaşmış. Diğer arkadaşlarına da haber vermiş. Hepsi hesap açıp, bireysel silahlanmayla ilgili paylaşımlarda bulunacaklar. Mümkün olduğunca yaygınlaşır inşallah” diye konuştu.

'CEZASINI MUTLAKA ÇEKMESİNİ İSTİYORUZ'

Oğlunun ölümünün üzerinden 48 gün geçtiğini söyleyen baba Mustafa Atıcı da “Bunu yapan kimse mutlaka kendini biliyordur. Nasıl bu vicdanla yatıyor, uyuyor, nefes alıyor; bilemiyorum. Yaşıyoruz ama nasıl yaşadığımızı Allah biliyor. Gelsin, teslim olsun. Yaptığı şeyin cezasını mutlaka çekmesini istiyoruz. Bu kadar insan uğraşıyor, bu kadar eziyet çekiyoruz” dedi.

'TAKSİRLE DEĞİL KASTEN ÖLDÜRME'

Trabzon Baro Başkanı avukat Sibel Suiçmez de “Emir öldürüldü ama onun bu yönde Türk hukuk sistemine önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Israrla takiplerimiz devam edecek. Katil kurşunu sıkan el bellidir. Vicdanen de hukuken de kendisini adalete teslim etmelidir. Baro olarak, bizden de önemlisi Emir’in ailesi bu dosyanın kapanmasına izin vermeyecekler. Bıkmadan, usanmadan adaletin gerçekleşmesi için birlikte çalışacağız. Adaletin gerçekleşmesi kapsamında gerekirse yasal değişikliklerin yapılması talebini de yasal süreç içerisinde bıkmadan usanmadan tekrar edeceğiz. Her dosya kendi içerisinde mahkeme tarafından ayrıca değerlendirecektir ama zaten bizim baştan beri talebimiz bu işin taksirle olmadığı yönünde. Bunun kasten öldürmeyle aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği yönünde. Bütün çalışmalarımız da bu yönde olacak. Hukukta bazen 1 artı 1, 2 etmez; 1 artı 1, 3 de edebilir. Biz bu dosya kapsamında 3 için çalışacağız” diye konuştu.

'BARBARLIK OLDUĞUNU KABUL ETMEMİZ LAZIM'

Soruşturmanın devam ettiğini söyleyen Trabzon Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı avukat Berrak Pınar Alioğlu ise “Yorgun mermi dosyaları zordur. Merminin nereden geldiği belli olmuyor. Trabzon’da çok yaygın şekilde silah atma durumu var. ‘Havaya atılan silah kimseye zarar vermez. Yukarı doğru atıyorum, orada da insan yok’ anlayışı var. Mermi aşağı düşerken hava akımlarının etkisiyle hızlanarak ve dönerek düştüğü yerdeki kişiyi öldürebiliyor. Bu olayda da böyle oldu. 15 yaşında bir insanı hayattan koparıyorsun. Aileye bunu yaşatmaya kimin hakkı var? Saçma sapan bir eğlence yüzünden. Burada çok yaygın şekilde yaşıyoruz. Şehrin içinde de atılıyor, köylerde zaten çok yaygın. Bunun barbarlık olduğunu kabul etmemiz ve yapmamamız gerekiyor” dedi.