Son dönemde Halife Hafter milislerine karşı üst üste başarılar elde eden ve Trablus’un kontrolünü ele geçiren Libya ordusu, ilerleyişini sürdürüyor. Terhune vilayet merkezini Hafter milislerinden temizleyerek kontrol altına aldığını duyuran Libya ordusu, Trablus’un 100 kmetre güneyindeki Giryan kentine bağlı Urban beldesinde de kontrolü sağladı. Terhune kentindeki bir hastanede, aralarında kadın ve çocukların da olduğu 106 ceset bulundu.

Libya ordusunca yapılan açıklamada ordu birliklerinin dört cepheden Hafter milislerine karşı Terhune’ye ilerlediğini belirterek, vilayet merkezinde kontrolün sağlandığını duyurdu. Hafter’e bağlı milisler, Trablus’un yaklaşık 90 km güneydoğusundaki Terhune’yi, başkente yönelik saldırılarında harekat ve ikmal merkezi olarak kullanıyordu.

Direniş olmadı

Libya ordusu, Trablus’un güneyindeki Giryan kentine bağlı Urban beldesinde kontrolü sağladı. Urban Beldesi Belediye Başkanı Yusuf el-Bideyri, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin beldede kontrolü sağladığını, bir yıldan uzun süredir beldeyi elinde bulunduran Hafter milislerinin kaçtığını ve ordu güçlerinin bölgede hiçbir direnişle karşılaşmadığını belirtti. Urban beldesi, Hafter milislerinin en önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor.





Bununla birlikte Hafter’e bağlı milislerin, Trablus’un güneydoğusundaki Beni Velid kentini de terk ettiği, Libya hükümetine bağlı yerel güçlerin şehrin havalimanına girdiği bildirildi. Libya Ordu Sözcüsü Albay Muhammed Kununu, operasyonda Beni Velid’in de ele geçirildiğini açıkladı.
Libya Ordusu, son dönemde Hafter milislerine karşı üst üste başarılar elde etti. Son üç gün içinde, başkentin güneyindeki Trablus Uluslararası Havalimanı’nın ardından Ayn Zara, Vadi er-Rebi gibi yerleşim bölgelerinden milisleri çıkartan Libya hükümeti, başkent Trablus il sınırının tamamında kontrolü sağladıklarını duyurmuştu. Libya ordusu, sonraki hedeflerin Sirte, Cufra ve güneydeki petrol sahaları olduğunu açıkladı.

BM ile görüşüyor


Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM), Libya’daki ateşkes görüşmelerinin, darbeci Halife Hafter heyetiyle (LNA) 3 Haziran’da başladığını duyurdu.

‘Hafter asla kazanamaz’



Milliyet’e konuşan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, son gelişmelerin önemli olduğunu, Türkiye’nin sürece müdahil olmasından önce Hafter’in, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni yok etmeye çalıştığını belirterek “Buna uluslararası kamuoyundan ciddi bir muhalefet gelmeyeceği açıktı” dedi. Serrac yönetiminin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınması sonrasında Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya gibi ülkelerin Hafter’e askeri destek vermesinin garip bir manzaraya yol açtığını kaydeden Han, şöyle devam etti:

“Hafter’in arkasındaki silah gücüyle kazanamayacağı belli oldu. Türkiye ise meşruiyet çerçevesinde olaya dahil oldu ve verdiği desteği uluslarası hukuk çerçevesinde tuttu. Türkiye’nin bunu yapması hem kendi çıkarları açısından hem de uluslarası kamuoyu açısından önemliydi. Eskiden Hafter’in kazanması kesindi şimdi ise ‘Bu mümkün değil’ diyebiliriz.” Ankara’nın, askeri rolüyle birlikte Libya’da uluslarası hukukun tecelli etmesini sağladığını kaydeden Han, Türkiye’nin “Libya’nın uluslararası namusunu kurtardığını” belirtti.

'Önemli bir kazanım'

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden (TASAM) Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu ise Trablus’un ardından stratejik önemdeki Terhune vilayeti ve bazı bölgelerinin UMH tarafından kontrol altına alınmasını önemli bir “kazanım” olarak değerlendirdi. Şu anda Türkiye’nin rolünün uluslarası kamuoyunda alkışlandığına dikkat çeken Kalaycıoğlu, ulaşılan aşamanın tarafları uzlaşma noktalarına, ara ve nihai barışa ne kadar yaklaştıracağı veya bunlardan ne kadar uzaklaştıracağının ise gelecekte belli olacağını söyledi. Kalaycıoğlu, son gelişmelerde Türkiye’nin rolü konusunda ise “Türkiye ile işbirliği son durumda, UMH’ye yeni bir saha avantajı sağlamış gibi gözüküyor. Bunu UMH’nin Başbakan Yardımcısı Ahmet Maytik’ten de duyduk. Türkiye ile yapılan anlaşma ve sağlanan destek ile güç dengesinin UMH lehine değiştiğini söyledi. Bu iç savaşın ve daha da önemlisi Libya halkının mukadderatının değiştiği anlamına mı geliyor? Bunu söylemek için henüz erken” dedi.