“Parlamentolararası Birlik’te (PAB), Türkiye’nin Suriye’deki Barış Pınarı harekâtı operasyonlarının kınanmasına dair gündem maddesi geçirildi. Bazı Batılı ülkelerin terörle mücadele konusunda çifte standardı mevcut, başta Fransa olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütleriyle ilişkisi tespit edildi, biz de bunu acil gündem maddesi olarak parlamentoya sunduk. Yeni sömürgecilik uluslararası terörizmdir, terör örgütlerinin arkasında Batı var, başta Fransa. Bütün AB ülkelerinin terör olarak kabul ettiği PKK’nın yetkililerini oradaki saraylarında ağırladılar.

HDP terör örgütünü destekleyen beyanlar içinde, siyasi parti faaliyet içinde bunları değerlendiremeyiz. AİHM’nin koyduğu kurallara baktığımızda en temel şey şu, eğer bir mücadele yöntemi seçecekseniz ya terörle şiddeti seçersiniz ya da siyaseti seçerseniz diğerini dışlamış olursunuz. İkisi bir arada olmaz, terör örgütlerini överek siyaset yapılmaz.

Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde basit tehditlere, şantajlara boyun eğmeden kendi belirlediği zamanda gerekeni yaparak yoluna devam ediyor, bunun büyük bir takdir uyandırdığını görüyoruz. Ruanda’da olanlardan Fransa’nın sorumlu olduğunu herkes biliyor, bunların yaptığı yüzsüzlüktür. Fransa, Suriye’de ne arıyor? Siz oradan geleceksiniz, biz sınırımızda olan bitene müdahil olunca ses çıkaracaksınız, sizin orada ne işiniz var? Bazı Avrupa ülkeleri Türkiye aleyhine ne olabilecekse onların hepsini kullanmaya çalışıyorlar, güya hani dostuz müttefikiz.”