Cubeyr, Londra'da düzenlediği basın toplantısında, İngiliz Temyiz  Mahkemesinin Yemen'de kullanıldığı gerekçesiyle Suudi Arabistan'a silah satışının  yasalara aykırı olduğu yönündeki kararına ilişkin konuştu.

Mahkeme kararının herhangi bir yanlış uygulama ile değil, silah satışı  izni prosedürüyle ilgili olduğunu savunan el-Cubeyr, "Koalisyon, Batı'nın bir  müttefiki. İran ile bağlantılı grupların stratejik öneme sahip bir ülkeyi ele  geçirmelerini engellemek için meşru bir hükümetin emriyle meşru bir savaş  yürütüyor. Dolaysıyla koalisyona silah satışının durdurulmasından tek fayda  sağlayan İran olacak." dedi.

Umman Körfezi'nde seyreden iki petrol tankerine yönelik saldırının  arkasında İran olduğunu iddia eden el-Cubeyr, "Durumun, İran'ın saldırgan  davranışı nedeniyle çok ciddi olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Suudi Arabistan'ın geçişlerin güvenliğini sağlamak için  müttefikleriyle istişarede bulunduğu ve çeşitli seçenekleri değerlendirdiğini  kaydeden el-Cubeyr, "Uluslararası nakliyeciliği engellediğinizde bunun enerji  arzı üzerinde etkisi olur, dünya ekonomisi üzerinde etkisi olur, petrol fiyatı  üzerinde etkisi olur. Aslında dünyadaki hemen hemen her insanı etkiler."  değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Bakan, Libya'da ise tüm taraflara aynı mesafede durduklarını  belirterek, "Silahlı aşırıcı grupların Libya'da iktidarı ele geçirmelerini  istemiyoruz." dedi.

Suudi saldırılarında siviller ölüyor

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de Husiler  ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014'ten  bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi  Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı  merkezi hükümeti destekliyor.

Ancak koalisyonun sivillerin ölmelerine yol açan saldırıları, açlığa  neden olan ablukası ve insan hakları ihlalleri tepki çekiyor.