Şule Çet'in avukatı Umur Yıldırım, "Raporu çok önemsiyorduk. Oradan kesinlikle olumlu ya da olumsuz, rapor çıkar diye bekliyorduk. Dosya daha da muallak bir hal aldı. Rapor, buğuyu kaldıramadığı gibi daha da buğulu bir ortam oluşmasına neden oldu" dedi. Adli Tıp Kurumu'nun savcılığın sorularının hiçbirine yanıt veremediğini kaydeden Yıldırım, "ODTÜ ya da Gazi Üniversitesi'nin Fizik bölümlerine yüksekten düşmelerin itilerek mi yoksa bir intihar mı olduğu noktasında bir rapor aldırmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili savcılıktan böyle bir talebimiz olacak" diye konuştu.  

 

Çet'le ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapordan sonuç çıkmadı. Olaya ilişkin yapılan incelemeler sonucu savcılığın Çet'in ölüm nedeniyle ilgili sorularına, "bilmiyoruz" yanıtı vererek adli tahkikat yapılmasının daha uygun olduğu raporu verildi. Rapora ilişkin Milliyet'e değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, "İstanbul Adli Tıp'tan gelecek raporu çok önemsiyorduk. Oradan kesinlikle olumlu ya da olumsuz, lehimize ya da aleyhimize bir rapor çıkar diye bekliyorduk. Bu dosyanın aydınlatılması için net bir rapor gelir diye düşüyorduk. Malesef hayal kırıklığına uğradık. İstanbul Adli Tıp Kurumu dosyadaki hiçbir çelişkiyi gideremediği gibi, savcılığın yönelttiği hiçbir soruya cevap bulamadı. Dosya daha da muallak bir hal aldı. Buğuyu kaldıramadığı gibi daha da buğulu bir ortam oluşmasına neden oldu" dedi.

 

Sol elinde saç çıktı

 

Raporda kendileri açısından sevindirici olan bazı gelişmelerin olduğunu dile getiren Yıldırım, "Birkaç tane aydınlatılan husus var. Onların olması en azından önemli. Ters ilişkiye girilmesi gibi bir durumdan bahsedilmiş" ifadesini kullandı. Yıldırım, Adli Tıp Kurumu'nun bazı şeyleri rapora almadığına dikkati çekerek, "Bu zamana kadar hep gözümüzden kaçmıştı. Olayın hemen ardından Olay Yeri İnceleme ekiplerince düzenlenen raporda, Şule'nin sol elinin içerisinde saçların olduğu bilgisi var. Mesela o rapordaki sonuçla ilgili bilgi bu raporda yok" ifadelerini kullandı. 

 

Verilen talimat göz önünde bulundurulmadan rapor hazırlanmış

 

Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen rapordaki önemli bilgilerden birisinin ise Şule'nin kullandığı ilacın uyku bozukluğuyla ilgili olduğu durumundan bahseden Yıldırım, şunları söyledi: 

"İntihara meyilli bir ilaç olmadığı kesin bir bilgi olarak Adli Tıp Kurumu raporunda yer alıyor. O konuda nokta koyuldu. Onun haricinde savcılığın yönelttiği hiçbir sorunun cevabı yok. Savcılık sormuş; 'öldürülüp mü atılmış, yoksa atılarak mı öldürülmüş', cevabı yok. Cevabı olmadığı gibi komik tarafı şu. Bu dosya, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda 3 aydır bekliyor. 7 Kasım'da bu rapor hazırlanmış. Son noktası koyuldu. Yaklaşık üç hafta önce Berk Akand'ın arkadaşı Pınar T. tanık olarak verdiği ifadede Akand'ın kendisine, 'çok kötü şeyler oldu' şeklindeki mesajın 02.39'da atıldığını söyledi. Pınar hanımın ifadesi 6 Kasım'da alınmıştı. 7 Kasım'da savcılık İstanbul Adli Tıp Kurumu'na hemen bir gün sonra üst yazı yolladı. 'Bakın böyle bir mesaj var. Şule 03.50'de atıldı. Mesaj 02.39'da atıldı deniyor. Bu hususlara dikkat ederek dosyayı inceleyin' diye bir talimat yolladı. Yani bu raporun hazırlandığı gün bu talimat gitti. Talimat raporda yazıyor. Ama aynı gün içerisinde sen nasıl karar verebilirsin. Nasıl inceledin, ne ara inceledin? Bu rapor aşama aşama hazırlanıyor. 3 aydır hazırlanıyor. Son noktası o gün konuldu. Savcılığın talimatını oraya yazmışlar ama talimat göz önünde bulundurularak bir inceleme yapılmamış. Yapılsa bu kadar kısa sürede rapor çıkmaz. Maalesef böyle garip bir çelişki var. Özenle hazırlanmamış."

 

"ODTÜ ya Gazi Üniversitesi'ne gideceğiz"

 

Yıldırım, "Biz, bu raporla birlikte bir nokta koyulacağını düşünüyorduk. Ancak olmadı. Bundan sonra kuvvetli ihtimal olarak ODTÜ ya da Gazi Üniversitesi'nin Fizik bölümlerine yüksekten düşmelerin itilerek mi yoksa bir intihar mı olduğu noktasında bir rapor aldırmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili savcılıktan böyle bir talebimiz olacak" diye konuştu.