İzmir'de Seferihisar Sığacık'ta sabah saatlerinde gel-git başladığı görülürken, suyun dibinde bulunan otlar ve yosunlar suyun yüzeyine çıktı. Denizdeki hareketlilik devam ederken, şaşkınlık yaşayan vatandaşlar da o anları cep telefonlarının kameralarıyla kaydetti.

DENİZİN TAŞTIĞI SIĞACIK’TA TEMİZLİK ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Seferihisar açıklarında dün meydana gelen Richter ölçeğine göre 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından denizin taştığı Sığacık Mahallesi'nde temizlik çalışması sürüyor. İş yerlerinde büyük çaplı zarar meydana gelirken, vatandaşlar korku dolu o anları anlattı. 

Depremin ardından denizin yaklaşık 1,5 metre yükseldiği Sığacık Mahallesi’nde, iş yerleri zarar gören esnaf sabahın erken saatlerinde temizlik çalışmalarına başladı. Suların en çok zarar verdiği Kaleiçi’ndeki iş yerlerinde maddi zarar meydana gelirken, hem ekipler hem de vatandaşlar geride kalan suların tahliyesi için aralıksız çalışmalarını sürdürüyor. Bölgede hasar tespit çalışmalarının da gün içinde yapılması bekleniyor. Suların çekilmesiyle birlikte batan ve yan yatan teknelerin sahipleri de bölgeye geldi. Sığacık’ı ilk kez bu halde gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemezken, o anları cep telefonlarıyla kaydetti.

'TÜM ESNAF ÇILGINLAR GİBİ KOŞUYORDUK'

Denizin taşmasıyla birlikte sahilde bulunan bir kafenin içine de bir metreyi aşkın su doldu. Dolan sular kafenin içindeki eşyaları sürüklerken, büyük çaplı maddi zarar meydana geldi. O anları anlatan kafe sahibi Rüya Akın, “Depremde hiçbir zarar görmemiştik. Depremin ardından deniz çekildi ve tarla gibi oldu. Deniz kabardıktan sonra kaçmaya başladık. Her yerden sular geliyordu. Tüm esnaf çılgınlar gibi koşuyorduk. Deniz suyu duvarların yarısına kadar girdikten sonra geri çıkmış. Zararımız çok büyük. Bu kış esnafın kendini kolay kolay toparlayacağını sanmıyorum. Ben de mayıs ayına kadar açamam. Elektronik aletlerimiz de bozuldu” ifadelerini kullandı.

‘FİLMLERDE OLUR SANIYORDUK’

Sahilde bulunan ve maddi zarar meydana gelen bir iş yerinin sahibi Ali Büge de yaşadıklarını ‘film sahnesi’ olarak nitelendirdi. Büge, "Deniz çekildikten sonra polislerin ‘tsunami’ ikazının ardından müşterilerimizi tahliye ettik. Ardından da sular geldi. Hem iş yerimiz hem pansiyonumuz sular altında kaldı. Sıfıra indik ve her şeye baştan başlayacağız. Böyle şeyleri filmlerde görüp ‘Bu kadar da olmaz’ derdik ama ne yazık ki oluyormuş” diye konuştu.

Erken saatlerde temizlik çalışmalarına katılan Hüseyin Aydın, “Her şey kırılıp dökülmüş ve sağlam hiçbir şey kalmamış. Dükkanın kapılarını kapatmalarına rağmen sular kapıyı yıkıp içeriye girmiş. İçeride elektronik eşyalar dahil olmak üzere masalar, sandalyeler hemen her ey sürüklenmiş” diye konuştu.