CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "AKP’nin önergesinin tek bir amacı var. Facianın sorumluluğunu denetimi yapan müfettişe ve muhtemelen işletmenin ölmüş olan müdürüne yıkarak hükümeti siyasi sorumluluktan kurtarmak. Facia elbette ki araştırılacaktır. Ama önce hükümet bunun hesabını vermelidir. 'İstifa' seçeneği sorumluların önünde erdemli bir seçenek olarak durmaktadır” dedi. 

Yazılı bir açıklama yapan CHP’li Hamzaçebi, “Soma’ya tantanayla, koruma ordusuyla, tekmeci müşaviriyle güya acı paylaşmaya gidenler; vatandaşın kendisine olan öfkesinin acısını yumrukla, tokatla vatandaştan çıkarıyorlar. Başbakan'ın fiilî saldırısının yetmediği yerde müşavirler tekmeyle işi tamamlıyorlar. Onlara göre acı içinde de olsan ‘sultan'a biat edeceksin. Elleri sevmeye değil dövmeye alışkın olanlar, ‘fıtrat'ında iyilik olmayanlar acıları paylaşamazlar” ifadelerini kullandı. 

Soma faciasının Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de etkileyeceğini belirten Hamzaçebi, “Erdoğan, Soma’da neden Cumhurbaşkanı olamayacağını, milletin onu neden seçmeyeceğini, bırakalım cumhurbaşkanlığını başbakanlığın bile kendisine fazla olduğunu bir kez daha kanıtladı” diye kaydetti. 

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Soma'da milletçe yaşadığımız felakete kadar, ülke olarak sorunlarımız olsa da 21. yüzyılın geleceğe umutla bakan Türkiye 'sinde yaşadığımızı düşünüyorduk. Meğer 200 yıl geride, 1800’lü yıllarda yaşıyormuşuz da farkında değilmişiz. Başbakan'ın açıklamasıyla bunu öğrendik. Meğer Türkiye'nin AB’ye tam üyelik gibi bir hedefi yokmuş. Bu kazalar 18.yüzyılın Avrupa ülkelerinde de oluyordu diyerek ülkemizi 200 yıl geriye götüren bir zihniyetin AB hedefi olamaz. Yüreklerimizi yakan bu facia karşısında toplumun, acılı ailelerin karşısına hükümetteki sorumluların istifası gibi bir tavırla çıkmak mümkünken; faciayı “bu işin fıtratında ölüm vardır” diyerek normalleştirmeye çalışan kişinin başbakanlık yapıyor olması milletçe üzüntümüzdür” şeklinde kaydetti. 

2010 yılında Zonguldak Karadon Maden Ocağı’nda 30 kişi öldüğünde de Başbakan’ın “kazalar mesleğin kaderinde var” diyerek olayı normalleştirmeye çalıştığını hatırlatan Hamzaçebi, "Bir bakan da olayı "güzel öldüler" diye tanımlamıştı. Bunların, tarihte yapmış oldukları zulüm ve haksızlıkları ‘kader' kavramı üzerinden meşrulaştıran Emevi Sultanı Muaviye'den bir farkı yok. O günden bugüne değişen bir şey yok. İhmali dinî referanslarla, İslamî çağrışımlarla ‘kader' olarak anlatmak dini siyasete alet etmekten başka bir şey değildir. Bu nasıl kaderse madende çalışanların payına hep ölüm, birilerinin payına da saltanat düşüyor” diye ekledi. 

Hamzaçebi son olarak şunları dile getirdi: "Böyle günler acıları paylaşma günleridir. Evlatlarını, eşlerini kaybeden ailelere omuz verme onların öfkesini, haykırışlarını anlayabilme, içselleştirebilme günleridir. Ancak gördük ki Soma'ya tantanayla, koruma ordusuyla, tekmeci müşaviriyle güya acı paylaşmaya gidenler; vatandaşın kendisine olan öfkesinin acısını yumrukla, tokatla vatandaştan çıkarıyorlar. Başbakan'ın fiilî saldırısının yetmediği yerde müşavirler tekmeyle işi tamamlıyorlar. Onlara göre acı içinde de olsan "sultan"a biat edeceksin. Elleri sevmeye değil dövmeye alışkın olanlar,”fıtrat"ında iyilik olmayanlar acıları paylaşamazlar. Adalet ve Kalkınma Partisi 'nde, hükümette sağduyu sahibi kişiler olduğunu biliyoruz. Onlardan Başbakana en azından "çık bari bir özür dile" çağrısını yapmalarını beklemek mümkün ise de galiba bu gerçekleşmeyecek. Onlar Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla partinin rahatlayacağını umuyorlar. Ancak umutları boşa çıkacak. Erdoğan Soma’da neden Cumhurbaşkanı olamayacağını, milletin onu neden seçmeyeceğini, bırakalım cumhurbaşkanlığını başbakanlığın bile kendisine fazla olduğunu bir kez daha kanıtladı. CHP'nin Meclis Araştırması önergesini reddedenler şimdi olayın sorumlularının tespiti için önerge vermişler. Önergeye göre AKP iş güvenliği konusunda neler yapmış neler ve Mart 2014’teki denetimde her şey yasalara uygunmuş. AKP bu önergeyi verirken şirket sahibi maden ocağında "yaşam odası" olmadığını itiraf ediyordu. AKP’nin önergesinin tek bir amacı var. Facianın sorumluluğunu denetimi yapan müfettişe ve muhtemelen işletmenin ölmüş olan müdürüne yıkarak hükümeti siyasi sorumluluktan kurtarmak. Facia elbette ki araştırılacaktır. Ama önce hükümet bunun hesabını vermelidir. 'İstifa' seçeneği sorumluların önünde erdemli bir seçenek olarak durmaktadır.”