"New Zealand Herald" gazetesinin haberine göre, ülkedeki  cezaevlerinden sorumlu kurumun yöneticisi Christine Stevenson, yaptığı  açıklamada, mektubun gönderilmesine izin verilmesinin hata olduğunu belirterek  özür diledi.   Stevenson, mektubun yayımlanmasının terör saldırılarından etkilenen  kişilerde yol açtığı rahatsızlıktan dolayı üzüntü yaşadığını söyledi.   Tarrant'ın mektubunun hükümet için utanca neden olduğunu vurgulayan  Başbakan Jacinda Ardern ise saldırganın reklamını yapmamak için adını  söylemeyeceğine yemin ettiğini dile getirdi.   Mektubun gönderilmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Ardern,  "Bütün Yeni Zelanda vatandaşlarının, bu kişinin nefret dolu mesajını  parmaklıkların arkasından paylaşamaması gerektiğine dair beklentisi olduğunu  düşünüyorum." dedi.   Terör saldırısının faili Brenton Tarrant'ın hücresinden 6 sayfalık  propaganda içerikli mektup gönderdiği ortaya çıkmıştı.   Rusya'da "Alan" isimli birisine gönderildiği ve internette "4chan"  isimli forum sitesinde yayımlanan mektubunda Tarrant'ın "büyük çatışma"nın  yaklaştığını söylediği ve silahlanma çağrısı olarak anlaşılabilen bir dil  kullandığı kaydedildi.   Tarrant'ın, mektubunun ele geçirilmesi halinde aleyhine  kullanılabileceği gerekçesiyle hislerinden ve pişmanlıklarından bahsedemeyeceğini  yazdığı bildirildi.   Öte yandan, ana muhalefetteki Ulusal Parti sözcüsü David Bennett,  hükümetin mektubun cezaevinden nasıl gönderildiği konusunda açıklama yapması  gerektiğini belirterek, "Bu adam, Yeni Zelanda tarihinin en ağır suçlarından  birini işlemekle suçlanıyor." ifadesini kullandı.   Norveç'in Barum şehrinde Afganlara ait El-Nur İslam Merkezi Camisi’ne  cumartesi günü düzenlenen saldırının faili 21 yaşındaki Philip Manshaus'un  saldırıyı gerçekleştirmeden önce sosyal medya hesabından "Irksal savaşı gerçek  hayata taşımalıyız." ifadesini kullandığı, Brenton Tarrant tarafından seçildiğini  belirttiği öne sürülmüştü.   ABD'nin Teksas eyaleti El Paso şehrinde 3 Ağustos'ta düzenlenen terör  saldırısı ve Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde 15 Mart'ta düzenlenen terör  eylemlerinin manifestosunun yayımlandığı ABD merkezli "8chan" isimli internet  portalı, birçok terör eyleminin manifestosunun yayımlaması ve radikal görüşlere  sahip kişilerin görüşlerine yer vermesi sebebiyle siber güvenlik şirketlerinin  ambargosuyla karşı karşıya kalmıştı. Güvenlik hizmeti alamayan site, siber  saldırıların önüne geçemediği için erişime kapanmıştı.   Saldırılar   Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart’ta terörist  Brenton Tarrant tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 51 kişi hayatını  kaybetmiş, 49 kişi yaralanmıştı.   Saldırıda 3 Türk vatandaşı yaralanmış, ağır yaralanan Zekeriya Tuyan,  tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinde 48 gün sonra hayatını kaybetmişti.   Yeni Zelanda’nın maksimumum güvenlikli Auckland Hapishanesi'ndeki tek  kişilik hücresinde tutulan terörist, 51 cinayet ve 39 cinayete teşebbüsten 14  Haziran'da hakim karşısına çıkmış ve masum olduğunu iddia etmişti.   Sanığın akıl sağlığı yerinde   Terör saldırısında yaralananlar ve mağdur yakınlarının da izlediği  duruşmada, yetkili kurumlardan gelen raporların teröristin akıl sağlığının  yerinde olduğunu gösterdiğini açıklayan Yüksek Mahkeme Hakimi Cameron Mander,  "Tarrant'ın zihinsel sağlık değerlendirmesi tamamlanmıştır. Davacının savunma  yapma, avukatlarına bilgi verme ve mahkemeye yanıt verme konusunda herhangi bir  sorunu yoktur." ifadelerini kullanmıştı.   Savcılık, polis, Yeni Zelanda Kraliyet Hukuk Ofisi ve Christchurch  Kraliyet Avukatlar Bürosunun daha önce aldığı ortak karar uyarınca sanığın 51  cinayet ve 40 cinayete teşebbüsün yanı sıra terör eyleminden de yargılanması  talep edilmişti.   Yargıç Mander, Tarrant'ın 4 Mayıs 2020’de yeniden mahkemeye  çıkarılmasına hükmetmişti.