Trabzon’un Araklı İlçesinde meydana gelen ve 5 kişinin hayatını kaybettiği 5 kişinin kaybolduğu afetten yaralı kurtulan Beytullah Bozali, ‘Büz Nakli” için bölgeye gittiklerini ifade ederek, "Tam büzleri indireceğimiz sırada, sağanak yağmur başladı. 3 tanesini indirdik, muhtar bize “Çocuklar yazık günahtır, ıslanmayın geçin markete yağmur kessin, devam edersiniz” dedi.

HEYELANDA YIKILAN MARKETTE 7 KİŞİ VARDI

Enis Yıldırım'ın haberine göre, Beytullah Bozali yaşananları şöyle anlattı. “Ben kamyonu çektim. Telefonumu şarja koydum. Soluma baktığımda demir direkler sallanıyor. Dere taşmış, ağaçlar gidiyor. Ben ne olur ne olmaz diye kamyonu biraz daha yukarı çıkarmak isterken bir şey beni kamyonla birlikte çevirdi. O sırada kamyonla birlikte ben içindeyken 3 takla attık.





Ben hareket etmemeye çalıştım. O arada bir şey cama vurdu ön cam patladı. Ben oradan kendimi dışarı attım. Kendimi dışarı attığımda kamyonu gördüm, üzerimden aktı gitti. Bende derede sürüklenmeye başladım. Suyun içinde 2 - 3 takla attım, su yuttum. Yukarı çıkmaya çalıştım, biraz nefes aldım. O sırada istifra ettim.

ELEKTRİK DİREĞİ ÜZERİME DEVRİLDİ

Elektrik direği üzerime doğru devrildi. O korkuyla sağ kolumla elektrik direğini tuttum. Üzerine çıkmaya çalışırken, kalas gelip koluma vurdu. Vurunca direği daha fazla tutamadım. Sonra yine sürüklendim. O sırada bir fındık dalını gördüm. Sol kolumla zorla fındık dalını tuttum ve kendimi çekmeye çalıştım. Dere bu sırada çok hızlı akıyordu. Zorla kendimi sudan çıkarıp, bağırmaya başladım



İLK ETAPTA BİR MAĞARAYA SIĞINDILAR

O sırada yukarıdan aşağı köyün milletinden biri yanıma geldi. O da korktu, benim gibi bağırıyordu. Koluma girdi, çıktık mağara gibi bir yer vardı. Orası da sıkıntılıydı. Sonra eski bir eve geldik. Orada bulunan bir teyzenin telefonunu aldım. İlk olarak ağabeyimi aradım ve şefimize haber vermesini istedim. Ağabeyime “Buraya helikopterden başka bir şey gelmez, yollar bitti. Kimse gelemez, kimseye mani olmayın” dedim. Ardından 112’yi aradım, Çok kötü durumdaydık. Dere çamur akıyor. Herkes korkuyordu. Orada yatalak bir teyzede vardı yanımızda. Hayatımda ilk defa bu şekilde bir şey gördüm.



“ATEŞ YAKTIK, HERKES TİTRİYORDU”

Daha sonra oradan alt tarafa doğru yürüdük orada ateş yaktık. Herkes ıslandı, titriyordu. Yukarıdan köyden gelenler oldu. Beni bir eve götürdüler. Üzerim hep çamurdu. Makasla üzerimdeki giysileri kestiler bana giysi verdiler. Bu sırada bir araba bulduk. Beni arabayı koyup hastaneye göndermeye çalıştılar. Fındıklıktan yalın ayak yokuş aşağı indik. Oradan yola indik. Çevre yolundan hastaneye geldik.

2 ARKADAŞININ AKIBETİNİ BİLMİYOR

Yanımda 2 arkadaşım vardı. Onlar galiba orada kaldılar. Onların akıbetinden haberim yok. Dere sürükledi beni, mahalleden adam, geldiğinde yukarı çıkıp arkadaşlarımın bulunduğu markete bakalım dedik. Gittiğimizde marketin düm düz olduğunu gördük. Ben şofördüm. Büz kamyonu ile gittim. Arkadaşlarımda yanımda indirip bindirmek için büz nakline geldiler.

"MARKETTE TOPLANALIM” DEDİLER

Greyder yol çalışması yapıyordu. Biz 2 büzü indirdiğimizde yanımıza geldiler. Merhabalaştılar bizle. Bizde o esnada video çekiyorduk. Arkadaşlarım Erdoğan Uzun ve Ali Kemal Coşkuner’den haber alamadım."