Olay, Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Karabalçık ile Selçukgazi mahalleleri arasındaki ormanlık alanda geçen mart ayında meydana geldi. Ormanlık alanda toprağın kazıldığını fark eden mahalleli, bölgeye gittiklerinde bir erkeğe ait ceset buldu. Mahallelinin ihbarı üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polisin yaptığı incelemede cesedin, yaklaşık bir haftadır kayıp olarak aranan İbrahim Karakoç'a ait olduğu tespit edildi. Karakoç'un cesedi üzerine yapılan incelemede, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldüğü de belirlendi. İbrahim Karakoç'un telefonundaki son aramaları inceleyen ekipler, araştırmanın sonunda Mustafa Altın (54), İsmail Melih Şimşek (39), stajyer avukat Semih Altın (29), Selda A. (48) ve Sevim K.'yi (39) gözaltına aldı. Sorgulamalarından sonra Bursa Adliyesi’ne sevk edilen sanıklardan Mustafa Altın, oğlu Semih Altın ve İsmail Melih Şimşek tutuklanırken, iki kadın ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

PLANLI CİNAYET

Toplanan deliller ve elde edilen kamera görüntüleri sonucunda Bursa Cumhuriyet Savcısı İbrahim Ay tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, Mustafa Altın ile İsmail Melih Şimşek'in İbrahim Karakoç’un öldürülmesi için plan yaptıkları, Mustafa Altın’ın Karakoç’un kafasına sopayla vurduğu, sanıkların maktulü önce benzin istasyonuna götürdükleri, oradan da öldürüldüğü bölgeye gittikleri belirtildi. Sanıkların cinayette kullanılan 16 BP 655 plakalı aracın plaka üzerinde değişiklik yaptığı, sökülen parçaları yaktıkları, Semih Altın’ın da maktulün öldürülmesi için yapılan planlara katılarak WhatsApp üzerinden yönlendirdiği ve nezarethanede babasına sürekli olayı inkar etmesi için telkinlerde bulunduğu iddialarına yer verildi.

Sanıklar İsmail Melih Şimşek, Mustafa Altın ve oğlu Semih Altın hakkında 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Selda A. ile Sevim K. hakkında ise 'suç delillerini yok etme veya değiştirme' suçundan 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.


SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

İbrahim Karakoç’un kendisi hakkında alıkoyulduğu yönünde şikayetçi olduğunu, savcılığın takipsizlik verdiğini söyleyen Mustafa Altın, ''Olay günü İsmail Melih Şimşek, beni benzin istasyonuna sürprizi olduğunu söyleyerek çağırdı. Gittiğimde ise 'sürprizim yok' diyerek geri gitti. Ben de Karabalçık yolundan Gemlik ilçesine gittim. Kimseye sopayla vurmadım. 16 BP 655 plakalı araçta bulunan kan İsmail’in koyduğu eşyalardan çıkmış olabilir. İsmail’i arayıp, arabanın koltuklarını değiştirmesini istemediğim gibi, önceden planlayarak İbrahim Karakoç’un geçeceği güzergahta bekleyip, kafasına üç defa sopayla vurmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum'' dedi.

'ARKASINDAN GİDİP KAFASINA SOPAYLA VURDU'

İsmail Melih Şimşek, savcılık ifadesinde, ''Mustafa Altın ile birlikte, arabada İbrahim Karakoç’un geçtiği yol üzerinde beklediğimiz sırada görünce aşağıya indi. Arkasından gidip, kafasına sopa ile vurdu. Konuşacağız diyerek arabaya bindirdi. Karakoç, Mustafa Altın’a 'geçen sefer böyle yaptın şikayetçi olmadım' dedi.

Mustafa Altın ise, 'Sen anamın, babamın mirasçısı mısın, senedi imzala bir daha böyle olmasın' dedi. Bu sırada İbrahim’in telefonu çalınca, Mustafa Altın elinden alıp, otobanda aracın camından dışarıya attı. Benzin istasyona geldiğimiz sırada Mustafa Altın, bana 'Benim seninle işim kalmadı, sen gidebilirsin' dedi. Ben oradan ayrıldım. Kendisi 10 plakalı araç ile İbrahim’i hastaneye götüreceğini söyledi. Mustafa Altın’ın oğlu Semih Altın avukat olduğu için bu olayı planladıklarını tahmin ediyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

‘KİMSEYİ YÖNLENDİRMEDİM’

Öldürülen İbrahim Karakoç’u hiç tanımadığını belirten stajyer avukat Semih Altın ise, İsmail Melih Şimşek’in aleyhinde verdiği beyanların doğru olmadığını, kimseyi yönlendirmediğini, olay günü bir kafede iki arkadaşıyla birlikte olduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Tutuksuz sanıklar Selda A. ile Sevim K., olaydan önce evde birlikte ziyaret amaçlı buluştuklarını, İbrahim Karakoç’un öldürülmesiyle ilgili bilgilerin bulunmadığını söyledi.

ARABANIN KALORİFER BORUSU PATLADI

Tanık olarak dinlenen döşemeci Mümin K., ise, ''3 Mart günü iki kişi, 16 BP 655 plakalı arabayla geldi. Aracın döşemelerin değişeceğini söylediler. Taban halısının çok ıslak olduğunu sorduğum da İsmail Melih, 'Arabanın kalorifer borusu patladı. O nedenle taban keçeleri ıslandı' dedi.

Bana inandırıcı gelmedi. Böyle bir ıslaklık ancak, yıkanmış olması sonucu olabilirdi.  Benden istenilen her şeyi yaptım. Aynı gün akşam Mustafa Altın ile İsmail Melih başka bir araçla gelerek sökülen parçaları aldılar. Daha sonra 4 Mart günü Mustafa Altın, başka marka araçla geldi. Aracın çamura saplandığını benzinin bittiğini söyledi, komşudan bir bidon alıp, kendisine verdim. Ertesi gün gelen İsmail Melih, 16 BP 655 plakalı aracın cam filmlerini ceza yediği için sökmemi istedi ve gereğini yaptım'' dedi. İddianame mahkeme tarafından kabul edilirken, davanın temmuz ayında Bursa 4. Ağır ceza Mahkemesi’nde görüleceği öğrenildi.