Dünya genelinde her yıl 100 milyon öğrenci ve her ay iki milyondan fazla öğretmene ulaşan, kâr amacı gütmeyen bir eğitim kuruluşu olan Khan Academy’nin kurucusu ve CEO’su olan Sal Khan, matematikten fen bilimlerine, sosyal bilimlerden sanat tarihi derslerine kadar çeşitli konularda ücretsiz eğitim içeriği sunuyor.

Bugün 41 dile çevrilen ve 190 ülkede kullanılan Khan Academy’nin ilk uluslararası iştiraki olan Khan Academy Türkçe, STFA Grubu’nun girişimiyle 2012 yılından itibaren Türkçe hizmet vermeye başlamıştı. Uzaktan eğitimin yıldızının parladığı bu dönemde, 10 yıl önce bu çalışmaya başlayan Sal Khan ile görüştüm. Online gerçekleştirdiğimiz bu görüşmede Khan, “Bu kriz okulların önemini gözler önüne seriyor” diyerek uzaktan eğitimin öneminin her geçen gün daha da arttığını açıkladı:

İDEALİ İÇ İÇE OLMALARI

Sizce yüz yüze eğitim bitiyor mu?

Hayır, yüz yüze eğitimin sonuna yaklaştığımızı düşünmüyorum. Bence yüz yüze eğitim herkes için, özellikle de ilkokul, ortaokul ve lise seviyesindeki öğrenciler için çok önemli. Burada söz konusu olan yalnızca akademik konuları öğrenmek ve alıştırma yapmak değil, aynı zamanda sosyalleşmek, iletişim ve işbirliği becerilerini arttırmak. Tabii bunlardan bazıları internet üzerinden videokonferans gibi yöntemlerle yapılabilir, ancak hiçbir şey kişiler arasında kurulan o bağın yerine geçemez. Elbette şu anda dünya çapında bir kriz döneminden geçiyoruz ve yüz yüze etkileşim mümkün değil gibi duruyor, bu yollarla iletişim kurulmaya çalışılıyor. Sosyal mesafe uyguladığımız bu günlerde videokonferans gibi yöntemler sayesinde yüz yüze eğitimi en azından bir anlamda devam ettirmeye çalışıyoruz. Benim için ideal olan dünya ise bu iki yöntemin birleştirilmesiyle oluşan dünya. Umuyorum ki bu COVID krizi tamamen bitip normal hayatımıza dönünce, okullar dijital araçların kullanımını teşvik ederek öğrencilere kendi hızlarında ve diledikleri zamanda öğrenme fırsatını verir.

Öğrenci-öğretmen ilişkisi ne olur?

Öğrenciler bu sayede konuları öğrenip pratik yaparken, öğretmenler de öğrencilerine nasıl daha iyi yardımcı olabilecekleri konusunda daha çok veri elde edebilirler. Böylece öğrenciler öğretmenleri ile aynı sınıfta bulunduğunda, teknolojinin çok da kolaylaştıramadığı şeyleri yapma fırsatı bulur. Örneğin işbirliği yapabilir, akran öğrenimi uygulayabilir, simülasyon yapabilir ve oyun oynayabilirler. Dünyada birçok yerde okullar eğitim-öğretim yılı bitene kadar kapalı olacak, yaz döneminde çocuklar ne yazık ki öğrendiklerinin birçoğunu unutacak. Bir sonraki eğitim-öğretim yılı geldiğinde artık krizin bitmiş olmasını umuyoruz. Okullar açık oldukları zamanlarda bile dijital araçlardan en azından destek materyali olarak faydalanmalı ki tekrar uzaktan eğitim süreci yaşanırsa bu tür araçları kullanmak durumunda problem yaşanmasın.

‘1.5 MİLYAR ÖĞRENCİ OKULA GİDEMİYOR’

"Şu anda dünyada yaklaşık 1.5 milyar öğrenci okula gidemiyor. Ne yazık ki dünyada hiç de azımsanmayacak kadar çok bölgede çeşitli teknolojik araçlara ve internete erişim yok. Erişim olsa bile Khan Academy ya da videokonferans gibi araçları kullanmak için yeterli bir internet bağlantısı yok. Dünyanın tamamında online eğitim olacaksa öncelikle bu bağlantı, teknolojik cihazlara erişim gibi meseleleri çözmeliyiz. Kısacası online eğitim dünyada geniş çapta uygulanıyor, ancak aynı ortamda verilen yüz yüze eğitimin, kriz dönemleri dışında, tam anlamıyla yerine geçmiyor. İdeal olan ise bu ikisini birleştirmek."

OKULLARIN ROLÜ SONA ERMEYECEK

"Bu krizde okulların oynadığı rolün önemini daha da açık biçimde görüyoruz. Çoğu insana göre okulun birincil rolü eğitim-öğretim yapılan yer olmasıydı, ki tabii okulun ilk akla gelen rolü aslında budur. Ancak okullar aynı zamanda çocukların sosyalleştikleri yerler. Velilerin çocuk bakımı ya da çocuklarını yetiştirmek konusunda yardıma ihtiyaçları var, bugünlerde çoğumuz bunu daha da yakından tecrübe ediyoruz. Kısacası, kesinlikle okulun rolünün sona erdiğini düşünmüyorum."

TIME’IN LİSTESİNDE

Khan Academy’yi 2008’de kuran Sal Khan, Time dergisinin yılın en etkili 100 ismi listesinde yer almıştı.