Türk Eğitim Derneği, koronavirüs sürecine ilişkin "Okulları yeniden açmak: Ne zaman, kim ve nasıl" isimli bir rapor hazırladı.

Rapora göre, ikinci yarı yılın kalan kısmında okulların kapalı olmasının matematikte yüzde 50, okumada ise yüzde 30 civarında öğrenme kaybıyla sonuçlanacağı tahmin ediliyor.



OKULLARIN AÇILMASIYLA İLGİLİ FARKLI SENARYOLAR BELİRLENDİ

Okulların açılmasının "Ya hep ya hiç" meselesi olmadığı vurgulandı ve farklı senaryolar belirlendi. İlk senaryoda; okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokulların açılması bulunuyor. Çünkü bu kademelerde uzaktan eğitim yoluyla öğrenmelerinde kayıpların daha fazla olacağı belirtilirken küçüklerin yüz yüze eğitime, büyük kademelere göre daha çok ihtiyaç duyduğu vurgulandı.



İkinci senaryoda; 8. sınıf ve 12. sınıf öğrencileri için okulların açılması yer alıyor. LGS ve YKS'ye hazırlanan öğrencilerin derslerini telafi şansı bulunuyor. Almanya'da son sınıf öğrencilerinin final sınavlarını vermek üzere okula döndüğü, bu durumun öğrenci tercihine bırakılmadığı örnek verildi.

Üçüncü senaryoda ise dezavantajlı öğrenciler var. Uzaktan eğitime erişim sıkıntısı yaşayan, kırsal kesimde izole yerleşim yerlerinde yaşayan veya Covid-19 vakası bulunmayan yerlerde okulların erken açılabileceği savunuldu.

Dördüncü senaryoda ise yüz yüze eğitime en çok ihtiyaç duyulan dersler için okulların açılması yer alıyor. Bu şekilde öğrenme süresi ve ders saatlerinin azaltılarak öğrencilerin dönüşümlü ve küçük gruplar halinde okula başlanması önerildi. Ancak bu senaryoda lojistiğin güçlüklerle karşılaşabileceği öngörüldü.

AİLELERE ESNEKLİK SAĞLANMASI ÖNERİLDİ

Bu senaryoların işlenmesi halinde sağlık riski bulunan öğretmenlerin tespit edilmesi ve çalışma programı düzenlenmesi gerekiyor. Risk grubundaki öğretmenlerin ise uzaktan eğitim sürecini yönetebilecekleri belirtildi. Okulların yeniden açılması halinde ailelere çocuklarını okula gönderip göndermeme konusunda esneklik sağlanması önerildi.



Raporda eğitim sürecine ilişkin öneriler yapılırken, Bilim Kurulu'nun önerilerine göre hareket edilmesi, tedbirlere titizlikle uyulması konusunda sık sık hatırlatmalarda bulunuldu.

OKULLARI YENİDEN AÇAN VEYA AÇMAYA HAZIRLANAN ÜLKELER VE ANA HATLARIYLA ALDIKLARI TEDBİRLER

Okullarını kısmen de olsa açan ülkeler arasında Çin, Japonya, Danimarka, Hollanda ve Almanya yer alıyor. Salgının başlangıç noktası olan Çin’de yeni vaka tespitinin olmadığı duyurulduktan sonra başlayan normalleşme sürecinde bazı okullar yeniden açıldı. Ancak, pek çok okul hala kapalı durumda.

Pekin, Şangay ve Guangzhou'daki lise son sınıf öğrencileri üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanmak için 27 Nisan'da okula döndüler. Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada okul girişlerinde öğrencilerin ateşlerinin ölçüldüğü ve öğrencilerden akıllı telefon sağlık kodu programı aracılığıyla sağlıklı olduklarını gösteren sağlık kodunu göstermelerini istendiğini ifade edildi.



Tayvan’da ise okullar resmi olarak kapatılmadı. Kış tatili 10 gün uzatıldı ve bu sürede okulların dezenfekte edilmesi, tıbbi malzemelerin dağıtılması ve virüsün tespit edildiği okullarda yeni prosedürlerin uygulanması gibi hazırlıklar yapıldı. Mevcut durumda bazı okullarda ateş ölçümleri yapılırken, bazı okullarda güvenliğin sağlanması için öğrencilerin masalarını birbirinden ayırmak için plastik ayraçlar kullanılıyor.

Japonya da okullarını kısmen de olsa yeniden açan ülkeler arasında yer alıyor. 2 Mart’ta okullar kapatıldı, 24 Mart’ta yapılan açıklama ile okulların yeniden açılması kararı yerel yönetimlere bırakıldı. Mayıs başı itibarıyla okulların yaklaşık yüzde 40’ı açık durumda. Okulların yeniden açılması süresinde sağlık bakanlığı tarafından çeşitli yönergeler yayınlandı. Bu yönergelerde, okulların havalandırılması, sosyal mesafenin korunması, ateş ölçümlerinin yapılması ve maske kullanımı gibi
hususlar ele alındı.

Avrupa’da okullarını yeniden açan ilk ülke Danimarka’dır. Yeni vaka sayısının düşmesiyle başlatılan normalleşme süreciyle birlikte okulların da yeniden açılması kararlaştırıldı. Bu kararda çalışabilmek için çocuk bakımına ihtiyaç duyan ebeveynlerin gözetildiği ifade edildi. Bu sebeple de 15 Nisan itibarıyla bakım evleri, okul öncesi eğitim kurumları ve 1. sınıftan 5. sınıfa kadar olan okullar yeniden açıldı. Bu süreçte okul giriş çıkış saatlerinin kademelendirilmesi ve öğrenci sıraları arasında altı adım mesafe olması gibi önlemler alındı. Liseler ve üniversiteler ise mayıs başı itibarıyla kapalı dudumda.



Danimarka ile benzer şekilde Norveç’te de ilk önce küçük yaşlardaki öğrenciler okula geri döndü. 20 Nisan’da okul öncesi kurumları, 27 Nisan’da ise 1. sınıftan 4. sınıfa kadar olan okullar açıldı. Pek çok tedbirin alındığı ifade edilirken, sosyal mesafenin korunması için sınıf mevcutlarında 15 kişiden fazla olmayacak şekilde düzenleme yapıldı.

Almanya’da ise yalnızca lise son sınıf öğrencileri için 20 Nisan’da okullar açıldı. Sınav süreci tamamlandığında bu öğrenciler tekrar evlerine döndüler. Yapılan açıklamalarda 4 Mayıs’tan itibaren özellikle ilgili kademeden mezun olacak öğrenciler için okulların yeniden açılacağı bildirilse de bu konu henüz netlik kazanmadı.

Fransa da okullarını açmaya hazırlanıyor. Yapılan açıklamalara göre, günlük vaka sayısı 3000’i geçmez ise 11 Mayıs’ta okul öncesi ve ilköğretim kurumları açılacak. Okula dönüş gönüllük esasına dayalı olacak. Sınıf mevcutları kreşler için 10 kişiden, ilköğretim kurumlarında ise 15 kişiden fazla olmayacak. Fazla olması durumunda zorunlu çalışanların çocuklarına ve evde eğitim alamayan dezavantajlı çocuklara öncelik verilecek. Koridorlar ve ortak alanlarda yoğunluk yaşanmaması için
teneffüs zamanları öğrenci gruplarına göre farklılaştırılacak. Ortaöğretim kurumları ise 18 Mayıs’ta bölgedeki vaka sayısına göre açılabilecek. 11-15 yaş arasındaki çocukların maske takması zorunlu olacak.