Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Bülent Orakoğlu, "FETÖ’ye yaslanmış ve Saadet Partisi’nin büyük felaketi olan Genel Başkan’ı kim?" başlıklı köşe yazısında Saadet Partisi'nde yaşanan kongre çağrıları sonrasında yaşananlardan bahsetti. Orakoğlu’nun yazısından ilgili kısım şöyle:

Partinin ilk kongresinde kendi gözetiminde mevcut yönetime karşı liste çıkaracağını açıklayan Asiltürk’ün, olağanüstü kongre için harekete geçip geçmeyeceğine gözler çevrilmiş durumda. Parti tüzüğü gereği, olağanüstü kongre kararı, Genel Başkan, Genel İdare Kurulu (GİK) veya seçilmiş delegelerin beşte birinin imzasıyla mümkün olabiliyor. SP’de, Asiltürk’ün olağanüstü kongre için yeterli imza toplayabileceği ancak kongrede yönetimi değiştirecek sayıya ulaşamayacağı yorumu yapılıyor.

Genel Başkan Karamollaoğlu’nun da Asiltürk’ün olağanüstü kongre girişiminde bulunması halinde karşı çıkmayacağı bu kesimlerce savunuluyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. Gazetecilerin “Olağanüstü kongre mümkün mü?” sorusuna yanıt veren Karamalloğlu, “Sadece genel idare kurulu ve benim bu konuda yetkim var. Benim öyle bir düşüncem yok. Olağanüstü kongreye gidecek bir noktada değiliz” açıklaması Saadet Partisi yönetiminin yapılması muhtemel olağanüstü kongreden çekindiğini gösteriyor. Zira Asiltürk’ün Küdüs TV’de yaptığı açıklamalardan Karamollaoğlu’nun çok rahatsız olduğu ve acil olarak parti genel merkezine eski genel başkanlar Recai Kutan ve Mustafa Kamalak’ı çağırarak bir toplantı yapması bana göre önemli bir duruma işaret ediyor.

Millet İttifakı’nı savunan bazı yayın organları ve kalemler olağanüstü kongrede Oğuzhan Asiltürk’ün geri adım attığı veya atacağını savunuyorlar. Benim tanıdığım Oğuzhan Bey en yakınlarından bile bu konuda tenkit alsa bu davadan geri dönmez. Türk edebiyatının üstadı Necip Fazıl Kısakürek en beğenilen şiirinde ne demişti?