Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Şenay Sıldır, karpal tünel sendromuna dair tüm detayları sizler için anlattı.

Karpal tünel sendromu nedir ve neden olur?

Esas olarak parmakların (baş, işaret, orta ve yüzük) hissetmesini ve parmakların bazı hareketlerini yaptıran median sinirin bilek kanalı içinde baskı altında kalması ile sinirin görevindeki bozulmalar el-bilek karpal tünel hastalığını oluşturur.

Travma başta olmak üzere birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan sekonder tip dışında, herhangi bir neden olmaksızın görülen idyopatik tip pratikte en sık görülen türlerdir. Bunun dışında;

Karpal tünel sendromunun belirtileri nelerdir?

Karpal tünel sendromu genellikle bilekten ele doğru başparmak ve ilk 3. ve 5. parmağı içine alan uyuşukluk, karıncalanma ve sızlama ile başlar. İlerleyen dönemlerde bu ağrı belirgin hale gelir. Ağrı sadece ele değil, yukarı doğru dirsek, üst kol hatta omuza kadar yayılır. Hasta elini sarkıttığında ve salladığında hafif bir rahatlama hisseder.

Karpal tünel sendromu, çoğunlukla gece saatlerinde ve uyku esnasında kendini belli eder. Bazen bir gece içinde birçok kez tekrarlayan uyuşmalar olabilir ve bu rahatsızlık hissi çoğu zaman uyku bozukluğuna sebep olur. Gece dokular su topladığından eller şişer ve bilek dokuları da şişerek siniri daha fazla sıkıştırır. Bu nedenle karpal tünel sendromunda yaşanan gece ağrısı ve uyanarak elleri sallama isteği hastalığın en tipik özelliğidir.

Karpal tünel sendromu sonucunda ne olur?

Yarattığı karıncalanma, uyuşma ve acı zamanla kişiyi günlük işlerde etkilemeye başlar. Telefon veya kitap gibi hafif nesneleri tutmak acı vermeye başlar. Karıncalanma ve yanma hissi giderek artar. Bunun dışında karpal tünel sendromu ilerledikçe başparmak, işaret ve orta parmakta güçsüzlük ve zayıflık başlar. Özellikle de bir şeyi kavramaya çalışmak çok zorlaşır. Çok daha ileri safhalarda başparmak kökündeki kaslarda erimeler görülebilir.

Karpal tünel sendromu sonunda ortaya çıkan diğer bir sonuç ise duyarlılık sorunlarıdır. Ellerde hissizlik yaratan karpal tünel sendromu, ayrıca farklı hislerin de oluşmasına sebep oluyor. Örneğin, ellerinde şişlik olmayan biri elini şiş olarak algılayabilir ya da sıcak soğuğu ayırt edemeyebilir.

En çok kimleri etkiliyor?

Karpal tünel sendromu kadınlarda, özellikle orta yaş grubunda görülme sıklığı fazladır. Bunun dışında;

-Ellerini fazla kullanarak ve zorlayarak iş yapanlarda, dikiş, örgü işi, cep telefonu ile uzun süre uğraşanlar,

-İşi gereği çok sık bilgisayar kullananlarda,

-Müzik aleti çalanlarda,

-Marangoz, bahçıvan gibi ağır el aletleriyle çalışanlarda,

-Titreşimli el aletleri kullanan teknisyenlerde,

-Kilolularda,

-Alkol alanlarda,

-Şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarda normal durumlardan daha sık görülebilir.

Karpal tünel sendromunun teşhis ve tedavisi

Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin ise karpal tünel sendromunun tanısının nasıl konduğunu açıkladı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Konu ile ilgili olarak uzmanının fiziki muayenesinin ardından ortaya çıkan bulgular ışığında yapılan EMG testi sonrasında karpal tünel sendromu klinik bulgularla birleştirilerek kesin tanı konulmaktadır. Uzman muayenesinde el içine refleks çekici yardımıyla yapılan vuruşlara hastanın parmak uçlarında adeta elektro şok etkisi ile tepki vermesi klinik bulguların en fazla göze çarpanıdır. Ayrıca merkezi sinir sistemi üzerinde elektro fizyoloji metotları ile yapılan değerlendirmeler ışığında karpal tünel sendromu teşhisinde izlenecek farklı bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu rahatsızlığın tedavisinde hastanın durumuna göre uzmanın belirleyeceği tıbbi müdahale yöntemleri dışında multidisipliner yaklaşımların uygulandığı karpal tünel sendromu tedavisinde göze çarpan başka bir yöntem ise fizyoterapi teknikleridir. Bunun dışında el bileğinde rahatlama sağlayan istirahat bileklikleri oldukça yarar sağlamaktadır. Tedavide holistik bakış açısı (bütüncül bakış) sonuca ulaşmanın ana prensibini oluşturur. Ancak tüm bu yöntemlerden sonuç alınamaması durumunda ilgili uzmanın kararı ile cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale noktasında genellikle hastaneye yatış gerekmez ve hasta müdahale sonrasında taburcu edilir.