Türkiye'yi ziyaret eden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul'da baş başa görüştü.

Buluşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında, Çavuşoğlu, "Söz konusu harekat NATO'nun güney sınırlarını tehdit eden terör unsurlarını hedef alıyor. Harekatımızla ilgili bilgi verdim. Terörizme karşı mücadele edilmesini ilettik. Müttefiklerimizin dayanışmasını görmek isteriz" diyerek şöyle devam etti:

"Söz konusu harekat, NATO'nun güney doğu sınırlarını teşkil eden ulusal sınırlarımızın ötesinden kaynaklanan terör tehdidine son verilmesi amacını taşıyor ve bu bakımdan ittifak topraklarının güvenliği açısından da son derece önemlidir. Türkiye olarak bugüne kadar terör örgütleriyle ayrım gözetmeksizin hepsiyle mücadele ettik, mücadele etmeye devam edeceğiz.

Hepsi PKK ile YPG'nin aynı olduğunu biliyor, tüm konuşmalarında herkes Türkiye'nin ulusal güvenlik endişelerinin haklı olduğunu söylüyor, bu endişe meşruysa bu endişeye sebep olan terör örgütüyle mücadele de meşrudur. Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımız olduğunu açıkça ifade ettik, harekat bir terör örgütüne karşı.

Destek veren ülkeler için söylüyorum, bu senin ikiyüzlülüğündür. Türkiye diplomasiyi sonuna kadar denemiştir ama olmayınca bu tehdidi bertaraf etmek durumundadır. NATO müttefiklerini korumak için planlar kabul edilir, Türkiye'yi koruma planı da NATO konseyi tarafından onaylanmıştır, burada da YPG-PYD net bir şekilde vardır, daha sonra 8 ülke bunu haksız şekilde bloke etmiştir.

Sonuna kadar teröristleri temizlemek için ne gerekiyorsa yapacağız. DEAŞ’lı teröristlerin serbest bırakılması mümkün değil. Serbest bırakılmaları bir kenara hesap vermeleri konusunda herkesten daha hassasız. DEAŞ en çok Türkiye’yi hedef almıştır."

Genel Sekreter Stoltenberg ise, şunları söyledi:

"Türkiye bizim ittifakımızın çok güçlü bir üyesi. Türkiye, çok zor bir bölgenin sınırında bulunuyor. NATO ittifakındaki hiçbir ülke, Türkiye kadar Ortadoğu'dan kaynaklanan şiddete maruz kalmadı. Şu anda devam eden harekatla ilgili endişelerimi paylaştım, gerilimin artırılmamasını hatırlattım.

Türkiye'nin katkılarını çok önemsiyorum ve takdir ediyorum. Türkiye'nin halkının güvenliğini sağlamak bizim de görevimiz, terörizme karşı birlikte savaşmak zorundayız. Bizim ortak bir düşmanımız var burada: DEAŞ. Yakalanan DAEŞ'lilerin tekrar kaçması önlenmeli."