Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Prof. Mikdat Kadıoğlu, CNN TÜRK yayınında hava olaylarındaki değişimi ve yaz sağanaklarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Kanada’da sıcaklıktan yaklaşık 1000 kişi ölüyor, Türkiye’de barajlar doluyor, sel felaketi almış başını gidiyor… Almanya’da 1000’e yakın kişi hayatını kaybetti. Çin’de, ‘1 yılda yağması gereken yağmur 1 günde yağdı’ deniyor. Uzmanların yaptığı ilk açıklama ‘küresel ısınma’ ya da ‘iklim değişikliği’ oluyor… Her şey küresel ısınma mıdır?

İşte Prof. Mikdat Kadıoğlu'nun açıklamaları...

Bu işin kolay tarafı. Ayrıntılı incelemezsen meteorolojik olayları… Her birinin değişik oluşum şekli var. Kimi yerde daha sıcak, kimi yerde sulu, kimi yerde kurak var. Hepsini iklim değişikliğine bağlayıp kolayca çıkabiliyoruz.

2 gün kurak oluyor, İstanbul'da diyelim ki kışın başında kurak geçiyor… İklim değişti diyoruz. Yağmur başlıyor bu sefer ‘kuraklık’ demekten vazgeçiyoruz, başka yere bakıyoruz. İklim değişikliği bitti mi oluyor? Bu işin kolayı. İklim tabi değişiyor. Sel olan, kuraklık olan yerlerde hazırlık yapmazsak daha da etkileneceğiz. Kırılgan bir altyapımız var. Mazgal olmaması, yollarda su birikiyor. Yanlardan su akıp gidiyor. Altyapısı olmayan yerler bu yağışlardan daha çok etkilenecek.

Yağış bir kaynak, insan bir alıcı. Bunun kaynağı aşırı yağış tamam ama bana gelmesi için bir yol lazım. Ben de etkilenecek durumda olmalıyım. Biz bunun kaynağından suçlu arıyoruz.

"DEĞİŞEN İKLİM AMA BİZDE HİÇ DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK"

Yağışların şiddetleneceğini 20 yıldır söylüyoruz ama sen ne yaptın bunun için? Eskisi gibi mazgal yapıyoruz. Onlar 309 yıl öncesine göre hazırlanmış durumda… Değişen iklim ama bizde hiç değişen bir şey yok. Tüm suları çatılardan caddeye veriyoruz. Dünyada böyle bir şey yok.

(Mevsimler yer mi değiştirdi?) Meteoroloji okur yazarlığı .çok düşük memlekette. İlk okulda öğretmenlerimiz yuvarlak bir şey çiziyor. 3 aylık mevsimler… Böyle bir şey doğada, gerçekte yok. Güneş burada duruyor, dünya hareket ediyor, sonbahar, ilkbahar, yaz demişiz… Havanın bundan haberi yok. 2 mevsim var normalde; yaz ve kış. Musonlar da 2 tanedir. Osmanlıda da 2 mevsim vardır. 2 tane de geçiş mevsimleri vardır. Onlar da 3 ay 3 ay olacak diye bir şey yok. 21 Haziran’da astronomik olarak yaz başlıyor. 21 Haziran’da hava kapalıysa ‘Nerede yaz’ başlıyor.

Mevsim normalleri matematiksel hayati bir değer. Ortalama bir değer alıyoruz, mevsim normalleri diyoruz. Hava normal olmuyor ki… Bu sene geçen ay mevsim normalinde mi geçti, yok.

"DERE YATAĞINA GİREN BİZİZ"

İnsanlar hayali rakamlar olduğu için algılayamıyor. Bir iklim değişikliği eksik kalmış, o yağdığı zaman dereler taşıyor! Dere yatağına girmişiz, dere kuruyken bina yapmışız… Taşkınlık yapan biziz. Dere yatağına giren biziz.

Havayı suçlamak kolay. Belediyeyi mi, oraya ev yapanı mı suçlayalım? En iyisi havayı suçlamak…

Küresel soğuma da gündeme geliyor… Şu an serinledik mesela… Orta ve Batı Avrupa yanıyor. Hava hareketleri ‘S’ gibidir. Sıcak hava kuzeye gider, soğuk hava da güneye… Dünyanın ısıl dengeye ulaşması için bu hava sürekli yer değişir. Bir tarafta sıcakken diğer tarafta serindir. Bu ayın sonuna doğru bu İtalya üzerindeki sıcak olan kısım bizim üzerimize gelecek. Biz bu sefer çok ısınacağız. Böyle bir alüminyum leğen alsak, ortasına kutuplar gibi buz koysak, leğeni de ısıtıp içine mürekkep koysak, içi ‘S’ gibi olacağını göreceksiniz. Hava hareketleri de böyledir. Burası donuyor, burası yanıyor. Küresel iklim olduğu için aynı tarafta her taraf ısınıp soğumuyor aynı anda.

Havanın normali yoktur. İklim de değişken bir şeydir. 10 yılda bir mevsim normallerini değiştiririz. 50 sene önceye bakmayız. Bu tür ekstrem şartlar artacak. Neyi yanlış yapıyoruz ona bakmamız lazım.