Hacettepe Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Allerji ve İmmünolojik Hastalıklar Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu, “Kuzey yarımkürede Şubat sonu, Mart ayı gibi başlayan polen dönemi; iklim değişikliği ve dünyanın ısınması ile ortalama bir ay kadar uzadı. Ancak Kovid-19 pandemisi döneminde fabrikaların faaliyetlerine ara vermesi ve trafikteki araç yoğunluğundaki azalma, havanın geçmişe oranla bir miktar temizlenmesine yol açtı. Bu sağlık açısından olumlu” diye konuştu. Prof. Kalyoncu şöyle devam etti:

Nasıl ayırt edeceğiz?

“Yani polen allerjisi olanlar hava kirliliği döneminde hem polenler hem de polenlerin üzerine yapışan çeşitli kimyasal-metalurjik-toksikolojik etkenlerden rahatsızlanıyordu. Kovid-19 döneminde insanların evde ve kapalı ortamlarda izolasyonda ve karantinada olmaları, maske ve koruyucu ekipman kullanmaları alerjik şikayetlerin de azalmasını sağladı. Ancak bu döneme ait olumsuz bir diğer gelişme de özellikle kapalı ortamlarda kimyasal dezenfektan kullanımı nedeniyle nefes darlığı öksürük ve çeşitli alerjik reaksiyonlara neden olduğunu görüyoruz. Kapalı ev ve iş ortamlarında aşırı kullanılan bu dezenfektanlar alerjik nezleyi, astımı ve egzamayı tetikleyebilirler. Lütfen temizliği ve dezenfeksiyonu abartmayalım.”

Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel ise polen alerjisinin yoğunlaştığı bu dönemde hapşıran, burnu akan insanların çoğu zaman diğer insanların korku dolu bakışlarına maruz kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Nisan-Temmuz arası çayır, çimen ve polen alerjisi olanların yoğun yakınmalarının olacağı bir dönem. Alerjik rinitli hastaların önemli bir bölümünün bu dönemde yakınmaları oluyor. Alerjik rinitte çoğunlukla abartılı bir kaşıntı ve aksırık bulunur. Bu özellikleri onu soğuk algınlığından ve koronovirüs hastalığından ayırt eder. Aksırık çoğunlukla üst üste gelir. Burun içinde bir karınca varmışçasına şiddetli kaşıntı olurken gözlerde kızarıklık ve sulanma eşlik edebilir. Pandemiye yol açan koronavirüsün en önemli belirtisi ise yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrılarıdır. Toplum beşte birinde polen alerjisi sorunu görülebiliyor. Alerjik sorunu olmayanların hapşıran, burnu akan insanlara Kovid-19 taşıyıcısı gözüyle bakmaması gerekir. Kovid-19 hapşırık ile belirti vermez. Polen döneminde olduğumuz unutulmasın. Alerji sorunu yaşayanlar mutlaka uzman doktora başvurarak ilaç kullanmalı.”



Toplumun yüzde 15’inde polen sorun

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram da polen mevsiminin artık erken başlayıp uzun sürdüğünü belirterek, “Toplumun yüzde 15’ten fazlası polen duyarlı. Alerjik nezlenin belirtileri ile Kovid-19 semptomları arasında benzerlik olmadığı gibi, alerjik nezle bulaşıcı değildir. Vatandaşlarımız bitkisel veya koruyucu diye pazarlanan ürünler yerine bilim dünyasından destek almalı, doktorların kapısını çalmalıdır. Polen alerjisini tedavi edecek kişiler tıp hekimleridir” diye konuştu.