Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Döviz fiyatlarının aşırı artışı ve emlak piyasasındaki arz ve talep dengesizliği üzerine kiracı ev sahibi davalarında yoğunluk yaşanıyor.

Sulh ve icra hukuk mahkemelerinde görülen kira tespit ve kira tahliye davalarının, toplam dava sayısına oranının bir yılda yüzde 10'lardan yüzde 20'lere çıktığı belirtilirken, genel davalar arasında ilk sıralara yükseldiği ifade ediliyor. Koşulların böyle sürmesi halinde bu tür davaların gelecek 1-2 yıl daha mahkemelerin ana konuları olacağı söyleniyor.

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, şu an Sulh Hukuk Mahkemeleri'ndeki ana dava yığınının kiracı mal sahipliğine yönelik davalar olduğunu söyledi. 2020'nin pandemi sebebiyle kiracıların mal sahiplerine açtıkları uyarlama (kira bedelinin düşürülmesi) davaları ile geçtiğini söyleyen Kiraz, 2021'de ise enflasyon artışı, konut piyasasında yaşanan ciddi arz-talep dengesinin bozulması ve kiralık mülk kalmaması nedeniyle mal sahiplerinin açtıkları kira tespit veya kira tahliye davalarının öne çıktığını kaydetti.

Ali Güvenç Kiraz, kiralamada 5'inci yılı doldurmaya dikkat çekti. 5'inci yılı doldurmuş olan tüm mal sahiplerinin kiracıları ile mevcut rayiç kira bedeli konusunda anlaşamayarak tespit davasına gittiklerini aktaran Kiraz, 5'inci yılı doldurmamış kiracılarını çıkarmakta zorlananların ise tapuyu devredip yeni malikin tahliye davası açma yoluna gitme gibi alternatif yolları denediklerini belirterek, "10 yıllık uzama süresi dolmuş olanlarda doğrudan tahliye davası açma yoluna gidiyorlar" dedi.

Konut piyasasında arz talep dengesi kurulmadığı takdirde, üretim yapılsa bile mevcut talebin karşılanamayacağını belirten Ali Güvenç Kiraz, "Ayrıca yabancıya satışın hızla devam etmesi ve enflasyon bu şekilde devam ettiği müddetçe en az 2-3 yıl fiyatların geriye gelmesi mümkün değil gibi görünüyor" dedi.

Kira bedellerinde yaşanan artışların, mal sahiplerinin eski kiracılar ile sözleşme ilişkilerine devam etmek yerine taşınmazlarını tahliye yoluna giderek yeniden kiraya verme isteklerini tetiklediğini anlatan Mono Hukuk Kurucusu Avukat Hanife Emine Kara, "Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu gereğince; yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira artışı, kural olarak bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçemeyeceği için, mal sahipleri yasal kira artışını uygulamaktansa yeni bir kiracı ile güncel değerlere göre kira sözleşmesi akdetmeyi tercih etmekte. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da tahliye talepli davaların son dönemde önemli oranda arttı" dedi.

Beşinci yılı doldurmuş kiracıların ev sahipleri ile ortak bir noktada buluşmaları öneriliyor. Aksi takdirde kira tespit davası 2 yıl sürse de bir artış çıkacak.

Beşinci yılını doldurmamış olanlarda ise TÜFE 12 aylık ortalamasından taviz vermemesi tavsiye ediliyor. Ancak kiracı mal sahibinin sürekli aramasından rahatsız oluyor, çeşitli yollarla tahliye tehdidi ile yaşamak istemiyorsa TÜFE ve enflasyon arasında bir yerde uzlaşma da tavsiyeler arasında.

Kaynak: Dünya