Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

İstanbul’da, ilişki yaşadığı yazılım şirketi sahibi V.D.’nin cinsel saldırısına uğrayan 29 yaşındaki B.B., yaşadığı travmanın etkisiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırılarak tedavi altına alındı. Hakkında dava açılan V.D. ise suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesiyle beraat etti. Karara itiraz eden B.B.’nin avukatları istinaf dilekçesinde, mağdura yargılama sırasında avukat tayin edilmediğini, deliller toplanmadan (psikolojik rapor ve ATK raporu, DNA incelemesi yapılmadan) karar verildiğini belirtti. Dilekçede, etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadan sadece sanığın suçtan kurtulmak amaçlı soyut inkarına üstünlük tanınarak dosyanın kapatıldığı belirtildi. 

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, şüphelinin alınan savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği ancak müştekinin alınan samimi ve tutarlı beyanları, müştekinin şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda şüpheliye iftira atmasını gerektirir ciddi bir nedenin bulunmaması ve adli raporların da dikkate alındığı belirtilerek V.D. hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis ile cezalandırılması istendi.

"AYRI ODALARDA KALDIK"

İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık V.D., savunmasında, “Ben B. ile bir arkadaşlık yaşadım, üç ay kadar sevgililik süremiz oldu, sonra araya soğukluk girdi. Ben ilişkinin yürüyemeyeceğini düşündüğüm için ayrılmak istedim. Kendisi kabul etmedi. ‘Gelme’ dememe rağmen evime geldi. Olay günü de ailesi ile problem yaşadığını söylediği için evime almak zorunda kaldım. Fakat ayrı odalarda kaldık. Olay günü telefonu ile rahatlıkla görüşüyordu. Ben kesinlikle isnat edilen suçlamayı yapmadım, kabul etmiyorum” dedi. 

"RUHSAL ÇÖKÜNTÜ İÇİNDEYİM, EVLENMEK İSTEMİYORUM"

B.B. ise ifadesinde, “Ben V. ile bir dönem arkadaşlık yaptım, birkaç kere evine gittim. O dönem birbirimize sarılıyorduk fakat hiçbir cinsel birliktelik yaşamamıştık” dedi. B.B. ifadesinde, üç gün V.’nin evinde kaldığını, olay günü akşamı da zorla kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, yapma diye yalvardığını ancak V.’nin dinlemediğini söyledi. B., “Ben ruhsal çöküntü içindeyim, evlenmek istemiyorum. Şikayetçiyim, cezalandırılsın” dedi.

BERAAT KARARI

Kararını açıklayan mahkeme, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığını belirterek beraatine karar verdi. Bu karar üzerine soruşturma ve dava aşamasında avukatı olmayan B.B. kendine avukat tutarak İstinaf’a itirazda bulundu. Avukat Yunus Tekeş’in İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesinde, kararın hukuka ve hakka aykırı olduğu belirtilerek, “Yaşadığı ağır ve ciddi cinsel saldırı olayının etkisi ve mahkemede cinsel konuları konuşmaktan, izah etmekten rahatsızlık duyan mağdura mahkemede hiçbir şekilde bir avukatın hukuki yardımından faydalanabileceği belirtilmemiştir. Mahkemenin delilleri (telefon yazışmaları, tanık anlatımları, psikolojik rapor ve ATK raporu) tam toplanmadan tek celsede beraat hükmü vermesi bozma sebebidir” denildi.

DELİLLER TOPLANMAMIŞ 

Mağdurun beyanlarının adli görüşme odalarında alınmadığı belirtilen dilekçede, “Mağdurun rızası olmasına binaen mağdurun beyan ve görüntüleri de kayda alınmamıştır. Müşteki B. vücudundan alınacak tüm biyolojik numunelere rızasının olduğunu soruşturmanın başında belirtmiştir. Ancak eksik araştırma yapılarak olay maddi gerçeğe kavuşmamıştır. Yine sanığın muayene edilerek vücudunda mağdurun olaya karşı direnmesinden kaynaklı bir iz olup olmadığının tespiti yapılmamış, DNA incelemesine konu olabilecek tüm biyolojik maddelerin muhafaza altına alınmadan dosya oluşturulmuştur” denildi.

TRAVMA NEDENİYLE BAKIRKÖY'DE YATIYOR

Dilekçede, “Müşteki B. bu olay neticesinde yaşamış olduğu ağır travma etkisi ile cinsel saldırının gerçekleştiği tarihten itibaren 30 kilo zayıflamış ve bu travma ile Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yatarak tedavi görmektedir. Hastaneden müştekinin evraklarının ve öyküsünün müzekkere yazılarak istenmesi talep ederiz” denildi. Dilekçede, etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadan sadece sanığın suçtan kurtulmak amaçlı soyut inkar ifadesine üstünlük tanınarak dosyanın kapatılmasının bozma nedeni olduğu belirtildi.