SURİYE'de sekiz yıldır devam iç savaş nedeniyle milyonlarca Suriyeli yaşadığı toprakları bırakıp, başka bir ülkeye göç etmek zorunda kaldı . Geride kalanlar ise savaşın getirdiği imkânsızlıklarla boğuşuyor. Bölgede sağlık, eğitim, gıda sorunları had safhada. Türk Kızılay, Azez ve İdlib'de kurduğu çadırkentler ve yetimhanelere mobil sağlık hizmeti veriyor. Türk Kızılay'ın Azez ve İdlib'deki yardım seferine katıldık. Kilis'te bulunan Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan geçip, Suriye'nin Azez kentinde bulunan Kızılay Dostluk Kampı'na vardık. Türk Kızılay tarafından iki diş, bir göz olmak üzere üç mobil kliniğin açılışı yapıldı. Kampta bulunanlar muayene edilirken, bir yandan da yardım kolileri de dağıtıldı.

GÜNDE 500 HASTA BAKILACAK

Kızılay Dostluk Kampı'nda açılışın ardından konuşan Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık şunları söyledi: “Zorunlu göçe maruz bırakılmış ihtiyaç sahiplerinin tedavileri gerçekleştirilecek. Günlük 500 civarında hastaya bakılabilecek. Röntgen ve laboratuvar teknikleri yapılabilecek. İçerisinde uzman hekimlerimiz çalışacak. Suriye'de sağlık sistemi maalesef çökmüş. 90'ı aşkın devlet hastanesinin 80'inden fazlası işlevsiz durumda ve çalışmıyor. Savaştan önce 31 bin olan hekim sayısı şu an 5 binlere düşmüş. Ülkede ilaç sıkıntısı var, hastanelerin enerji sıkıntısı var, sağlık hizmetleri üretilemiyor. İç savaş ve saldırılar nedeniyle rehabilitasyon ihtiyacı olan çok sayıda hasta var. Özellikle çocuk, yaşlı ve engelliler bakımsız durumdalar. Sağlık Bakanlığı ve Kızılay işbirliğiyle Suriye'nin genelinde, yaklaşık 34 tane sağlık merkezi işletiyoruz. Altı hastane, 29 tıp merkezi hizmet veriyor. Burada yaklaşık 2 bin 252 sağlık personeli çalışıyor.”

Azez'den sonra ikinci durağımız İdlib kasabası oldu. Burada da Türk Kızılay'ın kurmuş olduğu 'sevgi butiklerini' de gezdik. Burada Suriyeli vatandaşlar hiçbir ücret ödemeden ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.

İŞİMİZ ALLAH'A KALMIŞTI

Tel Rıfat'tan gelen Abdul Ahmet muayene olduktan sonra, “İşimiz Allah'a kalmıştı. Kendimiz bir şeyler yapıyorduk. Ne işe yaradığını bilmeden bulduğumuz ilaçları iyi gelir diye içiyorduk. Şimdi ne yaptığımızı bileceğiz. Savaş şartlarına göre şanslıyız” dedi.