Kış aylarının gelmesi ile birlikte yaşanan soğuk algınlığı vakaları bağışıklık sisteminin gardını düşürebilecek türden birçok enfeksiyona yol açabiliyor. 

Grip ve zatürre gibi hastalıklardan kaçınmamızın ne denli önemli olduğu ortaya çıkıyor. Haliyle soğuğa karşı daha kalın ve soğukla aranıza bir kalkan olabilecek kıyafetleri tercih etmek lehinize olacaktır. Bunun için birden çok katlı kıyafetleri tercih edebilirsiniz.

"ODANIZI SIK SIK HAVALANDIRIN"

Pencerelerimizi açarak odalarımızı havalandırmayı çoğunlukla es geçiyoruz. Bu durum içeride bulunan hava kalitesini olumsuz etkilerken aynı zamanda virüslerin odanızda hapsolmasına neden olabiliyor. Son zamanlarda özellikle koronavirüs hastalarının daha çok aynı ortamda yaşayan veya çalışanların arasından çıkması da bu durunun önemini göstermektedir. Çalıştığınız ofiste ya da evinizde en az saatte bir kez odadaki hava sirkülasyonunu sağlamak, virüse yakalanma riskinizi azaltacaktır.

"FİZİKSEL AKTİVİTE DE BAĞIŞIKLIĞI KORUYOR"

Kış aylarının gelmesi ile birlikte televizyon karşısında geçirilen süre de arttı. Battaniyemize sarılıp film izlemeyi hepimiz çok severiz. Fakat kışın fiziksel aktivitenin azalması, bağışıklık sistemini doğrudan, olumsuz etkileyen bir faktör. Bu nedenle açık havada yapılamıyorsa bile ev içerisinde basit egzersiz hareketleri ile fiziksel aktivite arttırılmalı ve bağışıklık sistemi güçlendirilmelidir.

"BOL BOL SIVI VE C VİTAMİNİ"

Abur cubur olarak tabir edilen sağlıksız gıdaların tüketilmesi hem gereksiz kilo alımına hem de bağışıklığın zayıflamasına neden olur. Bu aşamada hayvansal gıdaların tercih edilmemesi, kalorisi az fakat ihtiva ettiği protein ve vitamin açısından zengin ürünlerin vücuda alınması önerilmektedir. Bol bol sıvı alın ve bol C vitamini almaya çalışın. Bu, kış aylarında enfeksiyonlarla mücadelede yardımcınız olacaktır.

"SOSYAL İZOLASYONU ARTTIRIN, MASKENİZİ ÇIKARMAYIN"

Koronavirüsle yaşamaya alışmamızla birlikte artık insanlar koronavirüse karşı tedbirleri gevşetti. Fakat unutulmamalı ki koronavirüs hala dünya üzerinde henüz bir ilacı olmayan ve daha yeni yeni tanımaya başladığımız bir virüs türü. Bu sebeple sosyal faaliyetlere ara verilmeli ve maskeler kesinlikle çıkarılmamalıdır. Maskelerin çıkarılmaması diğer tüm önlemlerden çok daha büyük önem taşımaktadır. Maske ile aynı zamanda alacağınız virüs miktarını da azaltmış olacaksınız. Bu da aslında virüsü alsanız bile hastalığı kolay atlatabilmeniz anlamına gelmektedir. Kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için bireysel tedbirlerinizi ihmal etmeyin.