Feriköy Antika Pazarı, eskiye değer veren antika eşya meraklılarını adeta zaman tünelinde yolculuğa çıkarıyor.

Feriköy Antika Pazarı'nda hayat, cumartesiyi pazara bağlayan gece başlıyor. Gecenin ilk saatlerinde antika satıcıları tezgahlarını büyük bir titizlikle hazırlıyor. Pazardaki alışveriş hareketi ilk önce satıcılar arasında gerçekleşiyor. Bazı antika tutkunları ise tezgahlarda yer alan ürünleri bir an önce görebilmek amacıyla 03.00'te pazara adım atıyor.



Günün ilk ışıklarıyla birlikte pazardaki hareketlilik yavaş yavaş artıyor. Antika tutkunları, bir gramofondan yükselen sesle eski kokan tezgahlar arasında adeta nostaljik bir yolculuğa çıkıyor. Kimi zaman Zeki Müren, kimi zaman ABBA kimi zaman da hiç duyulmamış bir şarkı eşliğinde dolaşırken kulakların da pası siliniyor.

Ziyaretçiler duygu dolu, kendine has bir havası olan antika pazarında çok uygun fiyatlara koleksiyonlarındaki eksikleri tamamlama imkanı buluyor ya da bu işe yeni merak saranlar, hangi objelerin koleksiyonunu yapabilecekleri konusunda fikir ediniyor.

Eski taş plaklar, pikaplar, antika saatler... Fil dişinden, kehribara, kukadan oltuya tespihler... Vintage, retro gözlükler, çantalar... Fincan takımları, dalış tüpleri, anahtarlar, oyuncaklar, dikiş makineleri, kitaplar, fotoğraf makineleri, bakır ev eşyaları... Anadolu'da bazı evlerin ve ahırların duvarlarına nazardan korunması için asılan öküz başları... Hatta 15 Temmuz'da kullanılan bir uçaksavarın mermileri... Feriköy Antika Pazarı, bu geniş yelpazedeki obje çeşitliliği nedeniyle koleksiyonerlerden her pazar günü büyük ilgi görüyor.

Pazarda ağırlıklı olarak antika kalem, plak, nostaljik fotoğraf makinesi ve saat satışı yapan Serhat Olmuş, 10 yılı aşkın süredir pazara geldiğini belirtti.



Olmuş, "Kendim koleksiyoner değilim ama bir şekilde bu işe başladım. Antika bir hastalıktır. Çünkü antika bazıları için çöp, bazıları için altındır. Birileri kalem, birileri madalyon, birileri fotoğraf makinesi topluyor. Onlar zamanla topluyor ama vefat ettiklerinde eşleri, çocukları bize satıyor. Antika piyasası böyle dönüyor bir şekilde." dedi.

Serhat Olmuş, pandeminin de antika pazarındaki satışları yüzde 50 etkilediğini dile getirdi.

Pazarda en çok obje tarzı şeylerin ilgi gördüğünü ifade eden Olmuş, satışlarda pazarlık payının da bulunduğunu kaydetti.

Feriköy Antika Pazarı'nın en genç esnaflarından Rabia Özdemir, eski eşyaların her zaman bir yaşanmışlığı, bir hikayesinin olduğunu, kendisinin de bu işe babasıyla birlikte başladığını dile getirdi.

Antikacılığın güzel ve gençlerin de yapabileceği bir aktivite olduğunu belirten Özdemir, "Gençler günümüzde boş vakit geçiriyorlar. Eskiyi yad etmek her zaman güzeldir. Feriköy Antika Pazarı'nın her yaştan ilgilisi var 7'den 70'e dediğimiz tarzda. Pazardan insanlar en çok ev eşyası ve antika eşya alıyorlar. Retro ve vintage tarzda eşyalar da mevcut." dedi.



Kendi tezgahında da antikaya dair birçok şeyin bulunduğunu anlatan Özdemir, faklı antika pazarlarını da dolaştığını ama genelde Feriköy Antika Pazarı'nda tezgah açtığını, ayrıca sosyal medya üzerinden yaptıkları canlı yayınla açık arttırma düzenlediğini söyledi.

12 yıldır antika satışıyla uğraşan Muzaffer Kılıç, genellikle tasarım yüzük, saat, el işi tespih sattığını belirtti.

Antika tutkunlarının, pazara geldiklerinde en az 4-5 saatlerini burada harcadıklarını, kimi zaman bir tezgahı incelemenin bir saat sürdüğünü anlatan Kılıç, "Aradığınız her şeyi bulabiliyorsunuz bu pazarda. Güne, geceden başlanıyor. Gece yarısından önce gelenler var. Özellikle Anadolu'dan gelenler içinde malını geceden satıp gidenler oluyor. Bazı müdavimler gece saatlerinde geliyor. Pazar akşamı saat 20.00'ye kadar burada hareketlilik oluyor. En hareketli saat ise pazar günü 17.00'den sonra." dedi.

10 yılı aşkın süredir antika pazarında tükenmeye yüz tutmuş saatlerin hem tamirini hem de satışını yapan Mehmet Akyüz, "Benim sattığım saatlerin bir eşi daha yok. Olsa da bu kadar temiz olmaz. Temizliğine göre fiyatları değişir. Alırken de pahalı alıyoruz, satarken de pahalı satıyoruz. Benim kendi koleksiyonum var, oradaki parçaları burada satıyorum. En az 50-60 parça saatim var. Bu saatlerin bakımı da zordur anca eksi ustalar yapar." diye konuştu.

Vedat İspir de antika pazarında 20 yıldır plak satışı yapıyor. Genellikle yabancı ağırlıklı yurt dışından gelen plakları satan İspir, "Yeni neslin de eski neslin de plaklara ilgisi oldukça fazla. İşlerimiz şu anda çok iyi. Plak koleksiyonu yapmak biraz maliyetli. Özellikle yerli plaklar biraz daha maliyetli oluyor. Yerli plaklara bizim insanımız daha çok talep gösteriyor. Yabancıya çok fazla değer vermiyorlar, özümüze daha fazla değer veriyorlar. " dedi.



İspir, bazı plakların fiyatlarının 15-18 bin lira olduğunu, fiyatların genel olarak sanatçı ve plağın kondisyonuna göre değişkenlik gösterdiğini söyledi.

Cem Karaca, Erkin Koray, Tanju Okan, Sezen Aksu, Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar'ın plaklarına ilginin fazla olduğunu belirten İspir, bunların da fiyatlarının 100 ile 200 lira arasında değiştiğini anlattı.

Pandemi dolayısıyla bir süre pazarı açamadıklarını, dolayısıyla müşteri kaybı yaşadıklarını aktaran İspir, koronavirüs dolayısıyla pazara gelmeyen müşterilerin olduğunu belirtti.

Esas mesleği mobilyacılık olan Hüseyin Sevinç, antikacılığa ise dededen kalma bir meslek olduğu için devam ediyor.

Yaklaşık 58 senedir antikacılıkla ilgilendiğini anlatan Sevinç, "Anadolu'yu 7 sefer gezdik. Anadolu'da mekanik parçalar aradım. Toprak altı ile ilgilenmem. Yasal olmayanın arkasında yokum. Anadolu'dan eski halı, kilim, bakır satın aldım." dedi.



Öküz başlarının hikayesini anlatan Sevinç, "Ben Gömeç'te oturuyorum. Bergama'da yaylaları, şelaleleri gezerim. Gezdiğim yerlerde, derelerde, tepelerde bunlara rastlıyorum. Hayvan parçalamış oluyor. Toplayıp temizliyorum, tasarım yapıp satıyorum. Anadolu'da çiftlik kapılarının üzerine koyuyorlar. Tanesini 650 TL'den satıyorum." diye konuştu.

Feriköy Antika Pazarı'nın müdavimlerinden emekli memur Mehmet Yılmaz, antika pazarında sevdiği şeyleri bulabildiğini belirterek, "Antika bizde bir hastalık. Evde antika radyo, antika dikiş makinesi koleksiyonu yapıyorum. 30 yıldır koleksiyon yapıyorum. Pazarda aradığımızı bazen buluyoruz, bazen bulamıyoruz. Bazen de Dolapdere'deki antika pazarına gidiyorum. Bu pazara her hafta geliyorum ve iple çekiyorum. Pazarlık yapmadan bir şey alamıyorsun. Pazarda fiyatlar malına göre değişiyor. Satıcı diyor ki 150 TL, ben 100 TL diyorum alıyorum." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA