Kuzey Ormanları’nın bir kolu İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde bulunuyor. Hacı Bektaş-ı Veli Kent Ormanı ve Mimar Sinan Kent Ormanı adında iki ayrı mesire alanından oluşan ormanlık alan yaklaşık bin 600 dönüm. Alibey Barajı’nın kıyısındaki ormanlık alanda mesire alanları, seyir terasları, amfi tiyatrolar, futbol, basketbol, voleybol ve tenis sahaları, izcilik kampı ve hobi bahçeleri bulunuyor. İki hafta önceye kadar ormanlık alana her saatte giriş mümkündü. İki hafta önce belediyenin aldığı kararla saat 22.00’den sonra araçla giriş yasaklandı. Akşam saatlerinde emniyetin ‘akrep’ adı verilen zırhlı aracı ormanın girişine geliyor ve araçların içeri girmesini engelliyor.

GazeteDuvar'dan Canan Coşkun'un ilgili haberi şöyle aktardı:

Kararın ayrıntılarını öğrenmek için Sultangazi Belediyesi’ni aradığımda ilk olarak Yazı İşleri Müdürlüğü’ne yönlendirildim. Telefondaki yetkili, kararın önce temizlik sorunu nedeniyle alındığını söyledi. Sonra da çevrede yaşayan insanların alkol içenlerden ve araçlardan gelen yüksek müzik sesi nedeniyle şikâyetçi olduğunu, bunların kararın gerekçesi olduğunu söyledi. Karar metnini okumak istediğimi söyleyince beni Yazı İşleri Müdürü Mehmet Doğramacı’ya yönlendirdi.

Mehmet Doğramacı’ya kararın ayrıntılarına ilişkin sorular yönelttiğimde konunun CHP’li belediye meclis üyeleri tarafından gündeme getirildiğini söyledi. Sonra da kararın doğrudan başkanlık yetkisinde alındığını aktardı ve İşletmeler ve İştiraklar müdüründen de bilgi alabileceğimi belirtti.

‘EMNİYET TALEP ETTİ’

İşletmeler ve İştirakler Müdürü Osman Özbostan’a telefonla ulaşıp kararın gerekçelerini sordum. Özbostan, idari bir karar olduğunu söyledi ve Emniyet’in talebi üzerine alındığını belirtti. Bunun uzun zamandır almayı düşündükleri bir ‘ilke karar’ olduğunu söyleyen Özbostan, Cahit Altunay’ın başkan olduğu dönemde hayata geçiremediklerini söyledi. “Piknik gündüz ortamında yapılan bir faaliyet. Gece orada güvenliği sağlayamayız. Bu rutin bir uygulamadır. Gece piknik yapılması gibi bir uygulamamız yoktur” diyen Özbostan, Emniyet’in hangi sebeplerle bu kararın alınmasını talep ettiğine ilişkin soruyu yanıtlamaktan kaçındı.

CHP’Lİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ: ‘BEN YAPTIM OLDU’ ANLAYIŞI DOĞRU DEĞİL

CHP’li Belediye Meclis Üyesi Erol Odabaş, Gazete Duvar’a yasaklama kararına 2 Eylül’de itiraz ettiklerini söyledi ve şu açıklamayı yaptı:

Kararın uygulanmaya başlığı günden itibaren onlarca telefon aldık. İnsanlar, İstanbul gibi bir yerde bir kent ormanına girişinin yasak olması anlayamadıklarını, mesire alanında otururken oradan çıkarılmaktan dolayı utandıklarını, görevlilerle tartıştıklarını söylemişlerdir. Bugüne kadar herhangi bir yasak söz konusu olmamıştı. Şimdiki yönetim temizlik kılıfına sokarak böyle bir düzenlemeye gittiğini söylemektedir. Ancak halk ve esnaf bunu istememektedir. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışı doğru değildir. Bu tavrınızdan ve uygulamanızdan vazgeçin. Ortak akılla bu sorun çözülsün. Temizlik sorunu varsa ya personel arttırılsın ya da vardiya sayısı arttırılsın. Bugüne kadar burası böyle bir yasakla karşılaşmadı.

ESNAF KARARDAN MEMNUN DEĞİL

Daha sonra orman yolu üzerindeki esnaf ve çevrede yaşayan halk ile konuştum. Orman yolu üzerinde yaklaşık 15 tekel bayii, süpermarket ve market sahibi ile görüştüm. Hemen hemen hepsi çeyrek yüzyılı aşkın süredir o caddede esnaf, aynı zamanda çevrede ikamet ediyor. Karardan memnun olan tek bir esnaf yok. Ortak sorun, saat 22.00’de başlayan alkollü içki satış yasağı nedeniyle azalan satışın bu kararla daha da azalması. “O saatten sonra çekirdek çitliyoruz ama sesimizi çıkarsak da gücümüz yetmiyor” diyorlar. Mesire alanının gece boyu açık kalmasından yana da değiller. “Kapansın ama bu kadar erken saatte değil. Mesela 00.00’da kapanabilir” diyorlar.

Esnaf, bazı günlerde ormana gelen kişilerin taşkınlık çıkardığını söylüyor ama önemli bir şey daha ekliyor: Polis gelse de hiçbir şey yapmıyor. Bazen araçlarından bile inmiyorlar. Sadece siyasi olaylara bakıyorlar. Asayişi sağlamıyorlar.

Gazi Mahallesi’nin en işlek ana caddesi olan İsmet Paşa Caddesi ile ormanlık alana giden 1426 Sokak’ın kesişim noktasında mahallenin karakolu bulunuyor. Buna ek olarak Mimar Sinan Kent Ormanı’nın çok yakınına bir karakol daha inşa edildi. Tüm bu Emniyet birimlerine ek olarak, İstanbul’daki iki kalekoldan biri Gazi Mahallesi’nde bulunuyor.

ÇEVREDE YAŞAYAN HALK ASAYİŞİN SAĞLANAMADIĞINI SÖYLÜYOR

Ormana giden yol boyunca sağlı sollu gecekondular yer alıyor. Kapılarının önündeki insanlara kararı sorduğumda hoşnut olmayanların sayısı ağır basıyor. Kararı yerinde bulanlar, kuru sıkı tabancalarla havaya ateş edenlerden bahsediyor ve konu dönüp dolaşıp polisin sorumluluğuna geliyor. Karardan hoşnut olmayanlar ise geçen yıllarda daha çok olay yaşandığını, o zamanlarda dahi ormana girişin sınırlandırılmadığını hatırlatıyor. Kavun ve karpuz satan ve çevrede yaşadığını söyleyen bir esnaf, başlarından geçen bir olayı anlatırken şunu söylüyor:

“Beş yıl önce bir arkadaşımızı askere gönderirken aracımız tarandı. Polisi çağırmak için telefon ettik. ‘Bize pusu mu kurdunuz’ yanıtını aldık.”

‘BU BİR DAYATMA’

Esnaf ve çevre halkı ile konuştuktan sonra ormanlık alana giriyorum. Kapıda bir pankart asılı. Ormana girişin saat 8.00 ile 22.00 arasında olduğu yazıyor. Aynı pankarttan ormanın içine de asılmış. İçeride yürüyüş yapanlar, piknik yapanlar, bisiklet sürenler, koşanlar, amfi tiyatronun basamaklarına oturup yeşilliği ve barajı izleyenler göze çarpıyor.

Yürüyüş yapan bir kadını durdurup kararı soruyorum. Ormana sık sık geldiğini söylüyor. Güvenlik görevlilerinin artırılması ve devriye gezmeleri ile güvenlik sorununun aşılabileceğini söylüyor ve “Bunlar yapılmadan verilen bu karar bir dayatma” diyor.

Yasağı normal bulanlar kadar karşı çıkanlar da var
Ormanda biraz daha ilerliyorum ve amfi tiyatronun merdivenlerinde tek başına oturan birine kararla ilgili ne düşündüğünü soruyorum. “İnsanlar buraya eğlenmeye geliyor. Güvenlik önlemlerini artırmaları yeterli. Mesela güvenlik kamerası taksınlar içeri. Bir saatte kapatsınlar yine ama 22.00 çok erken” diyor.

‘YETMEZ AMA EVET’

Amfi tiyatronun sahne kısmında biri baraja bakan balkonun trabzanların üstüne oturmuş, ayaklarını aşağı sallandırarak manzarayı izliyor. Arkasındaki ses sisteminde Müslüm Gürses’in şarkısı çalıyor. Yanına gidip kararla ilgili ne düşündüğünü soruyorum. “Saat 22.00’den sonra ormanda tekinsiz olaylar yaşandığını” söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“2-3 sene önce Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne şikâyette bulundum burasıyla ilgili. Buradaki halkın eğitilmesi gerekiyor. Eğitilmezlerse bir müddet kapalı kalsın. Gerekirse de toptan kapatılsın. Hatta kolluk kuvvetleri de gelsin. Kararla ilgili ‘Yetmez ama evet’ diyorum.”