Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

“Gözyaşları yanaklarından akan bir nehirdi.’’, “Keşke diyecek kadar çok mu hata yaptık?”, ‘’Saçları güneş ışıkları gibi omuzlarına düşüyordu…”, ‘’Olmaz demezsen, yorgunluğun bitmez senin!”

Nedir bunlar diye sorarsanız metafor derim! Günlük yaşantımızda, sohbetlerimizde, edebiyatta ne de çok kullanırız bu benzetmeleri değil mi? Yukarıda verdiğim birkaç örnekte olduğu gibi… Sanırım duymuşsunuzdur ‘metafor’ kelimesini. Tarih öncesinden beri tüm yazar, düşünür ve filozoflar çok kullanır metaforları.

Metafor, birbirine benzemeyen ancak ortak bir yanı olan iki şey arasında karşılaştırma yapmak için kullanılan bir mecazdır. Örneğin; yazar, belirli bir noktaya değinmek için kullanır metaforu. Masallarda, fıkralarda, öykülerde de kullanılmıştır. Parayı veren düdüğü çalar, ye kürküm ye, ayağını yorganına göre uzat gibi… Metafor çok anlamlıdır, kelimenin tam anlamıyla alınması amaçlanmamıştır. Bazen bir metaforun anlamını bulmak için biraz çalışmanız da gerekebilir.

Toplu olarak, metaforlar yalnızca insanların hayatlarını tanımlamalarına ve anlamlandırmalarına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda bir teşvik, motivasyon veya şükran kaynağı olarak hizmet edebilir. Günlük yaşamınızda size ilham verecek, ya da bir çıkmazdan kurtulmanıza yardımcı olmak için kullanılabilecek yaygın metaforlar da vardır.

Çocukluktan itibaren dünyayı anlamaya ve düzenlemeye başlarız. Beyni bir dosya dolabı olarak düşünürsek, çocukluk dönemlerinden kalan dosyaları açıp, etiketlediğimiz zamanlar olarak düşünebiliriz. Çoğu zaman hayatımızın geri kalanını bu eski dosyalara yeni malzemeler ve bilgiler koyarak geçiriyoruz. Çocukluk dönemimiz sağlıklıysa, o zaman iyi bir dosyalama sistemimiz olabilir.

Metaforlar yalnızca bir deneyimi tanımlamamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda hayatımızı birçok yönden iyileştirmek için de kullanılır. Örneğin bazı insanlar hayatı savaş olarak görür. Her karşılaşma bir mücadeledir ve kazanamazlarsa kaybetmiş gibi hissederler. Halbuki hayat sadece kazanmak veya kaybetmek üzerine kurulu değildir, görmek de gerekebilir bunu. Bazıları hayatı bir macera gibi görür. Yeni bir gün, keşfedilecek yeni fırsatlar getirir ve bugün kötü giderse her zaman iyi yarınlar vardır.

Metaforlar olumlu veya olumsuz olabilir ve her metafor her bireyde yankı uyandırmaz. Bir bahçeyi yaşamınız için bir metafor olarak görüyorsanız, aile ve arkadaşlarla olan ilişkilerin çiçekler ve sebzeler gibi geliştirilebileceğini görebilirsiniz. Çiçekler gibi ilişkiler de düzenli sulamaya ihtiyaç uyar. Güneş ışığına ihtiyaçları vardır. Bazen budanmaları gerekir. Bazen bahçeyi temizlemeniz gerekir olumsuz arkadaşlar gibi.

Özellikle ilişkiler her zaman rekabet içinde değildir. Bazen sevmek, haklı olmaktan ya da kazanmaktan daha iyidir.

Yolculuk, bize varış yerinin tek hedefimiz olmadığını hatırlattığından yaşam için ortak bir metafordur. Her yolculukta yolların düz olduğu gibi virajlı olduğu zamanlar da vardır. Yol boyunca inişler çıkışlar ve çukurlar vardır. Seçtiğiniz rotaya göre sürprizler ve eğlenceli keşifler de olabilir. Bir macera yaşam için güzel anı olabilir.

Pazarlamada da çok kullanılır metaforlar. “Satan Reklam Yaratmak” adlı kitabın da yazan ünlü reklam yazarı Amerikalı Luke Sullivan “Metafor reklam için icat edilmiş olmalı!” sözünü kendisine slogan olarak belirlemiştir.

Yukarıda verilen örnekler insanların hayatlarını gösteren yaşam metaforlarından sadece bir kaçıdır. Hangi metaforlar hayatınıza uyuyor? Metaforlarınızı değiştirmek mümkündür ancak biraz çaba gerekebilir. Periyodik olarak yaşam metaforlarınızı yeniden düşünün, size huzur ve mutluluk veren, hedeflere ulaşmanıza yardımcı olan ve çevrenizdeki güzellikleri görmenizi sağlayan olumlu metaforlar mı? Yoksa hayatınızı sınırlayan olumsuz metaforlar mı?

Küçük torunum Timur bir kano kampına katıldı. Konu ile ilgili olarak Amerikalı kadim dostumuz sevgili Barbara’dan bana bir mail geldi. İşte yazdığı;



Barbara Bellino

A metaphor (Metafor)

Metaforun ne olduğunu hatırlıyor musun? Bir şeyi seçtiğinde ama onun başka bir şey olmasını istediğinde... Bir örnek bence bu kano.

Kanoyla kürek çekmek, büyümek için bir metafordur. Neden? Çünkü insanlar tecrübeleri ile nasıl yapılacağını gösterebilirler. Ebeveynleriniz size küçük bir çocukken öğretirler. Kano ile ne kadar çok çaba harcarsanız o kadar iyi olursunuz.

İlk başta kolay değil ama ısrarcı olmalısınız. Kanoya binmek sizi yeni ve eğlenceli yerlere götürebilir. Ancak iyi seçimler yapmalısınız hepsi eğlence ve oyun değildir, dikkatli olmalısınız. Akıllı olun, iyi seçimler yapın ve doğru kararlar alın.

Hayatın içerisinde bazı zamanlar düşüşler de olabilir, en önemli şey düşmek değildir, ayağa kalkmaktır. (Everyone in life “tips over “. It happens - what matters most is not the falling but it’s the getting up those matters.)

Yeniden başlamak için zihnen ve bedenen güçlü olmalısınız. Ve genelde çoğunlukla ebeveynleriniz büyümenize yardımcı olduktan sonra. Kolej veya lise eğitiminizi bitirirsiniz ve seçim yapmak için gerekli araçlara sahip olduğunuza karar vermeye hazırsınızdır. Ne kadar çok araç o kadar çok seçenek!

En sonunda, her şeyden önce yukarıda belirtilmiş olan her şeyi hatırla. Senin kanonun küreklerini ne zaman çekeceğini senden başka kimse bilemez.

Poppi and I love you forever...



Kürekler hazır, kanolara binelim!  (Torunum Timur, çadır arkadaşları ile) - Temmuz 2021

Kano, kürekle yol alan, her iki başı sivri uçlu olan düz ve hafif bir tür tekne olup tarihi milattan önceye dayanmaktadır. Sakin sularda ulaşımı sağlayan Kano, hafif ve portatif bir teknedir. Kano, Fransızcadan dilimize geçmiştir ve en eski kano MÖ 8200-7600 yılları arasında bulunmuştur. 1860’larda İskoç bir avukat, sporcu ve gezgin olan John MacGregor rekreasyon ve spor olarak kanonun gelişiminde önemli katkılar sağlamıştır.

Kürek sporu olan kano, 90'lı yıllardan bu yana ülkemizde de rağbet gören ancak henüz gelişmekte olan bir aktivitedir.  Sporcu, açık veya kapalı güverteli kanoya diz çökmek ya da oturmak suretiyle tek kanatlı kürek kullanarak kanoyu hareket ettirir.

 

Jackson Johnston kano sporunda kürek çekerken.

Fotoğraf: Alison Bellino J.

Herkes kano sporu yapabilir mi? 

Kano her yaşta yapılabilir. Çocukların 10 -12 yaşlarında başlaması öngörülmektedir. Eğlenceli bir spor dalı, tabii kollar kuvvetlenecek ve yüzme bilinecek. Başta eğitim alınması şart, alışmak gerek. Linkteki 3 dakikalık videoyu izlerseniz bilgilere ulaşabilirsiniz

Avrupa ve Kuzey Amerika’da pek çok kano kulübü vardır. Bazen akarsularda, sörfte, heyecan verici bölgelerde de kullanılmaktadır.

Ülkemizde Kano Federasyonu bulunmaktadır. Türkiye Kano Federasyonu (turkaf.org.tr)

Yaratıcılığınızı ve problem çözme yeteneğinizi geliştiren, soyut kavramları somutlaştıran, kavramların akılda kalmasını sağlayan metaforları bol bol kullanabilmeniz dileğiyle.

Metaphors That Can Fit Your Life or Journey (verywellmind.com)



23 Temmuz 2021

Heybeliada