Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

26 Ocak tarihinde Avcılar'daki Firuzköy Mahallesi, Balcıbük Caddesi'nde Aziz A. isimli kişi, Rottweiler cinsi dişi köpeği öldüresiye döverek daha sonra çöpe atmıştı. Köpek, ihbar üzerine Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından çöplükte, kanlar içinde inlerken bulundu. Polis ekipleri, sahipsiz hayvana eziyet ettiği belirlenen Aziz A.'yı yakalayarak, Firuzköy Şehit Ilgaz Aykutlu Polis Merkezi'ne götürmüştü. İfadesinde 10 tavuğunu öldürmesine çok sinirlendiğini ve kızgınlıkla köpeği dövdüğünü söyleyen Aziz A.'ya bin 100 lira para cezası uygulandı ve ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Talihsiz köpeğe ise önce İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'nde ilk müdahale yapıldı. Bir gözü çıkmak üzere olan köpeğin gözü, burada dikildi ve tedavisine devam edilmek üzere İBB Kemerburgaz Sahipsiz Hayvan Geçici Bakım Evi'ne götürüldü. Uzun ve zorlu bir tedavi süreci geçiren köpek, burada 2 operasyon daha geçirdi. Sağlığına kavuşan ancak görme yetisini neredeyse tamamen kaybeden köpeği, kimliğini gizli tutmak isteyen bir hayvansever sahiplendi.

“BESLENEMİYORDU, HİÇBİR ŞEY YİYİP İÇEMİYORDU"

Köpeğin tedavisi ile ilgilenen Doktor Gamze Karabağlı, “Şiddetli bir kafa travması geçirmiş hastamız. Kafasına defalarca darbe almış ve bunun sonucu olarak da çene kemiklerinde, dişlerinde, damağında, fistül dediğimiz yanak derisi ile beraber bağlantısı olan çok derin yaralara sahip bir halde getirilmişti. İlk müdahalesi üniversite acil kliniğinde yapılmış ve daha sonra ALO 153 ihbar hattına ulaşılarak bizimle bağlantı kurulmuş. Sonrasındaysa biz, tedaviyi devraldık. Bu tedavi süreci, depresif halde olduğu için bizim için de oldukça sıkıntılıydı. Beslenemiyordu, hiçbir şey yiyip içemiyordu. Anestezi almadan önce 3 günlük bir medikal tedavi süreci geçirdi. Sonrasında çene ve yanaktaki yaralarıyla ilgili operatif müdahale geçirdi. Besleme tüpü ile beraber yaklaşık 1 hafta kadar özel sıvılarla besledik. Sonrasında tüp çıkarıldı ve kendi kendine yiyip içebilmeye başladı" diye konuştu.

“HER İKİ GÖZDE DE GÖRÜŞ KAYBI VAR, TEKRAR SOKAĞA DÖNMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ"

Köpeğin kafesteki tedavisinin yaklaşık 40 gün sürdüğünü anlatan Karabağlı, şöyle devam etti: “O travmaların üzücü bir etkisi var ki, her iki gözde de bir görüş kaybımız söz konusu. Bu, çok da geriye dönük iyileşme ümidi olan bir kayıp değil. O nedenle de tekrar sokağa dönmesi mümkün değil. Böyle bir travmayı hiçbir kedi ya da köpek, sokaktaki hiçbir canlı yaşamasın. Her hastamız bu kadar şanslı olmayabiliyor. Beyin kanaması geçirebilirdi. Yine şiddetli beyin hasarı şekillenebilirdi. Elbette ki görüş kaybı yaşaması, biz hekimler için, insanlar için, kendisi için çok üzücü bir tablo ama genel durumunun iyi olması ve hayatına güzel bir şekilde devam edebilecek olması da bizi mutlu ediyor"

“İLK GELDİĞİNDE ÇOK KORKAKTI, ARTIK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYOR"

Köpeğin tedavi için ilk geldiğinde yaşadığı travma nedeniyle çok korkak olduğunu ancak geçirdiği zor günlerin geride kaldığını vurgulayan Karabağlı şöyle devam etti: “Açıkçası bize karşı çok tepkili değildi. Çok korkaktı. Bizler tabii ona yardımcı olmaya çalışırken çok dikkatli olduk, onu ürkütememeye çalıştık. Fakat ısırmaya kalksa ısıramıyor, çünkü ağız bölgesinden çok ciddi yara ve kırıkları vardı, görmüyordu ve gözlerinin biri dikişliydi. İnanılmaz zor günlerdi onun için ama hepsi geride kaldı çok şükür ki. Şimdi dışarıda, tasma ile birlikte birinin eşliğinde dolaşabiliyor. Bize alıştı, bu bir gerçek ama onun dışında kendine güveni var. Artık özgürlüğünü istiyor diyebilirim. Neticede bizde iyileşme sürecini kafeste, dar bir alanda geçiriyor. Onun şimdi, sahiplenildiğinde serbestçe dolaşabileceği, onunla temas kurabilecek insanlarla birlikte olabileceği güzel bir ortamı olacak. Ben de bir hekim olarak, sonucunu görmüş olduğum bir hastada mutlu oluyorum"

“BU ŞEKİLDE SAHİPLENEN HAYVANSEVERİ KUTLUYOTUM"

Gözleri görmeyen bu köpek gibi, bakıma muhtaç olan pek çok hayvanın sahiplenebileceğini dile getiren Karabağlı, “Elbette barınaklar sahiplenilmeyi bekleyen sokak hayvanları ile dolu. İBB barınaklarımız da öyle, bu bir Rottweiler ama bunun gibi saf ırklarla dolu barınaklar var. O nedenle insanlar para verip almayı, kusursuz olmasını, yavru olmasını istiyorlar. Aradıkları bazı özellikler var ama böyle bir cana arkadaşlık etmek ve fayda sağlamak bence çok daha kıymetli. Onun için ben bu şekilde sahiplenen kişiyi kutluyorum. Hekim olarak bu kadar emek vermişken iyi sonuçlanacağı için mutlu oluyoruz" dedi.