ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Feride Acar, Koç Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi'nde düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddet: Önlenebilir Ölümler ve GREVIO Raporu' etkinliği öncesi şunları söyledi: “Rapor Türkiye'nin gayretlerini kabul ediyor. 6284 sayılı yasanın kabulü bunun göstergesi. Kadına yönelik şiddetle mücadele için çeşitli ulusal eylem planları da yapıldı. Ancak uygulamada eksikliklere dikkat çekiliyor. Kökleri derine giden, kadın-erkek eşitliğini yadsıyan 'normalleşmiş' kalıplar var. Geleneksel ayrımcı kalıp yargılarla daha etkin mücadele yapılması isteniyor.”

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurguluyor. Prof. Acar da biyolojik cinsiyetle, toplumsal cinsiyetin farkının iyi anlaşılamadığına dikkat çekiyor: “Biyolojik cinsiyet farklılıkları tabii ki var ama toplumun kadınlığa ve erkekliğe yüklediği değerler yıllar içerisinde değişebiliyor. Eşitsizlik, kadınlara yönelik ayrımcılığı getiriyor. Kadınlar belli rollere hapsediliyor, o roller ayrımcılık ve şiddeti doğuruyor. Kültürel ve zihinsel yapılar değişmeli. Bunlar bir günde olmuyor. En güçlü aileler, içinde şiddet içermeyen ailelerdir.”