Erozan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin dış politika uygulamalarının pek çoğunun, dış politika mantığıyla izah edilemeyeceğini öne sürdü.

Sıcak gündem konusu olan Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin çıkarlarının korunması için İYİ Parti olarak iktidara destek verdiklerini, Libya ile imzalanan deniz yetki alanı mutabakat muhtırasına da TBMM'de "evet" oyu kullandıklarını anımsatan Erozan, şöyle konuştu:



"Mavi Vatan kavramı çerçevesinde Türkiye'nin haklarının haritaya yansıması gerekliliğine inandık, bu mantıkla hareket ettik. Ancak o günden bugüne yürütülen politikalarda hiç alışık olmadığımız davranışlarla karşılaştık. Oruç Reis adlı sismik araştırma gemisinin görev alanını tanımlayan bölgeyi Navtex ilan etti. Yunanistan bu durumu kendisi açısından kabul edilemez gördü ve AB'yi devreye soktu. AB'nin devreye girmesiyle Türkiye bu Navtex'i askıya aldı. Navtex'i kaldıran Türkiye'ye karşı Yunanistan ve Mısır'dan münhasır ekonomik bölge anlaşması geldi. Türkiye anlaşma öncesindeki Navtex'i yeniden yürürlüğe koydu. Bu cehalet değilse ihanettir. Çünkü yaptıkları açıklamada Yunanistan ve Mısır arasındaki anlaşmayı tanımadıklarını belirtiyorlar ama Navtex'i yayınlarken sanki tanıyormuşçasına davranıyorlar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkes için kabul edilebilir, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım" dediğini belirten Erozan, bu söylemin, sil baştan anlamına geldiğini iddia etti.

Erozan, Erdoğan'ın teklifinin hayata geçirilebilmesi için Türkiye'nin, Suriye, İsrail, Mısır ile ilişkilerini normalize etmesi gerektiğini aksi halde o masaya nasıl oturulacağını merak ettiklerini belirtti. Erozan, Erdoğan'ın bugün söylediklerini, 2019'da TBMM'deki bir konuşmasında dile getirdiğini anlatarak, " İktidar hiçbir zaman muhalefete kulak vermediği için bugün maalesef biraz şaşkın halde sorunlara bakmaktadır. Ayrıca Erdoğan'ın barışçıl teklifi sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 'Türkiye kendisine karşı oluşturulan şer ittifaklarını yerle yeksan edecek kudret ve kararlılık ile imkan ve kabiliyetlere sahiptir' diyor. Bunu Savunma Bakanlığı yapsa anlarım. Dışişleri Bakanlığı yerle yeksan edecek bir politika belirlemişse bu bir anlamda dış politikanın iflasıdır." diye konuştu.

Kamil Erozan, Libya'nın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunulacağının açıklandığını vurgulayarak, "Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına kim katkıda bulunacak? Türkiye olarak tüm sorunlarımızı hallettik de sıra Libya'nın ekonomik kalkınmasına mı geldi?" sorularını yöneltti.