İstanbul, New York ve Urfa ekseninde çalışmalarını sürdüren sanatçı Sinem Dişli’nin “Oyuklar ve Höyükler: Göbeklitepe’ye Bir Bakış” isimli sergisi, önceki gün Ara Güler Müzesi ile Leica Galeri İstanbul’da ziyaretçilerine kapılarını açtı. Sergi açılışında sanatçı Sinem Dişli, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüsnü Akhan, Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç ve Leica Galeri İstanbul Direktörü Yasemin Elçi, basın mensuplarına sergi hakkında bilgi verdi. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüsnü Akhan yaptığı açılış konuşmasında “Doğuş Grubu’nun bünyesindeki iki sanat kurumuna yayılan sergide izleyciler, sanatçı Sinem Dişli tarafından üretilen sadece fotoğraf değil video, resim ve enstalasyon çalışmalarını görme fırsatı yakalayacaklar. Ara Güler Müzesi, bu sergiyle birlikte farklı bir sanatçıya kapılarını ilk kez açıyor. Ayrıca Ara Güler ustamızın Göbeklitepe fotoğraflarını da ilk kez izleyicilerin beğenisine sunuyor” dedi.



Ara Güler’in objektifinden Göbeklitepe’yi keşfeden ve ömrünün sonuna kadar oraya emek veren Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt alanda çalışırken.

İnsanın kendine biçtiği rol

16. İstanbul Bienali’ne paralel düzenlenen serginin ana odağını Şanlıurfa’da yer alan ve bilinen en eski yerleşim olan Göbeklitepe Arkeolojik Alanı oluşturuyor. Sinem Dişli, 2007’den beri yürüttüğü çalışmasında su ve taş üzerinden tarih okuması yaparken arkeoloji, jeoloji ve coğrafya gibi bilimlerden de yararlandığını söylüyor. Belgeselle kurguyu harmanlayarak, bölgenin mitolojisine uygun sembollerle yaşam ile tarih döngünüsü ve insanın kendine biçtiği rolleri sorguladığını belirtiyor. Ayrıca Ara Güler Müzesi tarafından hazırlanan ve sergiyle aynı adı taşıyan kitap da okuyularla buluşuyor. Kitapta Dr. Christopher Lightfoot, Prof. Dr. Wendy M.K. Shaw, Doç. Dr. Ahmet A. Ersoy ve İpek Ulusoy Akgül’ün Sinem Dişli’nin işleri üzerine metinleri yer alıyor.




Mitoloji, jeoloji ve arkeoloji

Leica Galeri İstanbul Direktörü Yasemin Elçi sergiye ilişkin olarak şu bilgileri verdi: “İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına vesile olan Göbeklitepe’yi mitolojik, jeolojik ve arkeolojik katmanlarıyla okuması ve her birinin tarih ve bölge insanı üzerindeki etkisini gözlemlemesi Leica Galeri İstanbul ve Ara Güler Müzesi’ni ilk kez yapılacak bir ortak sergi fikrinde buluşturdu. Taşla meselesi bitmeyen topraklarda, yer altı ve üstünü birleştiren bir fabrikanın yine taş binaları arasında, en uzak tarihe en yakından bakan bir sergi ve bir kitap, dünyanın bilinen ilk tapınağı olan Göbeklitepe’yi yaklaşık 12 bin yıl sonra bir çağdaş sanatçının yorumuyla buluşturuyor. Ayrıca Ara Güler’in Türkiye’de fotoğraf ve arkeoloji ilişkisinin konuşulmaya başlanmasına vesile olan Afrodisias’ı keşfi, bugüne kadar hiç görülmemiş Göbeklitepe fotoğrafları ise bu sergiye hem kültürel hem de tarihsel bir arka plan sundu.”




‘Tarihin yeniden yorumlanması’

Sanatçı Sinem Dişli ise sergisi hakkında “Bölgede bugün bulunan gündelik ritüellerin, insan - malzeme ilişkisinin mikrokozmosuna daha derinlemesine bakmanın ve onları kadim kökenlerine kadar izlemenin, tarihin yeniden yorumlanmasında ve çevremizle etkileşimimizde yeni yaklaşımlar sağlayacak verimli bir zemin oluşturabileceğini düşünüyorum” dedi.

Sinem Dişli’nin farklı medyumlar kullanarak evrensel dil olan sanat üzerinden ortak tarih anlatısı yaptığı sergisi Yapı Kredi bomontiada’da, 15 Ocak 2020’ye dek ziyaretçilerini ağırlayacak.