Esenyurt'a bağlı Güzelyurt mahallesi, Ertuğrulgazi ve Orhangazi caddelerinde meydana gelen çatlaklar paniğe neden olmuş ve çevredeki binalar boşaltılmıştı.

Daha sonra Sancaktepe ve Avcılar'da da benzer çatlakların meydana gelmesi 'İstanbul'da genel bir zemin harekete mi var?' sorusunu akıllara getirdi. Avcılar'daki Ambarlı Mahallesi'nde çökme riski bulunarak 5 katlı binanın boşaltılması ardından bölgedeki diğer binalar da mercek altına alındı.

gzt.com'a konuşan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul'da meydana gelen yol çökmesi ve çatlaklarıyla ilgili olarak önemli değerlendirmelerde bulundu.

"YASAK ALANLAR DİYE SINIRLAMIŞTIK"

Ercan, İstanbul'daki yer kaymalarının en yoğun olarak yaşandığı yerlerden birisinin Esenyurt olduğuna işaret ederek, 1989 ve 1992 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına bölgede yer çalışmalarını yaptığını söyledi. Ercan, "O bölgede kayan ve kaymaya aday olan yerler belirlenmişti. Oraları biz yapı yasaklı alanlar diye sınırlamıştık ancak zaman içinde belediyeler o bölgeleri yapılaşmaya açtı." dedi.

"SABUNSU YAPI KAYMAYA BAŞLAR"

Kaymaların en yoğun olduğu zamanların mart, nisan ve mayısın ilk haftası olduğuna dikkati çeken Ahmet Ercan, "Oralar şuan kayıyor ilerde de bu kaymaya devam edecek. Kaymaların ana nedeni yağmurlarla yağışların yeraltına inmesidir. Yeraltında kirli katmanlar üzerinde bu yağışlar toplanır. O kirli katmanlar yağışların etkisiyle sabunsu bir yapıya dönüşür. Katmanın üstüne ağırlık binince de o sabunsu yapı kaymaya başlar. Biz buna uçkun diyoruz yani yer kayması." ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM VAR MI?

Çatlakların durdurulmasının genelikle olası olmadığını söyleyen Ercan şöyle konuştu:

"Uçkun alanlarının belirlenmesi için ayrıntılı jeofizik araştırmalar yapılır. Bu araştırmaların ardından o bölgeler sınırlandırılır. Şu veya bu koşulda oraların imara açılmaması gerekir. Burada yaşanan evlerden gelen bir sorun değil yerden gelen bir sorun.

Bu kaymalar yaklaşık 10 milyon yıldır devam ediyor. Bu bölge denizden yukarı çıkmıştır ve bu kaymalar önümüzdeki yüzyıllar boyunca da devam edecektir.

Çözümü, uçkun alanlarının belirlenerek imara kapatılması, derin köklü ağaçların bölgeye dikilmesi kayma alanlarının hemen dışında su kuyuları kazılarak su kuyularında suların toplanması hedeflenerek suyun o bölgeye girmemesi sağlanır."