Ankara Keçiören’de iş başvurusu için gittiği Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) önünde çay satmaya başlayan Yusuf Derin, çokça konuşulmuştu. Yusuf Derin ve 22 yaşındaki kızı Nuray Derin, Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu.

Nuray Derin, “Fakir olmaktan utanmıyorum. İki yıl önce üniversiteyi bitirdim hâlâ işsizim. Babama destek olmayı tüm yüreğimle istiyorum” dedi. 

Derin ailesinin iki kızından biri olan 22 yaşındaki Nuray Derin, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki sene önce üniversiteyi bitirdim. Tıbbı dökümasyon ve sekreterlik bölümünü bitirdim. Çok yere iş başvurusu yaptım ama geri dönüş olmadı. Eve katkı sağlamak istiyorum ama olmuyor. İŞKUR’un önünde çay satma fikri küçük kardeşimden çıktı. Mutfak harcamalarımızı halledebiliyoruz. Kira borcumuz birikiyor, onları ödeme imkanımız zaten olmaz o kadar parayla. Geçinmeye çalışıyoruz. Genç beyinlerin önü kesiliyor İş imkanı sağlanmıyor bu çok üzücü bir durum. Psikolojik olarak beni çok etkiliyor. Destek olmak faydalı olmak istiyorum ama bunu yapamamak insanı pasif hissettiriyor. Ben halimden hiçbir zaman utanmadım. Durumum yok diye hiçbir zaman çekinmedim ve kendimi hep olduğum gibi oldum farklı biri olarak göstermeye çalışmadım. Herkes öyle olmalı, yapmacık olmaya hiç gerek yok. Fakirsem fakirim, zenginsem zenginim. Fakiriz evet ama bundan utanmıyorum. Faydalı olup babama destek olmayı yüreğimle istiyorum.’’

"4 AYDIR İŞSİZİM"

Baba Yusuf Derin ise "ekmek mücadelesini" şöyle anlattı:

"45 yaşındayım, 4 aydır işsizim. Ankara Keçiören’de oturuyorum. Garsonluk yapmaya başlamıştım, koronavirüs dolayısıyla işyerleri kapandı, işsiz kaldım. Zor durumda kaldığım için, evime ekmek parası götürmem gerektiği için, çaresiz kaldım, çabaladım. Baba olarak eve ekmek getirebilmek için mücadele ettim. İŞKUR’a başvurdum hiçbir sonuç alamadım. Daha önce simit sattım, ayakkabı boyadım, çay sattım. Devletin verdiği bin lirayı yeni aldım. Daha önce hiç almamıştım."